Tokpınar, Gülen için, "Biz onu güldürmeye ve mesut etmeye nasıl vesile olacağız" diye sorarken, "Biz onu her gün üzüyoruz, her gün ağlatıyoruz, ona her gün yeni gam ve keder yüklüyoruz" diye belirtti.
Tokpınar, Gülen'in kendilerinden istediklerini yapmayarak ve onun hoşnut olmayacağı şeyleri yaparak, Gülen'i üzdüklerini ifade etti.
Tokpınar'ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Peki biz onu güldürmeye ve mesut etmeye nasıl vesile olacağız?
Biz onu her gün üzüyoruz, her gün ağlatıyoruz, ona her gün yeni gam ve keder yüklüyoruz.
Nasıl mı? Bizden istediklerini yapmayarak ve hoşnut olmayacağı şeyleri yaparak…
Bizden ne istiyor?
Süreçte maddî ve manevî kayıpları olanlara muavenet etmemizi istiyor.
Beş yıldır kaliteli bir namaz, derinlikli ve uzun dualar etmemizi tavsiye ediyor.
Zulmü cihana duyurun, zalimin işini kolaylaştırmayın, diyor.
Yepyeni atılımlar ve projelerle muhteşem hizmetler sergilememizi istiyor.
Ve tüm bunları yapabilmemiz için dillere destan bir şekilde kardeşlik, birlik ve beraberlik içinde olmamızı arzu ediyor.
Allah aşkına bunları ne kadar yapabiliyoruz? Hakkını ne kadar veriyoruz? Yarın 'Keşke yapsaydım' dememek için bugün hakkını versek daha güzel olmaz mı?
Özellikle birlik ve beraberlik konusunda Hocaefendi o kadar yaralı ki, eğer okumamışsanız Süleyman Sargın’ın 16 Ağustos 2018 tarihli 'Kısa, öz ama sitemkar' başlıklı yazısını okuyun da görün. Ben o yazı yayınlanınca yer yerinden oynayacak sanmıştım ama, ne gezer! Hocaefendinin gündemiyle bizim gündemimiz arasında uçurumlar var sanki…"