Şerife’nin yolunun Zekkar’ın yatağından geçeceği belliydi ki geçmiş de zaten.
Nefret edilen çok sayıda kötü karakter olmuştur ekranlarda. Ancak kötü olduğu halde sevilen karakter sayısı azdır. Daha doğrusu kötü karakteri sevilecek hale getirebilecek oyuncuyu bulmak zordur. Lakin Çoban Yıldızı’nın kadrosunun gayet başarılı olduğu şüphesiz. Selim Bayraktar da Zekkar karakteri için yapılan en isabetli seçimlerden biri olmuş.
Tam kızacağız Zekkar’a onu bu denli kötüleştiren yaralarını öyle iyi açık ediyor ki kıyamıyoruz. Fazla otoriter ve acımasız bir babanın ve meçhul şekilde ortadan kaybolan bir annenin oğlu Zekkar. Hayata karşı takındığı bu sert ve acımasız duruş onun kendisini bazı şeylerden koruma şekli elbette. Sevilmemiş Zekkar. Doğal olarak da sevmeyi bilmiyor. Bir başkasını sevdiğini bile bile evlenmiş Sırma’yla. Sırma’nın onu sevmemesini nasıl acımasızca cezalandırdığını hep birlikte izledik.
Ben Zekkar'ı izlemekten acayip keyif alıyorum.Selim Bayraktar o kadar iyi hayat veriyor ki oynadığı karaktere; Zekkar’ın gel-gitlerini, öfkesini, hırsını hissetmemek mümkün değil. Ama bir gün ağlayarak Sırma’ya sarıldığı ve ‘beni sev’ diyeceği günü de sabırsızlıkla bekliyorum. Böyle bir sahnede Selim Bayraktar’ın muhteşem bir performansa imza atacağına şüphem yok.
Selin Çakar/Posta