Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, 'Türkan Saylan ve Celal Şengör' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Şengör'ün "Goebbels’e 3 yıl sekreterlik yapan ve yalanlarını daktilo eden Brunhilde’nin bir röportajda söylediğini nakletmek için kendisini aradığını" yazan Orhan Bursalı diyalog arasında Şengör'ün Avusturya’nın en değerli madalyasını (büyük jeolog Eduard Suess) aldığını da haber verdiğini" söyledi.
Celal Şengör'e "Madalyan batsın" dediğini aktaran Orhan Bursalı o telefon görüşmesini şöyle aktardı.
"Şaşırdı mı bilmem, çünkü şaşırmasına fırsat vermeden Türkan Saylan hakkında yazdıklarına düşüncelerine giydirmeye başladım.
Nefes almak için durunca, ama mama ben falan demeye kalkıştı.
- Sen ne, arada sırada toplumu geren laflarınla bazen beyin ishali olmuş birisin. İnsan aklına gelen bir şeyi şöyle bir döndürür, gırtlak boğumlarında tutar, düşünür, bu söyleyeceğim doğru mu, yerinde mi diye dilinde dolandırır.
- Ya ben onun toplum liderliğine bir şey demedim ki, sadece bilim alanında bir şey yapmadığını söyledim, TÜBİTAK yönetiminde üye iken de bilim için ne yaptı diye sordum. 'Prof' unvanı taşıyorsa bir insan araştırmacılığını da sorgulamak gerek, sadece bunu söylemek istedim.
- Ya kardeşim, ülke bu unvanı taşıyan ama arkasında hiçbir bilimsel araştırması katkısı olmayan binlerce insanla dolu, üstelik bol bol da rektör atanıyorlar, önemli idari işlerin başlarına getiriyorlar, salt siyasetin kontrolünde olsun diye. Topla çoğunu tek bir Türkan Saylan etmez.
Türkan Hoca’nın bu ülkeye yaptığı, bazılarının önemi olmayan yüzlerce makale yazmasıyla bile karşılaştırılmaz. Aklıma hiç gelmez Saylan’ın makalelerine bakmak, çünkü o hizmetleriyle o kadar önemli işler yaptı ki bunları görmeyip araştırması var mı diye bakanın aklından zoru vardır. Bunu da koca ülkede bir sen yaptın!
-Ama ben Türkan Saylan’ın bu yönünü takdir ederim..
Etme kardeşim, bir çuval inciri berbat etmemek için sadece sus. Her şey “bilim”, “makale” açısından değerlendirmek değildir. Öyle insanlar ve işler vardır ki yüzlerce makaleye değer hizmetlerde bulunur.
Saf gerçekler, bazen hiç gerçek değildir. Anlamsızdır dile getirmek. Çünkü başka saf gerçekler onu yok eder. Sen bilim, bilim tarihi, eğitim, evrensel bilim bakışı ve bilim ilişkileri çok güçlü bir insansın. Jeolog olarak dünya çapında bir otorite olarak kabul edilirsin, toplamadığın madalya yok, ama sosyal konularda sıfır olduğunu yazmıştım CBT’de, hatırlarsan.
- Evet, yazmıştın. Zaten karım Oya da bana her şeyi berbat etmekte ustasın der.
Yazının devamı için TIKLAYIN