İşte Batuhan Yaşar'ın o yazısı...
Geçen hafta Deniz Baykal’ı telefonla aradım:
Hoşbeş faslından sonra, CHP, kurultay, adaylar filan deyince Baykal hemen araya girdi:
-“Bu konuların dışında durmaya çalışıyorum.. Bir açıklama yapmayacağım.”
Belli ki 2010 yılında, hem de en güçlü olduğu dönemde, kurultaya 10 gün varken “kaset darbesi” ile alaşağı edilen Deniz Baykal, geçen 5 yıla rağmen -korkma demeyelim ama- hâlâ o günlerin ürkeklik ve çekingenliğini üzerinden atamamıştı..
Daha doğrusu eline fırsat geçmesine rağmen, masaya yumruğunu hiçbir zaman vuramadı..
Geç bunları.. ‘Baykal, aday olacak mı?’ diye sorduğunuzu duyar gibiyim..
Emin olun.. Biraz aşağıda cevabı bulacaksınız..
Biz 5 yılda 5 kurultay kazanan, 5 seçim kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu’na dönelim..
Kemal Bey hiç bu kadar kendisini rahat hissetmemişti..
Hatta dalgasını bile geçiyor:
-“Genel Başkanın bir görevi de genel başkan adaylarını bulup ortaya çıkartmaktır.”
CHP’yi çok iyi tanıyan ve analiz eden duayen bir gazeteci büyüğümüz çok net konuştu:
-“Partiyi ele geçirdiler.. Bu saatten sonra Kemal Kılıçdaroğlu’ nu kimse yıkamaz.”
Ama adaylar çıktı..
Son kurultayda 415 oy alan Muharrem İnce, Mustafa Balbay ve kasetler çıkacak diyen, hatta gizli dışişleri toplantısının deşifresini günler öncesinden haber veren Umut Oran..
-“Bunların hepsi çerez olur Kemal Bey için.. Hepsini ezer geçer..”
Doğru.. Kemal Bey son 5 yılda 5 ayrı kurultayda 5 ayrı kez damgasını vurdu CHP’ye..
Peki, Baykal neden bu kadar sessiz duruyor?
Aslında çok hareketli..
Sadece medyaya bu konularla ilgili bir şey söylemiyor..
Görüşmeler yapıyor.. Kendisine gelenleri dinliyor..
Çok yakın bir arkadaşını yakalayınca bu yazının yazılma nedeni ortaya çıktı.. Yoksa yukarıdaki iki cümlelik sözden yazı çıkmayacağı belliydi..
BAYKAL ETKİSİ
Ara başlık biraz “kelebek etkisi” der gibi oldu ama Baykal’ın yakın çevresine söyledikleri, CHP’de kimsenin hatta Kemal Bey’in bile beklemediği bir sonuç doğurabilir.. Baykal, genel başkan yardımcıları da dahil CHP’nin her kesimi ile görüşüyormuş.. Aslında bizim de kendisine sorduğumuz soru her görüşmede kendisine soruluyormuş:
-“Sayın Baykal, siz aday olacak mısınız?”
Evet aslında herkes Baykal’ın yine minderden kaçıp kaçmayacağını merak ediyor..
Denk geldikçe CHP’de ne olup bitiyor araştırıyorduk..
Kemal Bey’in çok güvendiği parti yönetimindeki arkadaşları tarafından bile ciddi ciddi eleştirildiğini duyduk..
Hem de ne eleştirilme..
İsim vermek olmaz..
YA BAYKAL YA BAŞKA BİRİSİ
Tekrar Baykal’a dönecek olursak, görüşmelerinde hiç renk vermediğini genelde dinlemede kaldığını söyleyebiliriz..
Bu noktada, çok güvendiği yakın çevresine söylediklerini madde madde yazalım:
-“Olanlara çok üzülüyorum..”
-“Ben önemli değilim.. Benim derdim Türkiye.."
-"Bu ülkenin millî bir muhalefete ihtiyacı var, gerçek bir muhalefet gerekli..”
Peki Baykal aday olacak mı olmayacak mı?
İşte çıkarttığımız sonuç:
-Bu kez ya kendisi çıkacak ortaya.. Ya da arkasında duracağı “birisi”ni destekleyecek..
Aralık başını bekleyin..
O “birisini” yine burada yazacağız...
BATUHAN YAŞAR / TÜRKİYE