Çilem Doğan, 2013 yılında evlendiği 1 çocuğunun babası Hasan Karabulut'u kendisini fuhuşa sürüklemek istediği gerekçesiyle 8 Temmuz 2015'te tabancayla vurarak öldürdü. Tutuklanan Çilem Doğan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde tahrik ve iyi hal indirimi ile 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Çilem Doğan'ın avukatı 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne müvekkilinin uygun görülecek adli kontrol tedbirleriyle tahliye edilmesi için talepte bulundu. Mahkeme heyeti ise Çilem Doğan'ı 20 Haziran akşamı 50 bin lira nakdi kefaletle tahliye etti. Hasan Karabulut'un ailesi Çilem Doğan'ın tahliyesine üst mahkeme başvurarak itiraz etti. Dosyayı inceleyen 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Doğan'ın tekrar tutuklanması için yapılan itirazı oy çokluğuyla reddetti.
ÇİLEM'İN SAVUNMASI İNANDIRICI BULUNMADI
Adana 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesinde 8 Haziran'da verilen kararın gerekçesi yazıldı. Gerekçeli kararda, ahlaki, vicdani ve yasal olarak kabulü mümkün olmayan kadına karşı şiddet ile aile içi şiddetin üzerinde ciddiyetle durulması gereken çok boyutlu ve sosyal bir olgu olduğu belirtildi. Çilem Doğan'ın savunmalarının inandırıcı olmadığı belirtildiği kararda olayın meydana geldiği gün eşinin kendisini Antalya'ya fuhuş yaptırmak amacıyla götüreceği, buna zorladığı yönündeki savunmasının da doğrulanamadığı kaydedildi. Olay sırasında eşi tarafından darp edildiği savunmasının da kesin olarak doğrulanamadığı ifade edilen kararda, Hasan Karabulut'un öldürülürken uyuyup uyumadığının da belirlenemediğine yer verildi.
DARP RAPORU YOK
Gerekçeli kararda meşru müdafaa hükümlerinin uygulanmaması nedeni ise şöyle açıklandı:
"Somut olay değerlendirildiğinde, sanığın olaydan yaklaşık bir gün sonra alınan raporunda yeni darp ve cebir izine rastlanılmaması karşısında olay günü savunmalarında belirttiği şekilde yönelmiş bir saldırı olduğunun ispatlanamadığı, bu nedenle meşru savunmanın şartlarından olan saldırıya ilişkin koşulların oluşmadığının kabulü gerekeceği, bir anlığına sanığın savunmalarına itibar edilerek saldırının varlığı kabul edilse dahi savunmalarına göre maktulün saldırısının hayatına yönelik olmadığı, maktul sanığı olay günü öldürmek isteseydi üzerinde taşıdığı suçta kullanılan atışa hazır vaziyette bulunan silah ile bunu yapabileceği, bu nedenle meşru savunmanın savunmaya ilişkin şartlarından saldırı ile savunma arasında oran bulunması şartının gerçekleşmediğinin kabulü ile belirtilen nedenlerle sanık hakkında şartları oluşmayan meşru savunma hükümleri uygulanmamıştır."
Son bölümde ise mahkeme başkanı Ogün Maden'in oy çokluğuyla verilen 15 yıl hapis cezasına koyduğu Çilem Doğan'a 'ceza verilmemesi' yönünde verdiği muhalefet şerhi yer aldı.