Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesine bağlı Çöçelli mahallesine kurulmak istenen biyokütle enerji santraline karşı yurttaşların mücadelesi sürüyor. Valiliğin verdiği "ÇED gerekli değildir" kararını yargıya taşıyan yurttaşlar, "Dokunma köyüme, dokunma ovama, zehir saçan biyokütle enerji istemiyoruz" yazılı pankartlarla basın açıklaması yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, yurttaşların santrali istemediğini ve açılan davanın sürdüğünü belirterek, "Halka rağmen bu yapılmaz, yapamazsın" dedi.
CHP Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Pazarcık'ın Çöçelli mahallesine kurulmak istenen biyokütle enerji santraline karşı mücadelelerini sürdüren Kahramanmaraşlılara destek verdi. Çöçellili yurttaşlar, Kahramanmaraş Valiliği'nin verdiği "Çevresel etki değerlendirme (ÇED) gerekli değildir" kararına itiraz ederek, Kahramanmaraş Bölge İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Yurttaşlar, valilik kararının yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini talep etti. Dava süreci devam ederken şirketin bölgede çalışmalarını sürdürmesi üzerine Ali Öztunç ve Çöçelli halkı, köyden santralin kurulmak istendiği alana yürüyerek basın açıklaması yaptı.
ANKA Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, biyokütle enerji santraline karşı daha önce yapılan dört eyleme katıldığını söyleyen Öztunç, "Önce şunu söyleyeyim ne sizin ne bizim askerle, güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelmek gibi derdimiz, isteğimiz yok. Bu kadar güvenlik gücüne gerek de yok. Burada kimse taşkınlık yapacak insanlar değil. Hiçbirimiz öyle değiliz. Ama demek ki güvenlik açısından böyle yapmışlar, böyle uygun görmüşler" dedi.
"Tarımsal atık yakmıyor, lastik yakıyor"
CHP'li Öztunç, biokütle enerji santrallerinin dünyanın her yerinde olduğunu belirterek "Ama Türkiye'de yanlış yapılıyor. Kocaeli'nde var. Kocaeli'ndeki biokütle tarımsal atıkları yakmak için kuruldu. Tarımsal atıkları yakmıyor, lastik yakıyor. Aynı şekilde İç Anadolu Bölgesi'nde bir yerde daha yapıldı, oradaki de güya ‘Tarımsal atıkları yakıp çiftçiye kazandıracağız’ dediler; sonra çiftçiyi kandırdıkları ortaya çıktı. Orada da lastik yakıyorlar. Lastik, doğaya zarar verir. Bunun yakılması bu ovayı bitirir. Zeytinlik var burada. Zaten geçmişte zeytinlik çoktu Maraş'ta, azaldı. Çok az bir zeytinlik kalmış bu bölgede, şimdi bu zeytinliği mahvedecekler" dedi.
"Halk bunu istemiyor"
Çöçelli'nin sorunlarını gündeme taşıdığını, Meclis'te konuşmalar yaptığını anımsatan Öztunç, "Halk bunu istemiyor, halka rağmen bu yapılmaz, yapamazsın. Bunu anlatmaya çalışıyoruz. İlgili firmanın sahibi ile görüştüm. İlk başta bana, 'Ben böyle olduğunu bilmiyordum, halkın istemediğini bilmiyordum, vazgeçtim' dedi. Sonra pandemiyi fırsat bildi, millet pandemide evdeyken, sokağa çıkamazken burada işi başlattı. Bayramı fırsat bildi, çalışma yaptı. Üstelik dava süreci var. Acelen ne, bekle. Mahkemeye düşmüş. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verecek mi, vermeyecek mi? Mahkeme köylüyü haklı bulacak mı, bulmayacak mı, onu bekle, bittikten sonra gereğini yap" diye konuştu.
"Buraya onlara dar ederiz"
“Sanmasınlar ki 100, 150 kişi geldik, hepsi bu" diyen Öztun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir daha buraya binlerle geliriz. Tüm çevre köylerden toplarız. Kahramanmaraş'tan getiririz insanları. Yurttaşları, çevre bilinci olan Green Peace başta olmak üzere hepsini buraya getiririz. CHP'li 5, 10 milletvekili getiririm. Bu son köylüyle, Çöçellilerle gelişim. Bundan sonra bir ara vermezse… Bir ‘dur’ de bakalım, mahkeme kararını bekle arkadaş. Mahkeme kararını beklemez de çalışma devam ederse ağustos ayının içerisinde burayı onlara dar ederiz, haberleri olsun. Ben ilgili firmanın sahibine bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Kendisini bugün bir kez daha arayacağım. Buraya ara ver, mahkeme kararını bekle kardeşim. Mahkeme ne diyecek bir görelim bakalım. Buradan bir çağrıda daha bulunmak istiyorum, eğer birileri buraya geldi, bu açıklamayı yaptı diye birileri mahkeme yoluna başvurmaya kalkarsa bana dava açılsın, başka kimseye açılmasın. Vatandaşa zulmetmekten vazgeçsinler. İlgili firma inşaata ara vermezse çok daha büyük kitlelerle, binlerle, Türkiye'nin dört bir yanından çevrecilerle, ta İkizdere'den buraya getiririz. Kayseri Sarıoğlan'dan, Nevşehir Karaburç'tan… Kazdağları dayanışma derneklerini buraya getiririz. Ve bu dayanışmayı hep beraber sürdürürüz.”