Çölaşan, Soylu'nun Atay'a, 'tecavüzcü' dediğini hatırlatarak, "Bir İçişleri Bakanı, kim olursa olsun herhangi bir vatandaşa böyle sözler söyleme hakkına sahip midir?" düşüncesini dile getirdi.
Çölaşan, "Milletvekili Barış Atay, İçişleri Bakanı Soylu'ya hitaben bir açıklama yapıyor: 'Sen bir seri tecavüzcüyü korudun, kolladın. Hayatın boyunca her fırsatta yüzüne vurulması, asla unutmaman için uğraşacağız.' İçişleri Bakanı anında yanıt verdi: 'PKK ve DHKP-C artığı, benden tecavüz kollayıcısı olmaz da, senden tam tecavüzcü olur.
Dikkat, yakalanma.' Şu sözlerin 'düzeyine' bakar mısınız! Bir İçişleri Bakanı, kim olursa olsun herhangi bir vatandaşa böyle sözler söyleme hakkına sahip midir? O yaptı ben de yaptım, o söyledi ben de söyledim! Hayır arkadaş, sen devleti temsil ediyorsun. Kim olursan ol, bu hakka sahip değilsin.
Nitekim bu tartışmadan hemen sonra birileri gece geç vakit İstanbul'da sokağın ortasında Barış Atay'ı dövdü. Milletvekili hastaneye kaldırıldı. Ya dayak sonrasında ölseydi… Sorumlusu kim olacaktı?" diye sordu.
Çölaşan, "Evet, bütün amaçları ülkemizde sürekli gerilim yaratıp, koyun sürüsü olarak gördükleri bizleri o baskı koşulları altında yönetmek… Ne demişti o çok sevdikleri hain padişah Vahdettin, kaçıp İngilizlere sığınmadan önce…
'Millet koyun sürüsüdür, ben de onun çobanıyım!' Yumuşak ve ılımlı gitmeyi kendileri için “Acizlik” sayıyorlar. Gıdalarını gerilim yaratmaktan alıyorlar… Sadece Türkiye'de değil, dünyada bile neler kaybettiklerinin farkında değiller!" ifadesini kullandı.
Yazının devamı için TIKLAYIN