Tezcan, şunları söyledi:
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Asalet Yürüyüşünden rahatsız olduğunu biliyoruz. Bugünkü (dünkü) konuşmasında da yürüyüşü germeye dönük adımlar atma niyetinde olduğunu anlıyoruz. Bu üslup siyasette bizim uygun bulmadığımız bir üsluptur. Szlerine baktığımız zaman bizi FETÖ’nün ayakçısı diye tarif etmiş. Biz FETÖ’ye çete derken, onlar övgüler düzüyorlardı. Muhterem hoca efendi diyorlardı biz çete dediğimiz zaman. Devlette siyasette ticarette ruhsatı o çeteye emanet etmişlerdi. Bütün devlet imtiyazlarını kıyak olarak çeteye vermişlerdi. Bu millet kimin FETÖ’nün ayakçısı, kimin çetenin kıyakçısı olduğunu çok iyi biliyor. FETÖ’nün ayakçısı da çetenin kıyakçısı da kendileri idi yıllarca. Bize yapışmaz o sözler ama onların da sırtından bu sözlerin inmesi ve düşmesi mümkün değil.
Yine bir başka şey söylemiş. MHP gibi muhalefet istiyor anladığım kadarıyla Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı. Allah muhabbetinizi arttırsın diyorum. MHP gibi bir majestelerinin muhalefeti yaratma çabasını AK Parti açısından anlarım ama MHP yönetimi açısından anlamak mümkün değil. Millet iktidar olmaya kararlı bir muhalefet hareketi bekliyor onu da bu adalet yürüyüşünde sokaklarda gördü. Günü geldiğinde bu millet o sadet günlerini yaşayan bu ittifakı sandıkta yerle bir etmesini de bilecek. Majestelerinin muhalefeti olmaya soyunmadık biz iktidar olmaya talibiz. Onun için de mazlumların mağdurların sesi olmaya devam edeceğiz İstanbul’a kadar bu yürüyüş devam edecek ondan sonra da adalet söylemi ve özlemi mazlumların sesi olma davamızı başka şekillerde sürdürmeye devam edeceğiz.
Yine bir başka konu şehitlerle ilgili bizim şehitlerin adını yürekten ağzımıza almadığımızı ifade etmiş. Şimdi sayın Erdoğan’ın gönül gözünün kapalı olduğunu biliyoruz. Ama normal gözünün açık olması lazım ama normal gözü de açık değil demekki. Çünkü şu yürüyüşü gerçekten ciddi takip etse şehit ailelerin,n burada yürüdüğünü görür. Kumpas davası mağdurlarının burada yürüdüğünü görür. Onları gören birinin bütün bunlara rağmen şehitlerle ilgili bir samimiyetten bahsediyor olması sadece kendi samimiyetsizliğinin ifadesidir. Dün şehide kele deyip Habur’da teröriste çadır mahkemesi kuranların adaletle yolunun kesişmesi mümkün değildir. Dün FETÇ’ye terör örgütüne yargıyı teslim edenlerin ittifak kurarak 2010 anayasa referandumunda FETÖ’ye yargıyı teslim edenlerin adaletle yollarının kesişmesi mümkün değildir. Saadet günlerinde Kandil’e ve Pensilvanya’ya güzelleme düzüp, ‘Gül döktüm yollarına şarkısını söylüyorlardı şimdi ne oldu yollar mı bozuldu güller mi soldu? Bunu birileri sorar. Kimlerin terör örgütlerine yardım ve yaltaklık ettiğini bu millet biliyor. Kimlerin terör örgütlerine hendek kazdırdığını bu millet biliyor. Kimlerin terör örgütlerine mahkeme kurdurduğunu bu millet biliyor.
Yine 15 Temmuzðan bahsetmiş. 15 Temmuz darbesine karşı direniş babanızın malı değildir. O darbeye hep beraber direndik. Parlamentonun çatısı altında tepemize bombalar düşerken biz oradaydık. Siz şimdi kalkacaksınız, kendiniz devletin üç tane uçağıyla bütün koruma ordusuyla kendinizi koruyacaksınız, sizin kendinizi korumanız hak ana muhalefet partisi liderinin koruma önlemi alması haram. Böyle bir anlayışı kabul etmek mümkün mü? Şunu sorarlar size, hangi tankın üzerine çıktınız, var mı bir tane tankın üzerinde fotoğrafınız çıkın gösterin bakalım. Ankara’ya niye 4 gün sonra geldiniz? 4 gün Ankara güvenli değil diye İstanbul’da nerelerde saklandınız? Benim genel başkanım ertesi gün Ankara’daydı. Yolar açılır açılmaz, gelme imkanı doğar doğmaz Meclis’te geldi konuşma yaptı, sen nerdeydin Ak Parti Genel Başkanı. O yüzden Yenikapı’da doğru söyleyip Ankara’da şaşarak bu iş olmaz. Yenikapı’da çıkıp teşekkür ediyordun ana muhalefet partisine diğer siyasi partilere. Ne oldu şimdi tehlike başladı 2019 göründü mazlumaların sesi sokaklara döküldü ev adalet sözcüsü yola çıktı ve adaletin kılıcı Kılıçdaroğlu yol çıktı arkasından da önce yüzler sonra binler şimdi on binler yarın milyonlar gelecek bunun telaşı içindeler.
Erdoğan ne demişti?
Bugün (1 Temmuz 2017) AKP İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun öncülüğünde başlatılan "adalet yürüyüşü" ile ilgili olarak şunları söylemişti:
"Akılsız başın cezasını ayaklar çeker misali yolları arşınlayan zat, Başbakan yurtdışına kaçacak diyordu. O dönemde sergilenen haysiyet cellatlığına milletimiz itibar etmemiş, güçlü bir şekilde arkamızda durmuş bundan birileri hiç ders çıkarmadığı anlaşılıyor. Çoğu yurtdışına kaçmış olan mahkemelerde adalete hesap veren FETÖ tetikçilerinin tapelerden kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlar debelenmeye çalışıyor. Buna karşılık AK Parti mahalli seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimi, milletvekili seçimleri; yetmedi halkoylamasını da kazandı.
Gittiğiniz yol Kandil ve Pensilvanya'nın yoludur
"Özellikle ülkemize ve milletimize olan muhabbetinden şüphe duymadığımız MHP'nin duruşuna baktığımızda CHP'nin konumunu çok daha net görebiliyoruz. CHP'nin temsil ettiği çizgi siyaseten farklı söylemde bulunma boyutunu aşmış terör örgütleriyle ve onların arkasındaki güçlerle birlikte hareket ettiğini görmek durumundayız. Demokrasi sicilleri zaten bozuk olanlar şimdi işi daha ileri götürmüştür. Aklı başında olan herkesin görebildiği bu durum ülkemize karşı kurulan tuzakların bir parçasıdır.
"Adalet diyen ama mahkemelere saldıran bir zihniyetin derdi asla adalet, hukuk olamaz. bir defa bile gönül diliyle şehitlerimizi andığını duymadığımız kişiler teröristler için dünyayı ayağa kaldırıyorlar. PKK yöneticisi size doğru adım atıyorsunuz diyorsa yolunuz yanlıştır. Uluslararası mahkemelerin dahi eleştirmediği tarzda davranıyorsanız yaptığınız iş bu ülkenin hayrına değildir.
"Terör örgütlerine karşı yapmayı aklınızdan geçirmediğiniz yürüyüşü, teröristleri ve onlara destek verenleri savunmak için başlatıyorsanız kimseyi amacınızın adalet olduğuna inandıramazsınız Siz bu tavrınızla dikene su vererek zulmü yüceltiyorsunuz. Gidin FETÖ, PKK, DHKP/C davalarının görüldüğü mahkemelere şehitlerin, gazilerin, milletin hakkını arayın. Gidin tabutlarına omuz verdiğiniz eli kanlı canilerin yetim ve öksüz bıraktığı çocuklarını anın. Buradan diyoruz ki, darbecileri bırakıp darbeye maruz kalanları suçlayanlara yazıklar olsun.
"Gittiğiniz yol Kandil ve Pensilvanya'nın yoludur. Cezaevinde güya açlık grevi başlatanlara bunlar sahip çıkıyor. Bunların derdi kendi suçlarını bastırmaktır. Millletimiz olup biteni görüyor. Biz her zaman hakikatleri anlatacağız, takdiri milletimize bırakacağız.
"O gece canları pahasına sokakları meydanları dolduran milyonların, şehitlerin ve gazilerin üzerimizdeki vebalini aklımızdan çıkarmayacağız. Birileri hava meydanından kaçar gider birileri şehadete yürür. Fark budur! Bu vesileye Lice ilçe başkan yardımcımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Katilleri bulup hesap sorulacak."