Tanal şikâyetini "basın ve yayın piyasasında tekelleşme ve kartelleşmeye sebep olduğu gerekçesiyle" yaptı.
Mahmut Tanal, “Türkiye’de basın mesleğini icra etmek, iktidarın medyaya baskısı sonucu imkânsız hale geldi. Medya sektöründe büyük bir tekelleşmeyi hedefleyen iktidar, koltuklarının ömrünü uzatmanın yolunu arıyor” dedi.
"Anayasa'ya aykırılık teşkil ediyor"
Rekabet Kurulu’nu göreve davet eden Tanal, Doğan Medya Grubu’nun satışıyla muhalefetin sesinin tamamen kesilmesinin amaçlandığını kaydetti. İktidarın medyaya hâkim olma çabasını, önümüzdeki seçimleri riske atmamak ve iktidar ömürlerini uzatmak şeklinde yorumlayan Tanal, sözlerine şöyle devam etti:
“Anayasamızın 167’nci maddesine göre devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler. Ancak Rekabet Kurulu’nun Doğan Medya Grubu’nun satışına onay vermesi, anayasaya aykırılık teşkil etmektedir.
Medya, tamamen Demirören Grup tarafından yönetilecek, halkın algısı ve bilinci üzerinde söz sahibi olan yalnızca tekel bir medya söz konusu olacak. Özgür basının çok sesliliği de yok olmaya başlayacaktır.
Asıl amacı topluma doğru, tarafsız bilgi sunup, kamuoyunu oluşturmak ve şekillendirmek olan basın, asıl görevini yerine getiremeyecektir.
Bu nedenlerle söz konusu devir ve satış işlemine Rekabet Kurulu tarafından verilen onayın ilgili kanun hükümlerine ve Anayasa’nın 167. maddesine göre iptali gerekmektedir.
Yalnızca Anayasa’nın ihlali değil aynı zamanda 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu’nun da 4’üncü maddesi olan Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar, 6’ncı maddesi olan Hâkim Durumun Kötüye Kullanılması ve 7’nci maddesi olan Birleşme veya Devralma maddelerinin de ihlali söz konusudur.”