Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Yoksullukla mücadele iddiasıyla işbaşına gelenler, bugün onurlu halkı kara kışta, ekmek kuyruklarında ağlar hale getirmiştir. 'Hakkımı helal etmiyorum' diye ağlayan yaşlı amcanın ahı iktidar sahiplerini titretmelidir. Nereden bakarsanız bakın, vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. Hiçbir dış mihrak, bu zararı veremezdi. Hiçbir dış mihrak, böylesi mandacı bir ekonomik düzen kuramazdı" dedi. Davutoğlu, "Cumhurbaşkanlığı sistemiyle cehalet kurumsallaştı!" açıklamasını yaptı.
İstanbul'da partisinin ikinci kuruluş yıldönümü etkinliğinde hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Davutoğlu, "Asgari ücret 2016 başında 450 dolar iken yeni ilan edilen 4 bin 250 TL ile bile 250 dolara gerilemiştir. Bu iktidar, ülkeyi 1970’lerden itibaren 30 yıl boyunca ülkeye büyük zararlar veren 'kalıcı yüksek enflasyon' dönemine tekrar sokmuştur. Hiçbir dış mihrak, böylesi mandacı bir ekonomik düzen kuramazdı" diye konuştu.
Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
Düşün artık bu milletin yakasından
Bugün iktidar, kendisinin cehaleti ve ehil olmayan kadroları üzerinden oluşturduğu ekonomik krizi bir taraftan dış mihraklara bağlayarak örtmeye çalışmakta, diğer taraftan krizin varlığının bile tartışılamayacağı OHAL ilanının altyapısını hazırlamaya çaba sarf etmektedir. İşte buradan, başta Sayın Erdoğan olmak üzere iktidar sahiplerine sesleniyorum: Devleti yöneten sizsiniz. Bugün, tek bir sent, tek bir kuruş bir yerden bir yere havale edilse tespit edilebilen küresel bir ekonomik sistem var. MASAK, BDDK, SPK ve ekonomik istihbarat birimleri elinizde. Eğer birileri böylesi bir operasyon yapıyor da siz faili tespit edip ilan edemiyor ve cezalandıramıyorsanız acizsiniz. Yok eğer böyle bir odak yok da siz kendi beceriksizliğinizi, cehaletinizi örtmek için bunları uyduruyorsanız halkı aldatıyorsunuz. Her iki halde de meşruiyetinizi kaybetmişsiniz demektir. Düşün artık bu milletin yakasından.
Gençlerin yurt dışına iş aramak için değil bilgi ve tecrübesini arttırmak için gideceği günleri inşa edeceğiz.
Sizin oluşturduğunuz bu korku ve kaos beklentisi iklimi, gençlerimizin beyin göçü halinde yurt dışına gitmesine yol açıyor. Bu ülkenin kaynaklarını değerlendiremeyip onların dedelerini Cumhuriyet’imizin 50. yılında gurbetçi olarak Avrupa’ya gönderen iktidarların veballerinin misli ile fazlası, Cumhuriyet’in 100. yılında bu gençlerin akın akın yurt dışına gitmesine yol açan sizlerin omuzlarındadır. Sevgili gençler, sizin yurt dışına iş aramak için değil bilgi ve tecrübenizi artırmak için gideceğiniz günleri birlikte inşa edeceğiz. Bu aziz ülkenin değersiz TL ile sizlere cehennem, yabancı ülkelerin gençlerine cennet olduğu bugünler geçecektir. Başbakanlıktan ayrılmamla birlikte yarım bıraktırılan AB ülkelerine vize serbestliğini Gelecek Partisi iktidarında hayata geçirecek, genç girişimcilerimizin ufkunu açacak şekilde Gümrük Birliği'nin güncellenmesini sağlayacağız.
Bu sadece ekonomik değil zihniyet krizi
Derinden yaşamakta olduğumuz kriz sadece ekonomik ve siyasi bir kriz değildir, bir zihniyet krizidir. Ümit odaklı psikolojik devrimle birlikte değer odaklı kapsamlı bir zihniyet devrimini gerçekleştireceğiz. Yüzyıldır iktidarı ele geçirenin devleti sahiplenerek, devleti ve devletin düşmanlarını tanımlayarak iktidarını sürdürmeye çalıştığı zihniyete son vermenin vakti gelmiştir. Kamu düzeninin örgütlenmiş hali olan devletin sürekliliği esastır; ancak bu süreklilik hiçbir kişinin, etnik ya da mezhebi grubun, devlet içinde açık ya da gizli örgütlenmiş yapının, devletten nemalanan çıkar grubunun tekelinde değildir.
Pekin Kış Olimpiyatlarını boykot edin
Tarih, sizin döneminizi, devletin itibar kazandığı değil, Türkiye Cumhurbaşkanı’na “aptal olma” diye hitap edildiği, yabancı devlet başkanlarının kapısında dakikalarca bekletildiği, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün odağı olarak ilan ettiğiniz ülkelerden birkaç milyar dolar alabilmek için temenna çakılan, mazlum Uygur kardeşlerimizin can ve namuslarına tasallut edilmesine sessiz kalınan bir zillet dönemi olarak anacaktır. Bu vesile ile vicdanları körelmiş iktidar sahiplerine tekrar sesleniyorum: Bir kez olsun swap dolarlarının sesine değil de Uygur kardeşlerimizin feryatlarına kulak verin ve birçok ülkenin yaptığı gibi şubat ayında yapılacak Pekin Kış Olimpiyatları'nı boykot edin. Milliyetçiliği hamaset aracı olarak istismar eden sayın Erdoğan ve sayın Bahçeli, her fırsatta millete salladığınız parmaklarınızı bu güç merkezlerine sallayabilseydiniz bu zillet dönemi yaşanmazdı.
İstanbul Sözleşmesinden çekilmek kadınları daha korunmasın hale getirdi
Bugün, ülkemizin kadın hakları konusundaki karnesi gurur duyulacak bir karne değildir. Her gün vahşileşerek artan kadın cinayetleri hepimiz için yüz karasıdır. İktidarın, özünde kadına karşı şiddet için çıkarılmış olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi sığ bir popülizmden başka bir şey değildir. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmek, iddia edildiği gibi aile yapımızı korumamış, aksine kadınlarımızı şiddete karşı daha da korumasız hale getirmiştir. İktidar, bu konuda vaat ettiği Ankara Sözleşmesi için ise hiçbir adım atmamıştır. Gelecek Partisi olarak, kadını korumakla aileyi korumayı birbiriyle çelişkili hedefler olarak görmüyoruz.Aileyi korumadan toplum korunamaz, kadını korumadan aile korunamaz. Bu bağlamda bir taraftan İstanbul Sözleşmesi’ni toplumda oluşturulan bütün önyargılar giderilerek tekrar devreye sokacak, diğer taraftan aile yapımızı korumak üzere kapsamlı bir stratejik eylem planını uygulamaya sokacağız.