CIA’in İran’daki operasyonlarının başına getirdiği Michael D’Andrea getirildi. Karanlık Prens lakabına sahip olan D'Andrea aile boyu CIA mensubu... Zalimliği ile tanınan D'Andrea ile ilgili en ilginç iddia ise eşiyle ilgili. Müslüman bir kadınla evlenen Karanlık Prensin, İslamı seçtiği öne sürülüyor.
İran masasının başına gelen D'Andrea ile ilgili Amerikan New York Times gazetesinde, Matthew Rosenberg ve Adam Goldman imzasıyla ilginç bir makale yayımlandı.
Makalede; sertlik yanlısı ve agresif bir kişilik olan ve “Ayetullah Mike” ya da “Karanlık Prens” lakaplarıyla bilinen D’Andrea’nın İran ile ilgili bölüme atanmasının, Trump yönetiminin ve dolayısıyla ABD’nin İran konusunda daha da sertleşeceği yönünde önemli bir gösterge olduğu yorumuna yer verildi. D’Andrea’nın İran konusundaki kişisel görüşleri ise kamuoyunda bilinmiyor.
AFGANİSTAN'DAKİ ZALİMLİĞİ İLE BİLİNİYOR
NYT’DEKİ makaleye göre bu çok da önemli değil, zira D’Andrea’nın üstlendiği görev politika yapma ile değil uygulamayla ilgili. D’Andrea’nın sert kişiliği, tarzı, şimdiye kadar Afganistan, Pakistan, Yemen gibi ülkelerdeki acımasız uygulamaları, İran’a karşı izlenecek yeni politikanın sertleşeceğinin de göstergesi olarak görülüyor. D’Andrea CIA çevrelerinde, El Kaide’nin zayıflatılmasının ardındaki bir numaralı isim olarak görülüyor ve Ortadoğu’da sayısız CIA operasyonuna katıldığı belirtiliyor.
MÜSLÜMAN BİR KADINLA EVLENDİ İSLAMI SEÇTİ İDDİASI
Makalede D’Andrea’yla ilgili ayrıntılı bilgilere de yer veriliyor. Virginia’da doğup büyüyen D’Andrea’nın ailesinin de iki kuşaktır CIA’e bağları olduğu belirtiliyor. D’Andrea hakkındaki çok ilginç bir başka bilgi ise Müslüman bir kadınla evlendikten sonra kendisinin de İslâm dinini seçtiği iddiası.
HEDEFİNDEKİ ÜLKE İRAN
D’Andrea’nın İran konusundaki kişisel görüşleri ise kamuoyunda bilinmiyor. Bu çok da önemli değil, zira D’Andrea’nın üstlendiği görev politika yapma ile değil, uygulamayla ilgili. D’Andrea’nın sert kişiliği, tarzı, şimdiye kadar Afganistan, Pakistan, Yemen gibi ülkelerdeki acımasız uygulamaları, İran’a karşı izlenecek yeni politikanın sertleşeceğinin de göstergesi olarak görülüyor.