Reuters’a verdiği röportajda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gelecek Partisi lideri, erken seçim ihtimaline ilişkin, “Rasyonel bakış açısından bugün yasal, prosedürel ve psikolojik olarak bir erken seçim yapmak zor; çünkü sadece cumhurbaşkanı erken seçime karar verebilir. Cumhurbaşkanının Meclis’te çoğunluğu var ve elinde de mutlak güç var. Neden böyle bir gücü riske atsın, daha iki veya üç senesi varken? Ancak Türkiye’de tecrübeli bir siyasetçi olarak öğrendim ki siyasetin rasyonelliğinden emin olmayacaksın" ifadesini kullandı.
"2023’e devam etmeleri zor"
Davutoğlu, AKP’den kendisini ‘parti darbesiyle’ attıklarını ifade ederek, "Kasım 2015’te en yüksek oyla kazandım. Parti darbesiyle beni attılar, sonra ülkede darbe, bir referandum, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve iki yerel seçim… Tecrübeli bir siyasetçi olarak biliyorum ki Türkiye’de erken seçime hazır olmalısınız. Ekonomik ve psikolojik olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bu koalisyon için 2023’e kadar devam etmek zor çünkü Bahçeli’yi biliyoruz, sürprizlere bayılır… Erdoğan, Bahçeli’den her türlü sürprize hazır olmalı.”
Davutoğlu, seçim anketi sonuçlarının gerçeği yansıtmadığını, yüksek oranda bir ‘kararsızlar’ grubu bulunduğunu ve partisinin potansiyellerinin yüzde 25 civarında olduğunu savundu. Davutoğlu, “Potansiyelimiz yüzde 25’in altında değil. Ancak seçimler yaklaşınca ve hükümetin bu hataları arttıkça, hedefimiz Türkiye’deki en büyük parti olmak. Bu bir hayal değil” dedi.
“Şu anda herhangi bir ittifakı, ne Cumhur İttifakı’nı ne de Millet İttifakı’nı, kalıcı, başarılı ve stabil olarak görüyorum” diyen Davutoğlu, muhalefet partileriyle farklı görüşleri olsa da tam işleyen bir parlamenter sistem kurma konusunda hemfikir olduklarını belirtti.
Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Maalesef Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekibi, sahadaki gerçekleri görmüyorlar çünkü bu illüzyon var onlarda, sanki güç onlarınmış gibi. O güç milletin… Varolan realiteyi görmüyorlar, zemindeki yoksulluğu görmüyorlar. Her hafta insanları işlerin doğru yolda gittiğine ikna etmek için yeni sürprizler üretmek zorundalar, Karadeniz’deki doğalgaz yatakları gibi. Kendileri için, toplum için yeni bir rüya yaratmak istiyorlar."