CHP İstanbul Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Aykut Erdoğdu, AKP iktidarının siyaseten bittiğini öne sürerek, “AKP devri artık kapandı. Son yaşanan yangın ve sel gibi doğal afetler iktidarın nasıl bir çöküntü içinde olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Şimdi her şeyi yeni baştan planlamamız lazım” dedi.
Cumhuriyet'in haberine göre, Muhalefetin bundan sonra izlemesi gereken yöntemleri değerlendiren Erdoğdu, CHP olarak iktidarın yaptığı hataları konuşmak yerine bundan sonra neler yapılması gerektiğini, oluşturdukları masa ve çalışma gruplarıyla planlamaya çalıştıklarını ifade etti.
Erdoğdu şunları söyledi:
“Muhalif partiler olarak hepimiz, ‘bunlar berbat işler yapıyor, biz bu berbat işler çerçevesinde konuşmalıyız’ gibi bir köşeye sıkıştırıldık. Oysa diplomasız bir cehaletin kötülüklerini konuşmak zorunda değiliz. AKP devri geçti kapandı gitti. Şimdi ülkeyi yeni baştan planlama zamanı. Bu amaçla CHP olarak ‘ekonomi masası’, ‘tarım masası’ gibi çalışma grupları oluşturduk. Ülkenin geleceğini ipotekledikleri yap-işlet devretleri bir şekilde halledeceğiz. Asıl önemli olan bölgesel kalkınmayı nasıl sağlayacağız, eksi 40 milyar dolar rezervleri, 10 milyon işsiz, 500 milyar dolar dış borç, yıkılmış bir itibar, kimsesiz kalmış bir Türkiye ve etrafımızda savaşla yıkılmış üç ülke… Muhalifler olarak bizim şu an itibariyle oturup, gün be gün, mevzuat ve mevzuat, bunu da gelir dağılımını adil bir hale getirerek, rekabetçi koşulları bozmadan, kamusal hizmetleri tekrar piyasanın insafına terk etmeden planlamamız ve yeniden oluşturmamız gerekiyor.”
YENİ EKONOMİ MODELİ GEREKLİ
Örneğin yoksulun asgari geçiminin sağlayabilmek için verecekleri Aile Sigortası’nı uygularken, ekonomik dengeleri bozmayacakları bir sistem kurmaları gerektiğini anlatan Erdoğdu, “Onun için bizim bütün birikimimizle, finansmanıyla, kurumsalıyla, hukukuyla kamu bütçesiyle birbiriyle bağdaşan bir yeni ülkeyi düşünmemiz ve planlamamız gerekiyor. Tüm bunları yaparken de muhakkak iç huzuru, barışı, eşitliği, özgürlüğü ve kardeşliği sağlamalıyız” diye konuştu.
“İktidar o kadar zavallı duruma düştü ki uygulayacakları bir iktisat programı kalmadı” diyen Erdoğdu, ülkenin coğrafi olarak yaklaşık yüzde 90’ının üretimden çekildiğini söyledi.
Ekonominin, Tekirdağ, İstanbul ve Kocaeli’ne sıkıştığını kaydeden Erdoğdu şöyle devam etti:
“İzmir bölgesel bir hinterland yapıyor, turizmde biraz Ege, biraz Antalya-Mersin hattı… Ülkenin kalan kısmı bomboş. Güneydoğu’da, Karadeniz’de kimse kalmadı. Herkes İstanbul’a geliyor. İstanbul’a gelenler de nitelikli bir üretim amacıyla değil, işgücü piyasasında en düşük ücretle çalışmak için geliyor. Şimdi zaten Suriyeliler ve Afganlar var, onlara ihtiyaç kalmadı. O yüzden, biz doğru bir planlamayla, özel sektörde rekabeti ve onların dünyayla bağını artıracak bölgesel kalkınmayı planlamalıyız. Bunun içerisinde tarıma çok özel bir yer vererek, yeni bir birikim modeline geçerek, yeni bir ekonomi modeli oluşturmalıyız. Bu model sadece arz-talep-işsizlik meselesi değil, aynı zamanda anayasa ve demokrasi ile dış politika meselesidir. Siz ne yaparsanız yapın, Irak, Suriye ve İran ile iyi ilişkiler kurup ticaretinizi artırmadığınız sürece doğu ve güneydoğu illerinde kalkınma yaratamazsınız.”
DİJİTAL ALT YAPI VE LOJİSTİK ÖNEMLİ SORUN
Ekonomi dünyasının en temel sorunlarından birinin lojistiğin çok pahalı olması olduğunu ifade eden Erdoğdu, dijital alt yapının Avrupa’nın çok gerisinde olmasının da ülke için önemli bir sorun olduğuna dikkat çekti.
Erdoğdu şu görüşleri dile getirdi:
“Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan demiryolu hatlarına ilave yapılmadı. Bu en ucuz iletim hattı olan demiryolları ile limanlar birbirine bağlanamadı. Örneğin, Artvin’de Rize’de veya Trabzon da adam KOBİ kurmuş, malını yurt dışına gönderecek ama navlun ücreti o kadar pahalı ki, malını satamıyor. Satamayınca belirli bir büyüklüğü aşamıyor. Dijital alt yapı da Avrupa’nın çok gerisinde. Saliselerle ölçülen finans piyasalarında dijital hız çok önemli. Yine ekonomi için sürekli ve ucuz enerji kaynağı lazım. Çantacılar bütün HES’lerin ruhsatlarını satıyor. 1 megawat HES’in sadece ruhsatı, bir zamanlar bir milyon dolardı. Ruhsat kamunun imzaladığı bir evrak, satılır mı? 1 milyon dolar ruhsatına, iletim hattına bağlanmak için bir milyon dolar, öbürüne 3, diğerine 5 milyon dolar derken 10 milyon dolarlık yatırımınız oluyor 20 milyon dolar. O zaman siz de 5 kuruşa satmanız gereken elektriği 10 kuruşa satıyorsunuz. Tüm bunları otomatik denetleyecek bir mekanizmanın kurulması gerekiyor.”
HER ŞEYİ SIFIRDAN PLANLAMALIYIZ
Aynı durumun doğalgazda da olduğunu, uluslararası anlaşmalarda büyük yolsuzluklar yapıldığını anlatan Erdoğdu açıklamasını şöyle tamamladı:
“Doğalgaz kaynaklarına en yakın ülkeyiz. Bizim üzerimizden geçmeden ne İran ne Irak ne Rusya gaz satamıyorken biz Avrupa’nın en pahalı gazını alan ülkeyiz. Çünkü büyük yolsuzluk var. Türk Telekom satılırken köylere kadar fiber optik kablo döşenecek denildi, şimdi ben evde bir köşeye telefonumu koyup internete bağlanabiliyorum. Biz tüm bu gibi cehaletlere muhatap olmak zorunda değiliz. AKP artık siyasi bir kadavradır, cesedi ülkede kokuyor. Bizim artık bu iktidarı konuşuyor olmamamız lazım. Mühim olan bu ağır tahribattan nasıl kurtulacağız, AKP’den sonra ne yapacağız bunları konuşmamız lazım. Türkiye’deki birikim modelini, gelir dağılımında adaleti, pastayı büyütürken dilimleri nasıl böleceğimizi, bu 10 milyon işsize nasıl iş bulacağımızı, ülkenin güvenliğini, kısacası her şeyi o kadar tahrip ettiler ki, sıfırdan yeni baştan ülkeyi planlamamız ve projelerimizi halka anlatmamız lazım.”