Toker, "Bağışın yapıldığı tarih, özel bir dikkati hak ediyor: 27 Aralık. Bu tarih BaşkentGaz'ın bu tutarı 2018 beyannamesinde vergiden düşebileceği anlamına geliyor. Bu ise tarafların oturup hesap ve plan yaptığını hissettiriyor." görüşünü savundu.
Toker, Kızılay Başkanı Kerem Kınık'a derneğin şeffaflık taahüdünü de bugünkü yazısında hatırlattı Toker, "Kızılay; şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkelerini topluma taahhüt etmiş bir dernektir. Dahası, etik değerleri belirleyip yürürlüğe koyma sözünü de dünya aleme ilan etmiştir. İnanmayan, Türkiye Kızılay Derneği'nin 19 Şubat 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan tüzüğüne bakabilir. Bu tüzüğün beşinci maddesinde Kızılay'ın hangi çerçevede hizmet sunacağı açık açık yazılmıştır." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın
Ne olmuştu?
Elazığ'daki depremden sonra dikkatlerin odaklandığı Kızılay'la ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Gazeteci Celal Eren Çelik, Ankara'da belediye şirketi olarak kurulan ve sonra özelleştirilen Başkentgaz'ın 2017'de Kızılay'a 8 milyon dolarlık bağış yaptığını, ancak bağışın ilginç bir koşul içerdiğini kanıtladı. Belgeye göre, Başkentgaz, bağışı, paranın 75 bin dolarını Kızılay'ın alması, kalan 7 milyon 925 bin dolarını da çocuk istismarı iddialarıyla da gündeme gelen Ensar Vakfı'na yurt inşaatı yapılması için transfer etmesi koşuluyla yaptı.
Mevzuata göre, Kızılay'a yapılan bağışların yüzde 100'ü vergiden muaf. Yapılan bağışta hiçbir vergi kesintisi olmuyor. Aynı bağışın doğrudan Ensar Vakfı'na yapılması durumunda ise bağışların ilgili şirketin kazancının ancak yüzde 5'ini geçmeyen kısmı gider olarak vergiden mahsup edilebiliyor. Böylece Kızılay aracı kılınarak vergi kesintisi olmaksızın para Ensar Vakfı'na aktarılabildi. Ancak, ‘şartlı bağış'ı yapan Başkentgaz'ın yüksek kazançlı bir şirket olması nedeniyle, vergi çıtasına takılmama ihtimaline de işaret ediliyor. Her durumda, Ensar Vakfı, yurt inşaatında kullanabileceği gibi istediği gibi değerlendirebileceği bir parayı Kızılay aracılığıyla Başkentgaz'dan aldı.