ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Suriye'ye düzenledikleri hava saldırısında 'Cihatçı John' olarak bilinen Emwazi'nin öldüğüne "hemen hemen emin olduklarını" söyledi.
Pentagon adına açıklama yapan Albay Steve Warren, Rakka'da arzu edilen hedefin vurulduğunu, ancak "saldırının başarısını resmen ilan etmenin vakit alacağını" kaydetti.
ABD, saldırıda Emwazi'nin içinde bulunduğu düşünülen bir aracı hedef almıştı.
İngiltere Başbakanı David Cameron'dan ise "Ölüp ölmediğinden emin değiliz. Araştırıyoruz" açıklaması geldi.
Peki ABD ve İngiltere'nin uzun süredir yakalamak için çaba sarf ettiği Muhammed Emwazi kim?
Emwazi 1988'de Kuveyt'te doğdu, 1994'te altı yaşındayken İngiltere'ye geldi.
Londra'nın kuzeyindeki semtlerden St John's Wood'da Quintin Kynaston okulunda okudu.
Okulun o zamanki başöğretmeni Jo Shuter'a göre, sessiz bir öğrenciydi. Okul dışında da kendinden küçük kardeşlerine bakıyordu.
Emwazi 14 yaşındayken okula tayin olan Jo Shuter BBC'ye eski öğrencisini anlatırken, "O yaştaki her çocuk gibi, ergenlik sorunları yaşıyordu, okulda sindirilmeye, korkutulmaya çalışıldığı olmuştu, ama bunu halletmiştik" dedi.
Jo Shuter "Hevesli, çalışkan bir öğrenciydi, istediği üniversiteye de girdi. Bizde kaygı uyandıran biri değildi" diye konuştu.
Emwazi 2009 yılında Westminster Üniversitesi bilgisayar bölümünden mezun oldu.
Aynı yıl, Somali'deki eş Şebab örgütüyle bağlantısı olduğundan kuşkulananları izleyen istihbarat birimlerinin dikkatini çekti.
Muhammed ibn Muazzam adını kullanarak, 'Ebu Talib' diye bilinen bir İngiliz vatandaşı ve Müslümanlığa geçen 'Omar' adlı bir Alman vatandaşı ile Tanzanya'ya gitmişti.
Tanzanya'ya vardıklarında sorguya çekilmişler ve ülkeye girmelerine izin verilmemişti.
Emwazi daha sonra Londra'da, IŞİD'in 'hilafet ilanını' destekleyerek gündeme gelen ve Müslüman azınlığın haklarını koruma misyonuyla kurulan Cage adındaki sivil toplum kuruluşuna Tanzanya'da taciz edildiklerini ve kötü muameleye maruz kaldıklarını söyledi.
Tanzanya'daki bir polis ise, BBC'ye 'havaalanında kargaşa çıkaran' Emwazi'nin 'alkol almış gibi' davrandığını ve bu yüzden sınırdışı edildiğini anlattı.
Emwazi'nin daha sonra Hollanda üzerinden İngiltere'ye döndüğü ve her iki ülkeye girerken de sorgulandığı, ancak herhangi bir suçlama getirilmediği belirtiliyor.
Ancak İngiliz iç istihbarat örgütü MI5'e göre, bu masum bir 'safari tatili' de değildi. Emwazi'nin cihatçı olduğu gerekçesiyle izlenen bazı kişilerle bağlantısı olduğuna inanılıyordu.
2013'te Suriye'ye gitti
Emwazi, 2009 yılının sonlarında babasının ailesiyle yaşamak üzere Kuveyt'e gitti. Orada üç ay kaldı, bilgisayar satış görevlisi olarak çalıştı. Ancak İngiltere'ye döndükten sonra bir daha Kuveyt'e gidemedi.
Londra'daki sivil toplum kuruluşu Cage'e göre, Heathrow havalimanında altı saat sorgulandığı için Kuveyt'e gidememişti.
Emwazi havalimanında bir polis memurunun saldırısına uğradığını öne sürmüştü.
Cage, Emwazi'nin 2013'te adını Muhammed el Ayan olarak değiştirip, bir kez daha Kuveyt'e gitmeye çalıştığını, ancak yine engellendiğini belirtiyor.
Ağustos ayında ailesi, Emwazi'nin kayıp olduğunu bildirdi. Dört ay sonra polis, aileye oğullarının Suriye'de olduğunu söyledi. Ancak aile, Emwazi'nin Türkiye'de yardım çalışmaları yaptığına inanıyordu.
Emwazi'nin savaş alanına tam olarak ne zaman girdiği bilinmiyor, ancak Suriye'nin İdlib kentinde olduğuna dair ilk haberler de yine 2013 yılında duyuldu.
'İsmini duyduğumda tüylerim diken diken oluyor'
Emwazi, Ağustos 2014'te, Amerikalı gazeteci James Foley'nin öldürülmesini gösteren videoda ortaya çıktı. Daha sonra da yine batılı rehinelerin öldürüldüğü başka videolarda yer aldı. Bu videolarda rehineyi öldürüp öldürmediği görülmiyordu.
Ama 2014'ün Kasım ayındaki bir videoda bir Suriye askerini öldürdüğü görülüyordu. Amerikalı rehine Peter Abdülrahman Kassig'in kesik başının da yanında yine Emwazi duruyordu.
Kassig videosundan iki ay sonra da Japon rehine Kenjki Goto'yu öldürürken görüldüğü videosu yayınlandı.
Öğretmeni Shuter BBC'ye verdiği mülakatta, "Şimdi bile haberleri dinlediğimde, ismini duyduğumda tüylerim diken diken oluyor çünkü benim tanıdığımdan çok farklı biri bu" demişti:
"Yaptıkları dehşet verici."