İşte o yazı:
KADIN KAZANDI…
CHP bir kurultayı daha geride bıraktı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’yla yahut onun deyimiyle “Dostlarımızla birlikte iktidar olacağız” diyerek açıkladığı “İkinci Yüzyıla Çağrı” manifestosuyla kurultaya damgasını vurdu.
Peki CHP’yi iktidara taşıyacak parti yönetimi? Kıran kırana bir savaş yaşandı. Kemal Kılıçdaroğlu, ilkeleri, bilgeliği ile bu savaşın tarafı olmadı, örgüte bıraktı sonucu.
Ve kadın kazandı. Bu kadın CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu…
KEREM KIRÇUVAL CHP KURULTAYININ PERDE ARKASINI MEDYAFARESİ TV'YE ANLATTI.. İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
medyafaresi TV'ye abone olmak için tıklayın
Yanlış anlaşılmasın Kemal Kılıçdaroğlu kaybetmedi. Belki iki kazanan demek lazım gelir.
İl Başkanları, hatta İstanbul’un sayıca yarı yarıya denecek kadar ilçe yönetimi başlangıçta Kaftancıoğlu ile hareket etmiyor görünüyordu.
Kaftancıoğlu hırslı kadın, mücadeleci, disiplinli, örgütçü. Son ana kadar mücadeleyi bırakmadı. Ekibini iyi yönetti. Meydan okudu. Ve kazandı. Kadına şiddetin, ayrımcılığın, yok saymanın zirve olduğu ülkede, bence muhafazakar bu partide dikkate değer başarıdır.
Bu lafa kızanlar olur, CHP’nin ne kadar muhafazakar bir parti olduğu ayrı bir yazı konusudur.
Her CHP kongresinde delege parti yönetimini sarsmak, incitmek, kendince haddini bildirmek ister. Belirli yöneticiler hedef alınır. Örgütün de organize etmesiyle kimi isimlere yüklenilir. Katkısına, emeğine bakılmaz, arenadır Parti Meclisi oylaması ve bu kez güç kalabalığın elindedir. Ve kalabalığı daha iyi yönetenlerin.
Canan Kaftancıoğlu, kader arkadaşı 2012’nin İstanbul İl Başkanı şimdi Teşkilat Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ile ne kadar organize olduklarını gösterdi.
Kurultay salonuna ilk gelen mavi renkli anahtar liste, hemen ilk bakışta Canan Kaftancıoğlu’nun listesi olarak anlaşılmıştı.
O’nun dışındaki il başkanları, çok gecikmeden kendi listelerini dağıttırdı. İlgi de gördü. Ancak yetmedi. Kaftancıoğlu ve ekibi hedef belirlemişti. İsim isim, gireceklerden ziyade, çizileceklerdi bunlar. Başardılar.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti yönetiminden, yardımcısı dört ismi, Tuncay Özkan, Aykut Erdoğdu, Ünal Çeviköz ve Yıldırım Kaya’yı Parti Meclisi’ne sokmadılar.
CHP Parti Meclisi’ne yüksek oyla giren isimler dikkat çekici. Faik Öztrak, Bülent Kuşoğlu ve Ali Öztunç. Öztunç’a dikkat çekelim. Liste savaşlarına aldırmayan “Atom Karınca” salonun da gerçek bir karıncası idi. Var gücüyle partisi için mücadele etti.
Yeterli oyu alıp da cinsiyet ve gençlik kotasına takılan, Akif Hamzaçebi, Sezgin Tanrıkulu, Cemal Canpolat Mehmet Ali Çelebi gibi isimler de CHP’nin yeni yönetiminde yer alamadı.
Ve biz inadına varız diyenler mi? Kurultayların rengi budur. Kemal Kılıçdaroğlu’nun 80 kişi arasına almadığı 6 isim örgütün gücüyle Parti Meclisi’ne girmeyi başardı. Kimler bunlar? Eren Erdem, Gökhan Günaydın, Gaye Usluer, Aylin Nazlıaka, Gürsel Erol ve Müslüm Sarı.
Siyasetin bir örgütlülük olduğunu anlamak için ilk bakılması gereken parti CHP. Bunu bir kez daha ispat etti.
Peki Kemal Kılıçdaroğlu?
Başından bir ilke koydu, gelişmeleri, kulisleri, hesapları, listeleri gördü. Tutumundan vazgeçmedi. Aksine serinkanlı izledi. Son noktada kazanan o oldu.
Şimdi ne olacak?
CHP Lideri, yeni Parti Yönetimi ile kavgasız çalışır, tablo onu gösteriyor, yeni genel başkan yardımcılarını belirlerken örgütün sesine kulak verir.
Yeni Parti Meclisi üyelerinin iktidarın ittifaklardan yana olacağı konusunda net. Ancak sesini işittiğim CHP’li delege ve yöneticiler, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda tek ismi zikrediyor; Kemal Kılıçdaroğlu.
Kemal Bey’i bekleyen zorluk, CHP örgütü yeni bir Ekmeleddin İhsanoğlu önerisine çok mesafeli. “Olacaksa O olmalı yahut O’nun ismini açıklayacağı ama bizim içimize sinen bir isim olmalı” diyorlar ve netler.
İktidara giderken bir kaza yaşamamak için partinin önünde iki hedef görünüyor. İttifakı böldürmemek ve yeni ittifakların da önünü açmak.
Kemal Kılıçdaroğlu, kararlı görünüyor ve hiç geri adım atacağa benzemiyor, hedefine yürüyor.
Kerem Kırçuval / Gazete Pencere