Çankaya Belediyesi şirketleriyle DİSK Genel İş Sendikası arasında toplu iş sözleşmesi imza törenine katılan Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:
HERKESİN ORTAK GÖREVİ“Kanun hükmünde kararnamelerle yönetilen bir değil; ’ya, yasalara, hukukun üstünlüğüne uygun kimsenin mağdur edilmediği ama suçluların adil yargılandığı bir demokrasi istiyoruz. Bunu savunmak sadece benim görevim değil, 15 Temmuz kalkışmasına karşı çıkan herkesin ortak görevi olmak zorundadır. Darbe fırsatçılığını asla kabul etmiyoruz. ‘OHAL çıktı, çıktı, şu muhaliflerin tamamını hapislere atayım...’ Bu da doğru değil ve inandırıcı değil.Görünen tablo hiç de iç açıcı değildir. Her gün şehitlerimiz geliyor. Annelerin gözyaşları oluk oluk sel olmuş akıyor. Yanlış yaptıklarını artık onlar da kabul ediyor. Eğer düşünmeden birinin peşine takılıp körü körüne alırsak sadece kendimizi değil, ülkeyi de bir felaketin eşiğine götürmüş oluruz. O nedenle anneler ve babalar, sizin düşünmeye ve Türkiye’nin gerçeklerini zorunluluğunuz var. 15 Temmuz’u unutmayacağız. Bir darbe girişimine karşı siyasi partilerin, STK’ların, sendikaların herkesin ortak ses verdiğini biliyoruz. Bu bizim tarihimizde ilk kez olan bir toplu kalkışmaya karşı toplu birlikteliktir. Bu birlikteliği korumak istiyoruz. Birlikteliğin özünde yatan düşünce şudur; ‘Biz siyasi görüşümüz, kimliğimiz, yaşam tarzımız ne olursa olsun demokrasiyi istiyoruz, demokrasiyi savunuyoruz. Bunun arkasında hepimizin durması lazım. ‘Arkanızda milyonlar var’ deniyor ama hiç kimse olmasa dahi tek başıma bu kararlı mücadeleyi sonuna kadar götüreceğim. Bir ödenecekse o bedeli ülkenin aydınları, simitçisi, çaycısı değil; önce siyasi partilerin genel başkanları ödemek zorundadır. Bir acı çekilecekse o acıyı başkalarının annelerinin, babalarının, çocuklarının duyması yerine siyasetçinin eşi, çocukları o acıyı duymalıdır diye düşünüyorum.” Bizim yürüyüşümüzün amacı demokrasidir. Demokrasi, insan hakları güçlensin, siyaset kurumu bütün eleştirilerden ders alsın diye biz yolumuza devam ediyoruz. Elbette yolumuza devam ederken, önümüze engeller, tehditler çıkacaktır. Kurşunlar, mermiler atılacaktır ama dönen dönsün biz dönmeyiz demokrasi yolundan. Bu görevi üstlenmişseniz ve demokrasiyi katıksız bir şekilde savunmuşsanız siyasetçiye görev düşüyor ve siyasetçi bu zorlukları aşmak zorundadır. Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın koordinatörü olduğu CHP Emek Büroları, darbe girişiminin ardından yaşanan gelişmelerle ilgili rapor hazırladı. Rapor özetle şöyle:- Bu süreçte birçok masum yurttaşımız, solcular, sosyal demokratlar, Atatürkçüler ve farklı inanç gruplarından vatandaşlarımızın açığa alındığını ya da işsiz bırakıldığını görüyoruz. - Devlet Personel Başkanlığı’nda çalışan bir çalışanına 8 yıl ‘Sen solcusun’ denilerek vekalet dahi verilmiyor, aynı kişi 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cü diye açığa alınıyor. - ’ta ADD üyesi, Nükleer Karşıtı Platform üyesi bir kişi FETÖ’den açığa alınıyor. - Çanakkale’de -İş üyesi ve Birleşik Haziran Hareketi’nden bir yurttaş hükümeti eleştiren paylaşımları gerekçesi ile açığa alınıyor. - ’de TKP’li bir çalışan, ‘Bu Gezi direnişine katıldı’ denilerek FETÖ kılıfına sokularak açığa alınıyor.
hürriyet