Yıllardır bir o taraf bir bu taraf konuştu. Ama kimse kendini diğerinin yerine koymadı.En iyi yol empati yapmak dedik. Önce Çelebioğlu ailesinin evine, sonra da Özener'in mekanı Marrakech'e konuk olduk.
Her şey 20 yıl önce başladı... Ayayorgi gibi Çeşme'nin cennet koylarında beach club ve eğlence mekanları açılmaya başlayınca yani... Çelebioğlu ailesi de, sessiz, sakin, kafa dinleyip tatil yaptıkları evleri müziğin ortasında kalınca ilginç bir yöntem buldu. Eğlence mekanlarına aynı şekilde yanıt verdi. Diktikleri dev kolonları beach club'lara çevirip, kısaca, "Siz bizi müzikle rahatsız ederseniz biz de sizi aynı şekilde rahatsız ederiz" demek istedi.
İnatlaşmaya döküldü
Başladı bir yandan İbrahim Tatlıses, bir yandan Mehter Marşı çalmaya. Bu husumet böyle gitti geldi. Aile kimi zaman düdüklerle, pankartlarla eğlence mekanlarını protesto etti, kimi zaman kolonların sesini daha çok açtı. Taa ki bu sezon başına kadar.
Evlerinin tam karşısındaki, İzmir eğlence sektörünün yakında tanıdığı Mehmet Özener'in Marrakech adlı kulübüyle iş iyice inatlaşmaya döküldü. Hatta olanlar Haliç-Alaçatı arası tarifeli seferlere başlayacak olan deniz uçağıyla haziran sonunda Çeşme'ye gelen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'a kadar yansıdı.
Bakan araya girdi
Bakan Yıldırım, temasları sırasında, Marrakech'te beach volley oynayan milli futbolcular Arda Turan, Selçuk İnan, Gökhan Gönül, Burak Yılmaz, Selçuk Şahin, Oğulcan Engin ve Güven Varol, teknik direktörler Tayfur Havutçu ve Yılmaz Vural'la karşılaştı. Bu arada işletmenin sahibi Mehmet Özener, Bakan Binali Yıldırım'a, komşuları olan Çelebioğlu ailesinin evinden gelen müzik sesleri için çözüm istedi. Özener'e, Arda Turan ve Burak Yılmaz da destek verdi. Bakan Yıldırım, problemle ilgileneceğini söyledi, aileye telefonla ulaşarak ses problemine çözüm getirdi. Bakan Binali Yıldırım'ın girişiminin ardından, o gece, ailenin kurdurduğu dev hoparlörlerden müzik sesi yükselmedi.
Işıklı protesto
Bu gelişmenin haftasına da Vali Cahit Kıraç, Emniyet Müdürü Ali Bilkay'ın da olduğu toplantıda tarafları bir araya getirdi. El sıkışıldı. Herkes sorun çözüldü zannederken, geçen hafta yine olanlar oldu. Eğlence mekanlarının anlaşmaya uymadığını belirten Can Çelebioğlu bu kez de evine dev kule üzerine projektörler taktırdı. Çelebioğlu, saat 02.00'yi gösterip müzik sesi kısılmayınca dev projektörleri açıp Ayayorgi'yi gündüz gibi aydınlattı.
Durun, yine bitmedi. Bu kez de Can Çelebioğlu'nun yakındığı bardan, gece eğlenceden çıkarkenki görüntüleri basına yansıdı. "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" diyenler oldu. Yıllardır bir o taraf, bir bu taraf konuştu. Ama kimse kendini birbirinin yerine koymadı. En iyi yol empati yapmak dedik. Önce Çelebioğlu ailesinin evinde kendimizi onların yerine, sonra da Marrakech'de Çeşme'ye eğlenmeye gelenlerin yerine koyduk.
TARAFLAR KONUŞUYOR
Çelebioğlu: Ses ölçerle yaşıyoruz
Cumartesi gecesi saat 01.00... Gün boyu Çeşme'de kiminle konuşsam herkes Marrakech ve Çelebioğlu ailesi arasında yaşananları biliyor. Ve Çeşme'de bir şehir efsanesi almış başını gidiyor: "Bu gece 02.00'de Çelebioğlu ailesi müzik ve ışıkları açacak. Sürpriz müzikler yapacak", "Madonna'nın tesisatını getirmişler. 02.00'de ilahi çalacaklar..."
Gazeteci arkadaşlar bekliyor. Hatta müşteriler bile! Herkes evden gelecek sese bakıyor. Marrakech'in hemen dibindeki muhteşem evdeyiz. Çelebioğlu ailesi tüm fertleriyle bahçede oturuyor. Az önce dostlarıyla tatlı, hoş müzikler eşliğinde akşam yemeği yemişler. Ailenin kızı Canan Çelebioğlu Tokgöz'le konuşuyoruz. Kimi zaman anne Engin Çelebioğlu ve diğer fertler de eklemeler yapıyor:
Müzik değil, seviyesi
"İşletmeci arkadaşın şöyle bir tavrı var: 'Benim 04.00'e kadar ruhsatım var. O saate kadar istediğim gibi müzik çalarım. Bu konuda da bana kimse dur diyemez.' Şikayet dilekçesi verdik ama çok fazla değişiklik olmadı. Biz de aynı yönteme başvurunca o zaman vali de konuya eğildi, bakanlık da ilgilendi. Vali Bey'le yapılan toplantı sonrası diğer işletmeler uyum gösterdi. Biz 02.00'ye kadar katlanmaya razıyız. Marrakech uymadı. Paparazzi de keza... Kendi arazimiz için yaptırdığımız bu ışıklar tam onların karşısına geliyor. Biliyorsunuz diskoteklerde ışıklar açılınca herkes evine gider. Bizim yaptığımız da bunun hatırlatmasıydı açıkçası. Müzik çalmaktan çok, sesin seviyesi bizi rahatsız eden. Neticede teknolojiyi biz de araştırdık. Açık havada müzik yapmak istiyorsanız bunun yöntemleri var. 'Biz burada iki ay varız. Bu kadar parayı nasıl yatıralım' diye düşünüyorlar. Ne para kazandıklarını bilemem. Ama bunu yapıyorlarsa yatırımını da yapmalılar diye düşünüyorum.
Daha ne dememiz gerek
Burada bütün mekanlar müzik çaldığında çevredeki evlere de müzik gidiyor. Burada yaşayan vatandaşların da tepkisi var. 'Biz de destek olalım' diyenler var. Tek bir ailenin şikayeti gibi algılanmasını da istemiyoruz. Ama tek bir aile de olsa kanunlar var. Biz buraya sonradan taşınmadık. Bu işletmeler sonradan açıldı. Biz buraya hakikaten dinlenmeye geliyoruz. Devlet 23.59 demiş. Biz yine makul bir aileyiz hafta içi 02.00, hafta sonu 03.00'e kadar okey diyoruz. Daha ne dememiz gerekiyor? Biz yazın camları kapatıp evimizde de oturamayız ki. Ama sanki Marrakech biraz böyle yaparak kendinden söz ettiriyor. Herkesin elinde bir ses ölçerle yaşıyoruz burada. Beklentimiz, devletin ilgili otoritelerinin bu konuya gereken hassasiyeti gösterip gerekli uygulamayı yapmaları. Bizden çok onların görevi bu. Karşı karşıya bırakılmamız doğru değil. Olması gerekene ulaşıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bu konuda rahatsız olan herkesle daha organize bir şekilde devam edeceğiz. Konu sadece Çelebioğlu ailesi üzerine takılmasın. Ki, ille çoğunluk olması da gerekmiyor."
Özener:Çeşme'de turizm biter
Mehmet Özener, İzmir'de yıllardır eğlence sektörünün yakından tanıdığı bir isim. Açtığı hem kışlık hem de yazlık mekanlar çok tutuyor. Eğlencenin kalbinin nasıl attığını iyi biliyor. Çelebioğlu ailesinin yanından ayrılıp, Marrakech'e Özener'in yanına gidiyoruz. Onu dinleyince, o da o kadar dertli ki...
İtirazları bitmiyor
"Çeşme'de sezon belli. Sadece iki ayımız var. Yani topu topu sekiz hafta. Bir de Ramazan'ı düşünürsek, yaptığımız yatırımı çıkaracak sayılı günümüz var. Ben, bu ailenin ne istediğini tam anlayamıyorum. Vali Bey'le toplantıda el sıkıştık. Ancak sonra yine birden değiştiler. Onların istediği volümde müzik yapmamızı istiyorlar. Onu daha aşağı çeksek bu sefer daha kısığını isteyecekler. Ses perdesi yapılmasını da görüştük. Ama biliyorum ki, onu yaptığım zaman ona da bir itirazları olacak. Bu yüzden istedikleri gibi bir yalıtımı kendileri yapabilirler diye düşünüyorum.
Buradan onlarca kişi ekmek yiyor. Taksicileri de sayarsak yüzlerce kişi. İstanbul'dan, Ankara'dan insanlar Çeşme'ye sırf eğlenmek için geliyor. Oteller kazanıyor, esnaf kazanıyor. Taksiciler evin önünde eylem yapmak istiyor. Hafta sonları bin 500 kişi burada eğleniyor. Bir anda müziği nasıl kısabiliriz? İnsanlara 'Tamam artık gidin' diyemeyiz. Bu, Çeşme'de eğlence hayatını baltalamak, turizmi bitirmek demek. İnsanlar Çeşme'ye bu eğlence, bu mekanlar için geliyor.
Uymuyorsam ceza kesin
Kanunun kestiği parmak acımaz. Benim ruhsatım var. Yasanın bana verdiği çerçevede bu mekanı işletiyorum. Her zaman burada yetkililer ölçüm yapıyor. Uymuyorsam ceza verirler. Ben hem aileye hem de devlete mi ceza ödeyeceğim? Burada çalışanlardan aileme kadar herkes huzursuz. Ben de sürekli ne olacak, ne çıkacak diye bekliyorum. Bu sezon hiçbir şey anlamadım. Sürekli bu problemle uğraşıyoruz.
Neden benle anlaşamadıklarına, neden tek Marrakech sesi kısmıyor konusuna gelince... Çünkü buradaki mekanlar içinde ben onlarla dip dibeyim. O kadar yakınız ki... Müzik çok kısık olsa bile yanlarındayız hemen. Ne isteniyor ben de anlamadım. Biz eğer gidersek, bu mekanlar kapanırsa Çeşme ne olacak? Hepimiz Çeşme'yi ayakta tutmaya çalışıyoruz. Biz de mi pes edelim?"
________________________________________
ÇELEBİOĞLU'NUN PENCERESİNDEN
- Müzik sesinden ne bahçede ne evde konuştuğunuzu anlamak mümkün değil.
- Herkesin elinde bir ölçüm cihazı, sürekli ses kontrolü yapılıyor.
- Ev birkaç eğlence mekanın tam ortasında kalmış. Sağdan başka, soldan başka müzik geliyor. Çorba gibi bir atmosfer!
- Bahçenin bitimi hemen Marrakech, bu yüzden de en çok ses oradan geliyor. Eğlence ve müzik dışında bir de trafik gürültüsü var.
- Çocuklar dahil evdekiler yaşanan bu durumdan çok huzursuz.
- İşletmelerle karşı karşıya kalmak istemiyorlar.
- Ses, ışık düzeni ve DJ için oldukça yüklü bir masraf yapıldığı belli.
- Evde tatil yapmak imkansız. Misafir bile gelmek istemiyor.
MARRAKECH'İN PENCERESİNDEN
- Konuştuğum müşteriler, müzik sesi kısık olunca eğlencenin tadının kaçtığını düşünüyor ve kısa süre sonra dağılmaya başlıyor.
- İşletmeciler kurallara uydukları sürece sadece kanun koyucuya hesap vermek istiyor. Aileyle karşı karşıya kalmak istemiyor.
- Aileleri ve çalışanları, "Acaba şimdi ne yapacaklar" huzursuzluğu yaşıyor.
- Sesi kısınca diğer mekanlar baskın çıkıyor ve anlamsız bir atmosfer oluyor.
- Eve en yakın oldukları için faturanın kendilerine çıktığını düşünüyorlar.
- Evden yayın yapılıp ışıklar açıldığında eğlence mekanı olmaktan çıkıyorlar.
- Çeşme'de sezonun kısalığı dezavantaj. Mekanlar bu nedenle iki aylık süreden en iyi şekilde faydalanmanın yollarını deniyor.
Hürriyet