Elibol ve Odabaş, programın başında hararetli geçeceği anlaşılan tartışma için taraflara uyarıda bulundu. İlk sözün verildiği Çölaşan, Gökçek'in öne sürdüğü iddialara yanıt verdi. Gökçek'in Belediye'nin resmi internet adresinden gönderdiği e-postaları da okuyan Çölaşan, yaklaşık 25 dakikalık konuşmasında Gökçek'in öne sürdüğü '9 milyon doları var' ve 'Yurtdışından havale aldı' yönündeki iddiaları çürüttü.
Gökçek'in, tek başına programa çıkacağı zaman Ankara'yı afişlerle donattığını söyleyen Çölaşan, sitem ettiğini belirterek, "Bu programı ne otobüslerde ne bilboardlarda duyurmadı. Bunu ondan beklerdim çünkü burada benim gazeteciliğimi bitirecekmiş" diye konuştu.
Sık sık sinirlerin gerildiği ve uyarılara rağmen karşılıklı konuşmaların yaşandığı programda Gökçek, Emin Çölayşan'ı daha önce defalarca TV'de tartışmaya davet etmesinin nedenini şöyle açıkladı: 'Rahmeti Türkeş, rahmetli Özal ve şu andaki partim olan iktidar hakkında hakkında yazmadığı kalmadı. Türkiye'nin inançlarına saygılı, Türkiye'de sağduyulu kim varsa, onlara karşı yazdınız, onun için ben televizyonda hesap sormak istedim.'
İŞTE TARTIŞMADAN HARARETLİ BİR SAHNE
ÇÖLAŞAN GÖKÇEK'İN 'YURDIŞI HAVALESİ' İDDİASINI ÇÜRÜTTÜ
Çölaşan, Gökçek'in kendisine gönderdiği e-postaları okuyarak, "Gökçek dedikodu üretiyor" dedi.
Çölaşan, Gökçek'in geçen hafta ileri sürdüğü "Çölaşan'a 9 milyon dolar yurtdışından geldi" iddiasının doğru olmadığını söyleyerek, "Bana yurtdışından herhangi bir havale gelmedi. Garanti Bankası Kavaklıdere şubesinde bulunan 92 bin doları, talimat verdim, evimin yakınındaki Ziraat Bankası şubesine göndermelerini istedim" dedi. Çölaşan, "Bir bankadan yüz metre ötedeki bir başka bankaya Bank Of New York üzerinden gidiyor dolar; Türk parası gönderirseniz bizim Merkez Bankası üzerinden gidiyor. Olay budur" dedi.
Gökçek'in kendisi hakkında "yalan, yanlış" iddialar gündeme getirdiğini söyleyen Çölaşan, programda ayrıca belgeler sunarak "Bu soruları padişahlar bile sormadı" diye konuştu. "Benim 9 milyon dolarım yok" diyen Çölaşan, kendisini Maliye Bakanlığı'na ihbar ederek, hesaplarını incelemelerini istediğini anlattı. Çölaşan, Maliye Bakanlığı'ndan kendisine gönderilen belgeleri programda sundu. Maliye Bakanlığı'nın kendisine verdiği gizli damgalı belgede "Hakkınızda soruşturulacak bir şey bulunamamıştır" yazısını gösteren Çölaşan, Gökçek'in iddialarının dedikodulara ve söylentilere dayandığını söyledi.
Çölaşan şunları söyledi:
'Ben gazeteciliğimde Şubat ayında 30'uncu yılımı doldurdum benim hayatım belli en ufak bir üçkağıdım, yolsuzluğum, avantam, rüşvetim olmuş olsaydı, yurtdışından havalelermiş, 9 milyon dolarlarmış, bunlar olsaydı beni çiğ çiğ yerlerdi. Ben bütün iktidarlarla kavga etmiş insanım.
Çünkü ben hiçbirine yağcılık yapmadım çünkü hep avantayı, cukkayı kendi yandaşlarına yönlendirdiler. Benim elimde avanta dağıtma yetkim yok, kamu kaynakları yok, yandaşlarıma avanta dağıtma yetkim yok. Beni bunlar didik didik ettiler.'
Çölaşan, '9 milyon dolar' iddiasının nereden geldiğini ise şöyle ifade etti:
'30 Eylül 2002 tarihli hürriyet gazetesini indirdim internetten, 3 Kasım öncesi parti yöneticilerine gidip söyleşiler yapıyoruz, Recep Tayyip Erdoğan ile görüştük, partisinin genelm merkezinde, kendisiyle orada tanıştım. Gazeteden okuyorum:
Çölaşan: Camiler kışlamız, minareler süngümüz diyordunuz, bunlar değişti mi?
Recep Tayyip Erdoğan: Eğer oralarda kalırsanız, bakın sizin geçmişinizi incelemeye ortaya koymaya kalkarsam, çok daha enteresan şeyler çıkacak.
Çölayşan: Hiçbir şey bulamazsınız.
Recep Tayyip Erdoğan: Çok şey çıkar oralara girmeyiniz.'
Gökçek ise Çölaşan'ın verdiği yanıtlardan tatmin olmadığını belirterek, "Gerçekleri söylemiyor" dedi.
ANKARA'YA DÖNER YEDİRDİM, TOP DAÄžITTIM
Gökçek'in gönderdiği e-postaları okuyan Çölaşan, Gökçek'in kendisine "Şimdiye kadar onlarca dava kaybettin. Sana hakaret eden biri olunca tazminat kazanan olunca parayı gazetene verip vermediğini bilmiyorum. Benden kazandığın parayı gazetene verdin mi vermedin mi" diye sorduğunu anlattı. Gökçek'e, "Sen benden kazandığın tazminatları Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne veriyor musun?" diye soran Çölaşan'a Gökçek'in "Vermedim. Senden kazandığım parayla Ankara'ya döner dağıttım, çocuklara top dağıttım" diye yanıt verdi
DÜELLODAN KESİTLER
*Çölaşan "Melih Gökçek'e sitemim var bizim birlikte çıkacağımızı neden bilboardlarda neden duyurmadı. Bana belgelerle konuşsun dedikodularla rivayetlerle değil." dedi.
*Emin Çölaşan Başkan Melih Gökçek'in kendisine çektiği mesajları okudu. Mesajlar arasında yer alan 'Benden kazandığın paraları gazeten Hürriyet'e verdin mi?' sorusuna Çölaşan, 'Sen benden kazandığın tazminatları belediyeye verdin mi ki ben de gazeteme vereyim' dedi.
*Uykularınız kaçıyor değil mi diyor mesajında. Tazminatları ne yaptığımı soruyor. Siz kazandığınız tazminatı ne yaptınız ? Kazandığın tazminatı Aydın Doğan'a mı verdin? Kalbin vardır ekranda kalpten gidersin diyor. Hürriyet'ten kaçmak istemişsin ama Cumhuriyet'ten başka sana kucak açan olmamış doğru mu ? Bak Emin tıklamazsan seni öyle bir tıklatacağım ki yüz yıl insan içine çıkamayacaksın..
*Çölaşan, Melih Gökçek'in kendisi için bir çok gazeteye geçmek istediği iddialarına ise 'Ben sadece 1985 yılında Milliyet'ten Hürriyet'e geçtim, o da kendi hür irademledir' diye cevap verdi.
*Emin Çölaşan, Gökçek'in 'Bak Emin kendini tıklatmazsan ben seni öyle bir tıklatacağım' iddialarını okuduğu sırada Gökçek, 'Çölaşan 100 yıl dillere destan olacak İnşallah' diye mırıldandı.
*Çölaşan, Gökçek'in kendisine yurt dışından (3 kez ABD'den, kimden geldiği bilinmeyen) para geldiği, kitap gelirleri dışında geliri olup olmadığı sorusuna 'Ben maaşımı Gökçek'ten almıyorum' dedi.
*Melih Gökçek: Senden aldığım tazminatlarla tüm Ankaralılara döner dağıttım
*Çölaşan, Gökçek'in yurtdışından kendisine para gönderildiği iddialarını kesin bir dille yalanladı.. Bana yurtdışından havale falan gelmedi. Ben sadece 92 bin doları bir bankanın Kavaklıdere şubesinden başka bir şubenin Gaziosmanpaşa şubesine havale ettim o kadar. Benim 9 milyon dolarım varmış falan da filan da kime ne 50 milyon dollarım da olabilir. Benim hayatım belli nerelerde çalıştığım belli.
*Çölaşan, kendisini maliyeye ihbar ederek hesaplarının incelenmesini istediğini belirtti ve cevap olarak gelen "Hesapların incelenmesine gerek yoktur " yazılı yanıtı ekrandan gösterdi.
*Çölaşan, Gökçek'in tüm iddialarının aslı astarı olmadığını, iddiaların tamamen duyum üzerine olduğu ve bu durumun bir belediye başkanına yakışmadığını söyleyerek ilk bölümü tamamladı.
*Kısa bir ara sonrası tekrar konuşan Çölaşan, 'Benim bir çok iktidarla kavgam vardır, eğer benim bir açığım olsaydı bu iktidarlar (Erdoğan, Çiller vs.) beni çiğ çiğ yerlerdi' dedi. Benim ahlak dışı bir gelirim olsaydı çıkardı. Ben hiçbir iktidara yalakalık yapmadım. Üçkağıdım olsaydı çıkartırlardı. Ben kimseye avanta verme ihale dağıtma imkanım yok.
*Çölaşan "Bir gün Aydın Doğan Uğur Dündar ve beni makamına çağırttı ve sizin yüzünüzden 500 milyon dolar kaybettim. Otomobil işine girecektim, Çiller bana aracılar aracılığıyla (Çölaşan ve Dündar'ı sustur size izin verelim) haberini gönderdi" dedi. Çölaşan Gökçek'e "bu gece benim gazeteciliğimi bitir" diyerek sözünü tamamladı..
**********************************************************************
*Gökçek sözlerine 'Sizi 10 yıldır ekranlara davet ediyorum ama çıkmadınız' diyerek başladı ve şöyle devam etti; 'Siz bana karşı 57 defa mahkum oldunuz ama hala ifitra atıyorsunuz, dünyanın başka bir yerinde olsa o kişi mesleğini bırakırdı.' dedi.
*Siz rahmetli Alparslan Türkeş'e rahmetli Turgut Özal'a şu an iktidara kısaca bu ülke için çalışan sağduyulu insanlara çamur attınız. Ben bunların hesabını soracağım ama süre yeter mi bilmem"
*Gökçek kazandığı davaların parasıyla ilgili 'Ben kaybettiğim davaların parasını kendim ödüyorum, belediyeye ödetmiyorum, ama siz gazetenize ödetiyorsunuz. Onun için kazandığım parayı tabiki ben alacağım' dedi.
*'Gazeteniz bu konuda size özel bir kural çıkardı, artık mahkum olan gazetecinin tazminatının yüzde 20'sini gazetesinin ödeyeceğini' söyleyen Gökçek, 'Siz de o tarihten bu yana daha dikkatli yazıyorsunuz' dedi.
*Gökçek "Siz yalan yanlış belgelerle duyumlarla herkese hesap soruyorsanız, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı olarak benim de size hesap sorma hakkım var. İnşallah burada bu gece sizin gazeteciliğinizi bitireceğim"
*Gökçek "Ben bir Hürriyet okuruyum maaşını benim paramla alıyorsun sen neden servetini açıklamıyorsun" dedi. Gökçek, Çölaşan'a 'Siz herkese hesap sorabiliyorsunuz da biz mi size hesap soramayacağız, tabiki sizin mal varlığınızın hesabını sorarız' dedi ve kendi mal beyanıyla ilgili belgeleri gösterdi.
*Gökçek'in mal beyanı 60 bin $ 5 bin Euro (Oğluna ait) 10.398 YTL Vakıfbank'ta 29.000 YTL (Ziraat Bankası- Emekli maaş parası) 38.401 YTL Eşinin tazminatı Ayrıca gayrimenkulleri (İstek olmadığı için açıklamadı)
*Çölaşan "kamu görevlisi değilim açıklama yapmak zorunda değilim" yanıtın verdi
*Gökçek "Siz yazılarınızda off-shore hesaplarından şikayet ediyorsunuz sizin hiç off-shore hesabınız oldu mu" Çölaşan'ın yanıtı sorusuna "Evet" oldu..
*Siz bir yazı yazdınız gizli hesaplara girildiğine dair Emin şirin sizin adınıza dava açıyor. (Gökçek belgeleri gösterdi) Çölaşan cevap verdi böyle saçma sapan belge mi olur benim yazdığım yazının ihbar kabul edilmesini istiyor ve adam benden habersiz dava açıyor. Benim adıma falan dava açmış değil Emin şirin benim avukatım mı? Ben bu konu da ayrı bir va açtım.
*Emin Şirin'in mahkemeye verdiği ihbar dilekçesi için Emin Çölaşan, Emin Şirin ile konuyla ilgili görüşmediğini, Şirin'in milletvekili sıfatıyla böyle bir şey yapabileceğini söyledi.
*Gökçek "Ben Çölaşan hakkındaki servetiyle ilgili belgeyi açıklarsam bankacılık kanununa göre suç işlerim. O yüzden bunları açıklayamam" dedi.
*Çölaşan "Böyle laf kalabılıklarıyla buraya gelme" deyince
*Gökçek: Çölaşan karşımda titremeye başladı. Ben servetimi açıkladım. Millet senin servetini de merak ediyor hadi açıkla
*Çölaşan: Bakanlar Kurulu servetini açıklasın ben de açıklayayım
*Gökçek "Ya sabırlı ol şimdiden titremeye başladın. Benim kanaatim sizin 29 milyon dolarınız var"
*Başkan Gökçek, 'Benim 1994 tarihinden bu yana olan tüm servetimi, eşimin ve çocuklarımın üzerine olan tüm malvarlığını, bankalardaki tüm hesap haraketlerini ve sizin tüm hesaplarınızın ve mal varlığınızın hareketlerini öğrenmek için TGRT Ankara Medya Grup Başkanı Nuri Elibol'u tayin ediyorum' yazan bir taahhütname okudu ve imzaladı. Gökçek bu taahhütnameyi Çölaşan'a uzattı ancak Çölaşan imzalamadı.
*Bunun üzerine Gökçek ikinci bir teklifte bulunarak tüm mal varlıklarını değiş tokuş etmeyi önerdi. Çölaşan bunu da reddetti.
*Gökçek, bir yazısında hükümeti eleştiren ve paradan 6 sıfır atamayacaklarını iddia eden, attıkları takdirde özür dileyeceğini ifade eden Çölaşan'dan bu sözünü yerine getirmesini istedi. *Çölaşan da bu yazısını kabul ederek 'Yazdığım binlerce yazı vardır, bu yazımda yanıldığımı kabul ediyorum, tabiki özür dilerim' dedi.
*Gökçek "Benim sana hesap sormaya hakkım var neden servetini açıklamıyorsun. Bana hesap vereceksin" dedi.
*Çölaşan sen hangi sıfatla bana hesap soruyorsun sen kimsin ki ben sana hesap vereceğim. Senin hesabın benim servetimi 10'a katlar"
*********************************************************************
*Çölaşan, "Ben buraya beni rezil edeceğini elinde çok önemli belgeler olduğunu söylediğin için geldim, açıkla beni rezil et, hangi yolsuzluğum var kimi dolandırmışım açıklada görelim."
*Gökçek'in Çölaşan'ın yazılarının sansürlenmesi iddiasına Çölaşan 'Benim yazılarım sansürlenirse istifa ederim' dedi. Çölaşan 1-2 defa bazı kelimelerinin çıkarıldığını ancak bunun için kendisinden özür dilendiğini ifade etti. Çölaşan, ayrıca muhabir olduğu dönemlerde, gazete yazı işlerinin, kendi haberinde yapılan oynamalar olduğunu da söyledi.
*Çölaşan'ın yazılarında kullandığı İ. Melih Gökçek ifadesinde kastettiğinin ne olduğunu açıklamasını isteyen Gökçek, 'O yazılarda kastettiğin şeyi sana iade ediyorum' dedi. Ayrıca Gökçek, gazetesinin Çölaşan'a da bir daha bu şekilde yazı yazmaması konusunda uyarıda bulunduğunu ifade etti ve şöyle devam etti: 'Sıkıyorsa bir daha yazsana...'
*Ben kendisine karşı kaybettiğim davaların çoğunu kendisine İ.Melih Gökçek diye hitap ettğim için kaybettim. arkadaşın adı İbrahim Melih Gökçek'tir. Çölaşan, Gökçek'in avukatının dava dilekçesinde İ. Melih ifadesinin İb.. Melih olarak ifade edildiğini ama bunun mahkeme tarafından da reddedildiğini açıkladı.
*Melih Gökçek, Çölaşan'ın bir kitabından "Benim yazdıklarım gazetem tarafından sansürlenirse bu işi bırakırım" yazdığını okuyarak "Sizin yazınızı Hürriyet'te makasladılar, sözünün eriysen gazeteciliği bırakırsın."
*Melih Gökçek'in bu sözleri üzerine Çölaşan "Melih Gökçek beni burada mat etti gazeteciliği bırakıyorum" dedi.. Çölaşan daha sonra kahkaha atarak böyle basit nedenlerden dolayı istifa etmeyeceğini söyledi.
Programda ilk sözü alan Emin Çölaşan Başkan Melih Gökçek'in kendisine çektiği mesajları okudu.
Mesajlar arasında yer alan 'Benden kazandığın paraları gazeten Hürriyet'e verdin mi?' sorusuna Çölaşan, 'Sen benden kazandığın tazminatları belediyeye verdin mi ki ben de gazeteme vereyim' dedi.
Çölaşan, Melih Gökçek'in kendisi için bir çok gazeteye geçmek istediği bunu sadece Cumhuriyet gazetesinin kabul ettiği iddialarına ise 'Ben sadece 1985 yılında Milliyet'ten Hürriyet'e geçtim, o da kendi hür irademledir' diye cevap verdi.Emin Çölaşan, Gökçek'in 'Bak Emin kendini tıklatmazsan ben seni öyle bir tıklatacağım' iddialarını okuduğu sırada Gökçek, 'Çölaşan 100 yıl dillere destan olacak İnşallah' diye mırıldandı.
Çölaşan, Gökçek'in kendisine yurt dışından (3 kez ABD'den, kimden geldiği bilinmeyen) para geldiği, kitap gelirleri dışında geliri olup olmadığı sorusuna 'Bana yurtdışından havale gelmedi, sadece bir bankadan bir bankaya para transferi yaptırdım' dedi. Çölaşan kendi parasının transferiyle ilgili banka dekontunu da Gökçek'e gösterdi.
nbsp;
Çölaşan, bu konuda kendisine "çamur atanları"ın şu anda yargılandığını da ifade etti.
Çölaşan sadece kendi parası olan 92 Bin Doları aynı bankanın bir şubesinden diğer şubesini aktardığını belirtti. Çölaşan, Gökçek'in "9 milyon doların var mı açıkla" sorusuna "Türkiye'de böyle bir soruyu kimse kimseye soramaz kaldı ki Osmanlı döneminde padişahların bile böyle soru sorma hakkım yoktu. Kaldı ki benim böyle bir param yok" Gökçek burada devreye girerek "daha fazla mı daha az mı paran var" şeklinde sordu, Çölaşan " daha az" diye yanıt verdi.
Çölaşan, kendisini maliyeye ihbar ederek hesaplarının incelenmesini istediğini belirtti ve cevap olarak gelen "Hesapların incelenmesine gerek yoktur " yazılı yanıtı ekrandan gösterdi
Çölaşan, Gökçek'in tüm iddialarının aslı astarı olmadığını, iddiaların tamamen duyum üzerine olduğu ve bu durumun bir belediye başkanına yakışmadığını söyleyerek ilk bölümü tamamladı.
Kısa bir ara sonrası tekrar konuşan Çölaşan, 'Benim bir çok iktidarla kavgam vardır, eğer benim bir açığım olsaydı bu iktidarlar (Erdoğan, Çiller vs.) beni çiğ çiğ yerlerdi' dedi.
Yaklaşık 40 dakikalık konuşmanın ardından Çölaşan sözlerini bitirdi.
GÖKÇEK: BU MAİLLERİ ATMA NEDENİM 10 YILLIK RANDEVU TALEBİM
Gökçek sözlerine 'Sizi 10 yıldır ekranlara davet ediyorum ama çıkmadınız' diyerek başladı ve şöyle devam etti; 'Siz bana karşı 57 defa mahkum oldunuz ama hala ifitra atıyorsunuz, dünyanın başka bir yerinde olsa o kişi mesleğini bırakırdı.' dediGökçek kazandığı davaların parasıyla ilgili 'Ben kaybettiğim davaların parasını kendim ödüyorum, belediyeye ödetmiyorum, ama siz gazetenize ödetiyorsunuz. Onun için kazandığım parayı tabiki ben alacağım' dedi.
Gökçek, Çölaşan'a 'Siz herkese hesap sorabiliyorsunuz da biz mi size hesap soramayacağız, tabiki sizin mal varlığınızın hesabını sorarız' dedi ve kendi mal beyanıyla ilgili belgeleri gösterdi.
Gökçek, Çölaşan'a 'Siz herkese hesap sorabiliyorsunuz da biz mi size hesap soramayacağız, tabiki sizin mal varlığınızın hesabını sorarız' dedi ve kendi mal beyanıyla ilgili belgeleri gösterdi.
Gökçek'in Çölaşan'a, offshore hesabı olup olmadığı sorusuna Çölaşan 'evet oldu' diyerek cevap verdi. Emin Şirin adlı şahsın Emin Çölaşan hakkında savcılığa verdiği dilekçe için de Çölaşan 'Bu belgeler saçma sapandır' dedi.
"MAL VARLIKLARINI DEÄžİŞELİM" TEKLİFİ
Başkan Gökçek, 'Benim 1994 tarihinden bu yana olan tüm servetimi, eşimin ve çocuklarımın üzerine olan tüm malvarlığını, bankalardaki tüm hesap haraketlerini ve sizin tüm hesaplarınızın ve mal varlığınızın hareketlerini öğrenmek için TGRT Ankara Medya Grup Başkanı Nuri Elibol'u tayin ediyorum' yazan bir taahhütname okudu ve imzaladı.
Gökçek bu taahhütnameyi Çölaşan'a uzattı ancak Çölaşan imzalamadı. Bunun üzerine Gökçek ikinci bir teklifte bulunarak tüm mal varlıklarını değiş tokuş etmeyi önerdi.
"ÖZÜR DİLE"
Gökçek, bir yazısında hükümeti eleştiren ve paradan 6 sıfır atamayacaklarını iddia eden, attıkları takdirde özür dileyeceğini ifade eden Çölaşan'dan bu sözünü yerine getirmesini istedi. Çölaşan da bu yazısını kabul ederek 'Yazdığım binlerce yazı vardır, bu yazımda yanıldığımı kabul ediyorum, tabiki özür dilerim' dedi.
GÖKÇEK MALVARLIÄžINI AÇIKLADI
Gökçek "60 bin dolar, 5 Bin Euro ve 17 milyar ve 38 milyar ayrı bankalarda ve ufak çaplı gayrimenkullerim var"
Siz bir yazı yazdınız gizli hesaplara girildiğine dair Emin şirin sizin adınıza dava açıyor. (Gökçek belgeleri gösterdi) Çölaşan cevap verdi böyle saçma sapan belge mi olur benim yazdığım yazının ihbar kabul edilmesini istiyor ve adam benden habersiz dava açıyor. Benim adıma falan dava açmış değil Emin şirin benim avukatım mı? Ben bu konu da ayrı bir va açtım.
GÖKÇEK: Çölaşan karşımda titremeye başladı. Ben servetimi açıkladım. Millet senin servetini de merak ediyor hadi açıkla
ÇÖLAŞAN: Bakanlar kurulu servetini açıklasın ben de açıklayın
Melih Gökçek: Bir yazınızda Hükümet 6 sıfırı atsın dular 1.500'ün altına insin görelim Bunu yaparlarsa özür dileyeceğim diyorsunuz Hükümet bunları başardı. Hükümetten özür dilediniz mi?
ÇÖLAŞAN:Evet ben bu yazımda yanıldım. Hepimiz insanız yanılabiliriz bu konuda yazıda yazdım özürde diledim.
GÖKÇEK: Ben hesabımın servetini verdim şimdi de sen ver hesabını açıkla servetini
ÇÖLAŞAN: Malları takasa başlayalım
Melih Gökçek'in Çölaşan'ın yazılarının sansürlenmesi iddiasına Çölaşan 'Benim yazılarım sansürlenirse istifa ederim' dedi. Çölaşan 1-2 defa bazı kelimelerinin çıkarıldığını ancak bunun için kendisinden özür dilendiğini ifade etti. Çölaşan, ayrıca muhabir olduğu dönemlerde, gazete yazı işlerinin, kendi haberinde yapılan oynamalar olduğunu da söyledi. Çölaşan, Melih Gökçek'in kendi mal varlığıyla ilgili sorularına 'Sen kim oluyorsun da hesap soruyorsun' ve 'Gökçek dava yoluyla bir çok kişiyi sindirdi' dedi.
İ. MELİH MESELESİ
Emin Çölaşan'ın yazılarında kullandığı 'İ. Melih' ifadesi tartışmanın diğer bir konusuydu. Çölaşan'ın yazılarında kullandığı İ. Melih Gökçek ifadesinde kastettiğinin ne olduğunu açıklamasını isteyen Gökçek, 'O yazılarda kastettiğin şeyi sana iade ediyorum' dedi. Ayrıca Gökçek, gazetesinin Çölaşan'a da bir daha bu şekilde yazı yazmaması konusunda uyarıda bulunduğunu ifade etti ve şöyle devam etti: 'Sıkıyorsa bir daha yazsana...' Çölaşan, Gökçek'in avukatının dava dilekçesinde İ. Melih ifadesinin İb.. Melih olarak ifade edildiğini ama bunun mahkeme tarafından da reddedildiğini açıkladı.
ÇÖLAŞAN: OYUNUZU HIRSIZA VERMEYİN
Çölaşan bir yazısında yazdığı oyunuzu hırsıza uğursuza vermeyin cümlesi için yaklaşık 13 bin belediye başkanı arasında sadece Melih Gökçek'in kendisine dava açtığını Gökçek'in bu davayı kaybettiğini söyledi. Çölaşan, onca belediye başkanı varken niye sadece Gökçek'in üzerine alındığını anlayamadığını da ifade etti. Çölaşan, Türkiye'deki hırsızlık olaylarının büyük bir kısmının belediyelerde, belediyelerin ihale verdiği şirketlerin yaptığını açıkladı. Çölaşan'ın belediyelerin ve şirketlerin yolsuzluk yaptığı iddialarına Gökçek, 'ne biliyorsan açıkla' diyerek cevap verdi