İşte Milliyet gazetesinden Talat Atilla'nın o yazısı;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurmayları arasında hakkında en az bilgi sahibi olduğumuz kimdir denilse...
Birinci sırayı Cumhurbaşkanı Vekili Fuat Oktay alır.
“Şöhret afettir!” geleneğini dikkate aldığı için medyaya mesafeli olması, Oktay’ı şimdiye kadar yeterince tanımamıza engel oldu.
Peki, Cumhurbaşkanı Vekilimizin bilinmeyenlerine beraber yolculuk etmeye ne dersiniz?
Oktay, 1964 Yozgat Çekerek doğumlu...
Külliye’de eskiden Binali Yıldırım’ın kullandığı 4 odalı makam odasını şimdi o kullanıyor...
Sigara içmez, alkol kullanmaz.
Et yemekleri ve Yozgat’ın yerel yemeği Arap aşını sever.
Klasik müzik ve Neşet Ertaş dinler...
10 yıl önce ayrıldığı eşinden olan 3 çocuğuna çok düşkün...
“Yimpaş’ı nasıl kurtarırız?” diye soran yönetim kurulu başkanına, “Siz gitmeyince düzelmez!” diyecek kadar özgün...
Yozgat’ta, “Yaptıklarımızın önüne kim geçerse, hesabını sorarım!” diyecek kadar açık sözlü...
Kuran’ı tecvitli okumak için Başbakanlık makamında kıraat dersi alacak kadar da inancına hassas bir siyasetçi o...
Yukarıdaki birçok başlık gibi ilk kez duyacağınız bir anekdot...
Hayat duruşuyla ilgili de bir ipucu verebilir.
Cumhurbaşkanı Vekili Oktay’ı yeni görevinden dolayı birçok kişinin yanında, doğal olarak akrabaları da kutlamaya gelir.
Oktay, kapıda karşıladığı yakınlarına.
Yemek... Çay... Meyve... Çerez derken...
Nihayetinde şekersiz kahve ikramında da bulunur.
Sohbetin koyulaştığı anda Oktay’ın bir akrabası, Cumhurbaşkanı Vekili’ne, biraz da sıkılgan bir edayla, “Bize uygun bir şeyler yok mu acaba?” der.
Şaşıran Oktay “Nasıl yani?” deyince...
“Ekonomik imkânlarımızı yükseltecek bir şeyler!” diyerek talebini biraz daha açar...
Beklemediği teklif karşısında yüzü asılan Oktay, koltuğundan hızla ayağa kalkar.
Biraz hiddetli ama daha çok kırgın olduğu hissedilen bir tonlamayla, kendisinden ayrıcalık isteyen akrabasına dönerek...
“Tüm ihaleler internet sitelerinde yayınlanıyor. Kahvenizi içtiyseniz güle güle!” sözleriyle makamından nazikçe kovar.
Yarım kalan kahve fincanını sessizce tabağa koyan Oktay’ın akrabası, sözlerini tevil etmeye çalışsa da...
Cumhurbaşkanı Vekili’nin çıkış kapısına doğru yöneldiğini görünce, mahcup bir ifadeyle makamı sessizce terk eder...
Yavaş’ın adaylığını kilitleyen 2 şartı!
Mansur Yavaş ’ın CHP adaylığı giderek yılan hikâyesine dönmeye başladı.
Aldığım net özel bilgilere göre, Yavaş ve CHP cephesinde son durum şöyle...
Yavaş, kendisiyle görüşen CHP yetkililerine adaylık için 2 şart öne sürmüş.
BİR: Ankara’da 2 ilçenin belediye başkan adayını kendisinin belirlemesi.
İKİ: Kılıçdaroğlu’nun, CHP içinde Yavaş’ın adaylığına karşı çıkan kesimleri etkisizleştirmesi...
Aldığım başka bir bilgiye göre, Mansur Yavaş CHP’nin dışında İyi Parti’yle de 2 görüşme gerçekleştirdi. İyi Parti yetkilileri ilk görüşmede Yavaş’a “Nereden aday olursanız destekleriz” derken... İkinci görüşmede “Bizden aday olursanız destek veririz” şeklinde bir tavır değişikliğine gittiler.
FİKRİ TAKİP
CHP’yi AYM’ye şikâyet eden CHP’li!
2 sene önce, “Atatürk’ün fotoğrafı CHP’li vekil tarafından TBMM’deki odasından indirilme skandalını” ortaya çıkaran bu satırların yazarıydı.
Bu haberimden sonra CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, CHP disiplin kurulu tarafından partiden ihraç edilmişti.
58 gün Türkiye gündeminde kalan bu skandalda ilginç bir gelişme var!
Eski vekil Aylin Nazlıaka, “haksız ihraç” gerekçesiyle, partisini Anayasa Mahkemesi’ne şikâyet etti.
Karar pek yakında çıkacakmış!
BAŞKA ŞEYLER
Tuhaf işler!
Oldukça büyük bir belediyenin basın daire başkanı, ortak iş (!) yaptığı arkadaşı tarafından milyonlarca lira dolandırılmış.
Paralar bankaya tek kişinin üzerine yatınca, o kişi de paraların üstüne yatmış!
Haliyle yapılan işler çok da legal olmayınca, paraların peşine yasal olarak düşülememiş!
Heyecanlı bir kovalamaca var!
Paralar hâlâ bankada çil çil yatıyor!
Bakalım ne olacak?