İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'ye yönelik başlatılan 50 soruşturma tamamlanarak 137 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.Aralarında öğretmen, iş adamı, mali müşavir, polis, vaizin de bulunduğu 89'u tutuklu 137 şüpheli hakkında yürütülen soruşturmalar ise tamamlandı. Soruşturmalar sonucu hazırlanan 50 ayrı iddianamede, FETÖ'ye ilişkin bilgiler ve 15 Temmuz darbe girişiminden bahsediliyor.
İddianamelerde, örgütün amacı "Türkiye Cumhuriyeti devletinin tüm anayasal kurumlarını ele geçirmek, aynı zamanda uluslararası düzeyde ve etkili siyasi/ekonomik güç haline gelmek" şeklinde anlatıldı. Örgüt içerisinde Fetullah Gülen'in olağanüstü haller yaşamış bir veli olduğu görüşünün yaygın olduğu aktarılan iddianamelerde, Gülen'in örgüt üyeleri üzerinde uyarılarının ve tavsiyelerinin birinci derecede hareket ettirici etkiye sahip olduğu, bu nedenle Gülen'in kişisel görüşlerinin aynı zamanda örgütün görüşleri anlamına geldiği kaydedildi. İddianamelerde, "Örgüt mensuplarının iş ve özel hayatlarındaki bütün kararlarını örgütün tasarrufuna bırakmış olmalarının altında yatan sebeplerden en önemlisinin, bağlı oldukları imamların ve Fetullah Gülen'in hata yapmayacağına inanmış olmalarıdır." denildi.
İddianamelerde, 15 Temmuz 2016 günü akşam saatlerinde İstanbul ve Ankara illeri başta olmak üzere FETÖ terör örgütü yapılanması içerisinde faaliyet gösteren ve TSK içerisine sızan örgüt mensuplarınca darbe girişimi başlatıldığı kaydedildi.
Şüphelilere, ihbar ve itiraf sonucunda ulaşıldı
İddianamelerde cezalandırılmaları talep edilen söz konusu 137 şüpheli isme, gizli tanık, şüpheli-müşteki ifadeleri ve yapılan ihbarlar doğrultusunda ulaşıldığı vurgulanan iddianamelerde, şüphelilerin ifadelerine ve yapılan aramalarda ele geçirilen doküman ve materyallere yer veriliyor.
İddianamelerde yer alan şüphelilerin ifadelerinde, çeşitli mazeretler sunarak darbe girişimi gecesi sokağa çıkmadıklarını ancak daha sonraki günlerde düzenlenen demokrasi mitinglerine katıldıklarına dair beyanları dikkat çekti. Şüphelilerden bir kısmının örgüt içerisinde ''imam-abilik'' yaptığı, yine şüphelilerden 10'unun ''ByLock'' kullanıcısı olduğu, tümünün evinden 1 Dolar çıktığı vurgulanan iddianamede, örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in ''Bank Asya talimatı'' sonrasında şüphelilerin yüklü miktarda para yatırdıklarının tespit edildiği, ayrıca tüm şüphelilerin evinden Gülen'e ait kitap, kaset ve benzeri dokümanlar çıktığı kaydedildi.
Gülen'in kitaplarını yakarken yakalandılar
Şüphelilerden ikisinin kaldığı İstanbul Güngören'deki evlerinden 10 Ağustos günü duman kokusu geldiğine dair komşuların ihbarı üzerine olay yerine giden ekipler, örgüt elebaşısı Gülen'in kitapları ile sohbetlerinin yer aldığı CD'lerin yakıldığının tespit edildiği ve birçok FETÖ şüphelisinin de bu yönteme başvurduğu aktarılan bir iddianamede, İstanbul'un iki ilçesinde vaizlik görevini yapan iki şüphelinin de sohbetlerinde ve vaazlarında FETÖ'nün propagandasını yaptığı öne sürüldü.
Sosyal medya hesabı olan şüphelilerin, Gülen lehine paylaşımlarda bulunduğu, devleti ve Cumhurbaşkanını hedef alacak şekilde yazılar yazdıkları vurgulanan aynı iddianamede, tüm şüphelilerin örgüt içerisinde yer aldıkları sözde görev gereği bağış, burs ve kurban gibi beyanlarla ''himmet'' topladıkları ve örgüte gönderdikleri kaydedildi. Örgüt üyelerinin kendi aralarında yaptıkları yazışmalarda şifreli haberleşme programı olan ''ByLock''un haricinde ''Coco, Kako, Talk'' gibi programları kullandıklarının tespit edildiği ifade edilen iddianamede, bazı şüphelilerin telefonlarında yapılan incelemede FETÖ lehine mesajlarına da yer verildi.
''Gülen'in askeriyiz...Canlı bomba olup...''
Şüphelilerden Kamil Ö.'nün, daha önceden husumetli bulunduğu bir kişiye darbe teşebbüsünün ardından attığı mesajlara da yer verilen başka bir iddianamede, şüpheli Kamil Ö.'nün ''Bütün dünya da üstüme gelse ben Fetullah Gülen'in askeriyim.'', ''...her yerde canlı bomba olup ...'' şeklinde ifadelerin yer aldığı mesajlar çektiği ayrıca Cumhurbaşkanına da hakaret içeren beyanlarda bulunduğu kaydedildi.
Şüphelilerden memur olanların Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan ''Aktif-Sen'' sendikasına üye oldukları, yine iş adamı olan bir kısım şüphelilerin de TUSKON'a bağlı dernek ve federasyonlarda yönetici veya üye oldukları ifade edilen söz konusu iddianamede, tüm şüphelilerin FETÖ'nün yayın organları olan ve kapatılan Zaman gazetesi, Sızıntı dergisine abone oldukları da aktarıldı.
Bir kısım tutuklanan şüphelilerin, darbe girişimi gecesi dışarıya çıkılmaması yönünde etrafındaki şahıslara telkinlerde bulunduğu hatta iki şüphelinin o gece sela okuduğu gerekçesiyle cami görevlisine saldırdıkları vurgulanan başka bir iddianamede, gözaltına alınan iki şüphelinin de etkin pişmanlıktan yararlanmak istediği bu nedenle savcılığa örgüt ile ilgili itiraf niteliğinde samimi beyanlarda bulundukları gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı kaydedildi.
10 şüpheli hakkında yakalama kararı
Şüphelilerden 89'unun çıkarıldıkları hakimliklerce tutuklandığı yer alan bir diğer iddianamede, 137 şüpheli hakkında ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan 15'şer yıla kadar, yine bazı şüpheliler hakkında ayrıca ''terör örgütü propagandası yapmak'', ''Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanuna muhalefet'' ve ''Görevi yaptırmamak için direnme'' suçlarından değişen oranlarda hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor. Bu arada şüphelilerden 10'unun adreslerinde bulunamadığı gerekçesiyle ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan haklarında yakalama kararı çıkarıldı.
Hazırlanan tüm iddianameler, İstanbul 22. ve 23. Ağır Ceza Mahkemelerine gönderildi. Mahkeme heyetleri, iddianamelerin kabulüne karar verdi. Şüpheliler önümüzdeki günlerde farklı tarihlerde hakim karşısına çıkacak.
İstanbul'da FETÖ'cülere 50 ayrı darbe davası açıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosundan Sorumlu Başsavcı vekili İsmail Uçar koordinesinde 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'ye yönelik başlatılan soruşturmalar derinleştirilerek sürüyor.
Yayınlanma:
/ Son Güncelleme: