Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen "Ordu Buluşması"na katıldı.
Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
Bizler milletimize hizmet ederken birileri ülkemize tuzak kurmanın hesaplarını yapıyormuş. Türkiye’nin zayıf düştüğünü sanıp üzerimize sırtlanlar gibi saldırdılar. 15 Temmuz’da tarihimizin en ağır ihaneti ile karşılaştık.
Pazar günü herkes sandığa gidecek, kimse ihmal etmeyecek. Arayacak, bulacak, sandığa götüreceksiniz. Ki eze eze gelelim. Batıya cevap olacak. Bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan da bir vatanı kurtarır. Bir oy da yeri geldiğinde ülkenin geleceğini belirler.
11 bine yakın teröristi etkisiz hale getirdik. Bunların belini kıracağız. Bunları gömdük, gömüyoruz. Güneydoğu'da açtıkları çukurlara gömdük. Bu milleti bölemeyecekler, ezanlarımızı sustaramayacaklar.
İçeriden ve dışarıdan ayağımıza çok çelme takıldı. Terör örgütlerini kazımak için her alanda büyük bir mücadele başlattık. FETÖ’yü, PKK’yı, DHKP-C’yi hedef alan mücadelede kimsenin gözünün yaşına bakmadık, bakmayacağız. Suriye’de de önemli bir operasyon başlattık. Fırat Kalkanı hakkımızı, hukukumuzu aradığımız bir operasyondur. Sahada olan Türkiye masaya daha güçlü oturma noktasına geldi. Kılıçdaroğlu sabah başka söylüyor, akşam başka söylüyor. Adeta bir yalan makinesi.
16 Nisan’dan sonra Türkiye terör örgütlerine ve onları kullanan güçlere karşı daha güçlü çıkacak. 16 Nisan’dan sonra Türkiye artık belirsizlik dönemleri yaşanmayacaktır.
Türkiye'ye ihanet eden taş kesilir. Bu milletin ahını alanlar 16 Nisan'da taş kesilecek, sandığa gömülecektir.
Kılıçdaroğlu, SGK Genel Müdürlüğü döneminde sadece yan gelip yatmış. Bunlardan bir şey olmaz. Ver beş koyunu, kaybeder gelir.
Ülkemiz içeride ve dışarıda birçok tehdit ile karşı karşıyadır. PYD ve DAEŞ vardı, bunları sürpriz lazımdı. ÖSO ile beraber girdik. DAEŞ’i Cerablustan silip attık. El Rai'den de attık. Dabık’a girdik, oradan da attık. El Bab’a indik, orayı da temizledik. Şimdi Münbiç’i konuşuyoruz. Kılıçdaroğlu soruyor ne işimiz var? Ne işimizin olduğunu öğreneceksin, biraz daha sabret. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok ama mazlumun, mağdurun toprağını da kendisine teslim edeceğiz.
Ne PYD'yi, ne YPG'yi biz sınırlarımızda asla barındırmayız. Bazıları soruyor, 'devlet kuracaklar mı?' Haşa... Onlara oralarda devlet kurdurtmayız, bunu da herkes bilsin. Dünya alem bilsin. Dünyada ve bölgemizde yeniden yapılanma sancılarının yaşandığı bir dönemde gözlerini ülkemize dikenler, karşılarında 80 milyon vatandaşımızı bulur.
15 Temmuz gecesi saat 03.30 gibi havalimanına indim. Bir vatandaşımız 'Az önce VIP salonundan Kılıçdaroğlu geçti' dedi. Kendisini Yenikapı’ya çağırdım. Önce reddetti, sonra katılabileceğini iletti. Bunun dünyasında birlik, beraberlik, dayanışma yok. Sayın Başbakan Binali Yıldırım'la, Sayın Bahçeli'la Yenikapı ruhu yolunda yürüyoruz. Parlamento işi bitirdi, şimdi millet görevini yapacak.
Birileri hala 18 maddeyi bilmiyor. Birileri muhtarlıkları, lokantaları kapatmaktan bahsediyor. Ey Kılıçdaroğlu biz başbakan olduğumuzda 36 bakan vardı, 25’e indirdik. Biz devlet nasıl yönetilir iyi biliriz.
Kandil hayır diyor, FETÖ hayır diyor. İmralı ne diyor? Hayır diyor. Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu... Kılıçdaroğlu saptırma. Benim için ‘Hayır diyenlere terörist dedi’ diyor. Bizim uyarma görevimiz var, onu yapıyoruz. Biz uyaralım, sonra uyarmadılar demesinler. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne de, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne de, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne de, Marmaray’a da, Avrasya Tüneli’ne de, Osmangazi Köprüsü’ne de ‘hayır’ dediler. Bunlara inat yapmaya devam edeceğiz. Çanakkale Köprüsü’nü yapacağız. Bütün illere şehir hastaneleri yapıyoruz.
Başörtülü kızlarım üniversiteye gidemedi. İmam hatibi bitiren oğlum katsayı mağduru oldu. Şimdi böyle bin engel var mı? Biz insan olarak bakıyoruz.
Bayrağımız üzerinde asla spekülasyon yapamaz. İnlerine girdik, gireceğiz. Bunları bu ülkeden temizleyeceğiz. Ya gidecekler ya gidecekler. FETÖ hayır diyor, Avrupa’da bazı ülkeler hayır diyor. İnsan ‘hayır’ demeye utanır. Karşı çıkanların çoğu bilmiyor. Ana muhalefetin başındaki zat bilmiyor. 18 maddelik değişikliğe 180 yalan uydurup milletin kafasını karıştırıyor.
Batıdakiler Türkçeyi öğrendiler, bayağı ilerleme var. Beğinirsin, beğenmezsin Erdoğan'ı. Bunlara bir cevap vermek gerek mi? İnşallah Avrupa pazar akşamı sesimizi tam duyacak. 'Bu ülke uğraşılacak bir ülke değil' diyecekler. Türkiye artık eski Türkiye değil, bunu öğreteceğiz. Yüzde 50 artı biri alırsan oraya gelirsin. Gençler parlamentoya gelecek diyoruz.
"BEN NE YAPTIM BUNLARA?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından Giresun'da düzenlenen mitingde halka seslendi.
Avrupa ülkelerine eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Avrupa liderlerinin Vatikan'da yaptıklarını gördünüz değil mi? Avrupa liderlerinin Vatikan'da ne işi var? Gittiler Papa'nın karşısında ip gibi dizilip Papa'nın vaazını dinlediler. Sonra ülkelerine gidip uygulamaya geçirdiler. Birçok Avrupa ülkesinin 16 Nisan halkoylamasıyla ilgili takındıkları tavır ortada. Bugün bütün Avrupa dergilerinde bu kardeşinize saldırıyorlar. Ben ne yaptım bunlara?" diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Ne yaparlarsa yapsınlar Avrupa'nın yüzündeki makyayaj dökülüyor. İslam karşıtı olduklarını göstermeye başlıyorlar. Müslümanlara tahammülleri yok. Artık eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette yeni bir dönem başladı. Hayırcılar sefalettir, hayırcılar Kandil'dir, İmralı'dır. Okmeydanı'nda 4 maskeli terörist kahveyi basıyor ve burada evetçilere yer yok diyor. Sen kimsin ya! Polisimiz bunların hepsini yakaladı.
KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ: KASETLE GELDİ CD İLE GİDECEK
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi konusunda öyle yalanlar söylüyorlar ki insanın aklı havsalası almıyor. Bir bakıyorsunuz 'Rakka'ya Münbiç'e neden girmiyorsunuz' diyor. Sonra 'Suriye'de ne işiniz var' diyor. Bir bakıyorsunuz 'Hollanda ile ilişkiler kesilmeli' diyor. Sonra 'Avrupa ile niye kavga ediyorsunuz' diyor.
Yeni sistemde sürekli seçim kaybedip koltukta kontrollü oturma devri bitiyor. 25 günde bir 2 ayda bir yok öyle bir şey. Bu pazar gününden sonra Türkiye'de yeni bir dönem başlıyor. 7 seçim kaybetti buna rağmen koltukta oturmaya devam ediyor. Bunun adı kasetli genel başkan. Kasetle geldi bu defa bambaşka bir kasetle gidecek. Şimdi kaset de yok artık CD ile gidecek. Bu sebeple en büyük reform ana muhalefet partisinde olacaktır."
"SABRİ BENİM DAVA ARKADAŞIM"
Erdoğan, 15 Temmuz gecesi 2 tankın altına yatan 35 yaşındaki Sabri Ünal'ı da konuşma yaptığı platforma davet etti. "Sabri 15 Temmuz gecesinin önemli bir gazisi. Bu Sabri enteresan bir delikanlı" diyen Erdoğan şunları söyledi:
"İlahiyat mezunu, nevi şahsına münhasır. 6 yaşında bilgisayara başlamış. O gece Boğaz Köprüsü üzerinde birinci tank geliyor, kendisini tankın altına atıyor. Sonra ikinci tankın altına girince yara alıyor. Arka arkaya ameliyatlar geçiriyor. Şimdi Sabri benim dava arkadaşım. Sabriler bizim iftiharımızdır."
Erdoğan'ın konuşması sırasında Sabri Ünal'ın gözyaşlarını tutmakta zorlandığı görüldü.
ntv