CHP'li Tezcan, CHP'li belediyelere kayyum operasyonu bekleyip beklemediklerine ilişkin, “Bu iktidar öngörülebilir olmaktan çıkmıştır. Yapacakları hangi telaşın etkisi altında olacak, nereye varacak bunu kestiremiyoruz ama ne yaparlarsa yapsınlar kararlı ve cesaretli biçimde çok sert bir karşılık bulacaklardır” dedi.
CHP Sözcüsü Tezcan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, “Yanına bir doktor al Kılıçdaroğlu. Beraber iş çevirdiğin özel kalem müdürün iyi bilir doktorların hangi rezidanslarda ve dairelerde olduğunu. Sen buradan ne demek istediğimi anlıyorsun, gözlerinden öpüyorum, Kılıçdaroğlu gözlerinden. Sen daha kimi tehdit ettiğinin farkında bile değilsin” sözleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“ONLAR YOLSUZLUKLARI PARMAK HESABIYLA ÖRTMEYİ BİLİRLER”
Bakan Soylu'nun “Hakaret, küfür, şantaj ve tehdit dilini” tercih etiğini belirten Tezcan, şunları kaydetti:
“Bulunduğu makam tehdit edecek, ‘Şunu açıkla biz biliyoruz bak sonra şöyle yaparız' denecek bir yer değil. Elinde bir şey varsa gereğini yapacağı yerdir. Bizim veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok bunu her yerde de söylüyoruz. Kendileri kendi etraflarında mal varlıklarının, ilişkilerinin araştırılmasından korkarak parmak hesabıyla bunların araştırılmasını önlemek için ellerinden geleni yaparken bizim genel başkanımız Meclis'e kendisi ile ilgili bütün akrabalarının mal varlığının araştırılması için dilekçe vermiş bir siyasetçidir. Bu onların anlayamayacağı bir üslup ve büyüklüktür siyasette. Görevden aldıkları Ataşehir Belediye Başkanı savcılığa kendi eliyle dilekçe verip, ‘Benim ve bütün akrabalarımın mal varlığına araştırın' diyecek kadar kendinden emin, temiz ve cesaretli bir siyasetçidir. Bu da İçişleri Bakanının anlayamayacağı bir siyaset tarzıdır. Onlar yolsuzlukları parmak hesabıyla örtmeyi ve kapatmayı, bir de başkalarına iftira atmayı bilirler.
“DEVLETİN TEPESİNDE PROVOKATİF YÖNETİM KRİMİNAL SİYASET USTALIĞI GÖSTERİYORLAR”
Ne yazık ki hezeyanlar içinde kıvranan ve ne dediğini bilmeyen bir İçişleri Bakanı var. İçişleri Bakanlığı, elinde silahlı polis ve jandarma gücü olan bakanlıktır. Bu nedenle halkın bu gücün emanet edileceği bakanın akıl sağlığının yerinde olup olmadığını bilmeye hakkı vardır. Bakanın son günlerdeki açıklamaları ve üslubu sağlık raporu ihtiyacını daha kuvvetli bir şekilde ortaya çıkarmıştır. Milletin selameti açısından İçişleri Bakanlığı yapabilmek için artık akıl sağlığı raporu ibrazına ihtiyaç olduğu hatta bunun elzem olduğu net olarak ortaya çıkmıştır. Devletin tepesinde provokatif yönetim, kriminal siyaset ustalığı gösteriyorlar. Devlet makamının koruması altında mafya babası ağzıyla konuşanların Bakanlık koltuklarında oturduğu çürümüşlükle karşı karşıyayız. Bu çürümüşlükle aynı dili kullanmayacağız. Bu mafyatik üslup bütün vatandaşların güvenliğini tehdit eder mahiyet almıştır. Artık bizim için sadece kirli siyasetle mücadele değil mafyatik iktidar tarzıyla mücadele de bir zorunluluk halini almıştır. Bakanın konuşmasındaki düzeysizlik Belediye Başkanlarımıza dönük saldırı, tehdit, şantaj ve operasyonun arka planının da delilidir. Bakan küfür ediyor, sövüyor, tehdit ediyor. Bu hakaret, küfür ve tehditleri için yargı yoluna gideceğiz ahlaki değerlendirmeyi ise milletimize havale ediyoruz.”
“İKTİDAR ÖNGÖRÜLEBİLİR OLMAKTAN ÇIKMIŞTIR”
Tezcan, CHP'li diğer belediyelere bir kayyum operasyonu bekleyip beklemediklerine yönelik soruya ise “Burada muvazenesini, dengesini yitirmiş bir iktidarla karşı karşıyayız. Koltuğunu koruma adına her türlü kötülüğü yapmayı mubah gören bir iktidar anlayışı var ne yazık ki. Bizim görevimiz bu yöntemlere karşı kararlı biçimde mücadele etmek. Bu iktidar öngörülebilir olmaktan çıkmıştır. Yapacakları hangi telaşın etkisi altında olacak, nereye varacak bunu kestiremiyoruz ama ne yaparlarsa yapsınlar kararlı ve cesaretli biçimde çok sert bir karşılık bulacaklardır” ifadeleri ile yanıt verdi.