Türkiye’nin Afrin ve civarındaki terör gruplarına yönelik harekâtı devam ederken Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi de Ege ve Akdeniz’de gerginliği tırmandırmaya devam ediyor.
Konuya ilişkin AK Parti grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sanılmasın ki Kıbrıs açıklarındaki doğalgaz arama ve Ege'deki kayalıklarla ilgili fırsatçı girişimler dikkatimizden kaçıyor. Kıbrıs'ta ve Ege'de haddini aşanları yanlış hesap yapmamaları konusunda buradan ikaz ediyoruz. " dedi.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti;
BUNLARIN EFELİĞİ BİZİM ORDUMUZU GÖRENE KADAR
Biz bu devlet anlayışımızı bir kenara bırakarak buyrun diyemeyiz. Bir ölürüz bin diriliriz. Bu böyle bilinmeli. Güvenlik birimlerimiz şu anda bölgedeki gelişmeleri gerektiğinde her türlü müdahaleyi yapma yetkisiyle takip ediyoruz. Kıbrıs açıklarında faaliyet gösteren şirketlere Rum tarafına güvenerek hadlerirni aşmamalarını tavsiye ediyoruz.
Bunların efelikleri bizim ordumuzu bizim ordumuzu gemilerimizi, uçaklarımızı görene kadardır. Bizim için Afrin neyse Ege’deki Kıbrıs’taki haklarımız da odur. Zeytin Dalı operasyonunun ne kadar önemli ve doğru olduğu bölgede attığımız her adımda görülüyor. Savaş gemilerimiz, hava kuvvetlerimiz gerektiğinde her türlü müdahaleyi yapmak için yakından takip ediyorlar.
BİZİM İÇİN AFRİN NEYSE EGE'DEKİ HAKLARIMIZ DA ODUR
Stratejik ortağımız, müttefikimiz kalkıp da PYD'ye parasal desteği, silah yardımları yetmiyormuş gibi yapma kararı bizim de aldığımız ve alacağımız kararı etkileyecektir. Şunun iyi bilinmesi lazım. Türkiye bir çadır devleti değildir. Asırlara bani olan bir devlet anlayışımız vardır.
Biz gereği neyse bunu yaparız. Bir ölürüz bin diriliriz. Bu böyle bilinmeli. Savaş gemilerimiz, hava kuvvetlerimiz gerektiğinde her türlü müdahaleyi yapmak için yakından takip ediyorlar.Sadece faillerini küçültür ve seviyesiz hale getirir. Türkiye tarihten, anlaşmalardan ve uluslararası hukuktan gelen haklarının takipçisi olacaktır.
Bizim için Afrin neyse Kıbrıs'taki Ege'deki haklarımız da odur. Bu operasyon sebebiyle hala ülkemizi suçlayanlar önce bölgedeki tünellere, kulelere baştan aşağı silahlandırılmış köylere bir baksınlar. Eğer ortadaki görüntüye rağmen tüm bu hazırlıkların ülkemize yönelik olmadığını iddia edenler varsa artık onlara söyleyecek sözümüz yoktur.
RUM YÖNETİMİ GERİLİMİ TIRMANDIRIYOR
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz’i KKTC çevresi de dahil 13 ayrı parsele ayırarak doğal gaz aramaları için ruhsatlandırmıştı. Ancak ne Türkiye ne de KKTC bu parselizasyonu kabul etmemiş, bu durumun uluslararası hukuka aykırı olduğuna dair gerekli uyarıları yapmıştı.
Türkiye özellikle Rumların “3. Parsel” olarak adlandırdığı bölgeye gelmelerinin ciddi bir kriz oluşturacağını bunun yapılmaması gerektiğini daha önce deklare etmişti. Rum Yönetimi buna rağmen yabancı şirketlere doğal gaz arama ruhsatı vermeye devam ediyor.
Son olarak iki gün önce İtalyan şirketine ait Saipem 12000 adlı sondaj platformu KKTC’nin Gazimağusa açıklarındaki 3. parsele sondaj için geldi. Rum basınının yazdığına göre 3. parselde ilk kez yapılacak bu faaliyet için gelen sondaj platformu bölgedeki Türk savaş gemileri tarafından engellendi.