Terkoğlu, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından 5 yıl boyunca, Hava Kuvvetleri Personel Başkanlığı yapan Kutlay Demir'in hikayesini anlattığı yazısından sonra yaşananları yazdı.
Terkoğlu, yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Meğer birileri, bu bilgilerin açığa çıkmaması için çırpınıyormuş. Demir’e tekrar kritik bir görev verilecekmiş. Ancak yazdıklarım planlamayı bozmuş. Demir’in FETÖ imamlarıyla ilişkisi, devletin zirvesinde yankılanınca, Demir’e emeklilik yolu görünmüş.
Yetmemiş, söz konusu iddianameye giren bilgilerin nasıl sızdığına ilişkin karargâhta bir inceleme başlatılmış. Sonunda Tuğgeneral Aziz Adalı, günah keçisi ilan edilmiş. Bilgileri, Adalı’nın sızdırdığına inananlar, onu emekli etmiş. Yetmemiş, rütbelerini sökmek için de çalışma başlatmış. 15 Temmuz’dan sonra, TSK’deki FETÖ mücadelesine destek için, THY’deki işini bırakıp TSK’ye dönen Adalı, zaten olağan şüpheliymiş. Zira Adalı, savcılık belgelerini görünce, 'Neden FETÖ imamlarıyla iltisaklı bir asker hâlâ görevde' sorusunu açıktan soruyormuş. Kısacası, birilerinin derdi, TSK’yi FETÖ’den arındırmak değil, FETÖ iltisaklı isimleri saklamak! O kadar ki, Demir ile ilgili savcılık evraklarını sosyal medyada paylaşan, bir dönem kumpaslarla hapis yatmış Ahmet Zeki Üçok hakkında bile, bu nedenle tahkikat başlatılmış!"
Demir’in geçen yılki istifasından sonra da neler olduğunu duydum. Meğer AKP milletvekili Şirin Ünal, eski Bakan Taner Yıldız, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı devreye girmiş. Cumhurbaşkanına, Kutlay Demir’in eşinin örtülü olduğunu, başka bir cemaatte bulunduğunu anlatıp, tasfiye edilmemesini istemişler. Demir’in görevden alınmasının “TSK’de 28 Şubat’ı hortlatacağını” söylemişler. Erdoğan da “Bir daha incelensin” demiş. Koca devletin koca ordusunun geleceği böyle çiziliyor!