Abone Ol

Davutoğlu: Yıldırım, Soylu ve Albayrak Bana Kumpas Kurdu

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bu sabah Fox TV canlı yayınında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Habertürk’te dile getirdiği iddialar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu: Yıldırım, Soylu ve Albayrak Bana Kumpas Kurdu

Soylu’nun dile getirdiği iddiaların “külliyen yalan” olduğunu söyleyen Davutoğlu,  Ben başbakanlığı devrettiğimde Türkiye’de bir tek sokakta bariyer, hendek, barikat kalmamıştı. Terörün ana damarları kesilmişti. Peki o arada ne yapıyordu Süleyman Soylu.  Terörle mücadelede ben Silopi’deyken, Varto’dakyken, Sur’dakyen, Van’dakyen, Şanlıurfa’dakyen Ceylanpınar’dayken o benim arkamda 3-5 kişiyle kumpas kuruyordu. Kendi başbakanına kumpas kurarak, ben terörle mücadeleyi o yetkilerle yürütürken, Mehmetçik’le alandayken o bana kumpas kurmakla meşguldü. Artık itiraf ediyorum, Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak, o dönem Cumhurbaşkanı'nın koordinasyonuyla bana kumpas kurdular” dedi.

Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“SOYLU ASLINDA ERDOĞAN’A MESAJ GÖNDERİYOR”

* Sedat Peker’in Süleyman Soylu’ya yönelik iddialarına cevap beklerken Soylu bir anda konuyu bana getirdi. Söylediği her şey külliyen yalandır. Bir tane doğrusu yok. Ben arkadaşlarımı dinletmek gibi bir alçaklık yapmadım ama Soylu alçakça iftira atıyor.

* Elinde polis, istihbarat var, gerekirse MİT’e başvursun, araştırılsın. Kendinden önceki İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iftira atıyor aynı zamanda, çünkü ben dinleteceğim, Erdoğan’ın haberi olmayacak öyle mi…

* Soylu bakın nasıl bir mesaj gönderiyor AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanı’na. Para sayma makinesinden bahsetti. Efkan Ala’ya suç isnadında bulunuyor, Muammer Güler’in para sayma makinesini gündeme getiriyor. Bunun üzerinden de Erdoğan’a mesaj veriyor.

“SOYLU KUMPAS KURDUĞUNU İTİRAF ETTİ”

* Soylu, kendi genel başkanını görevden almak için bir kumpasın içinde olduğunu kabul etti. Buradaki mesaj Ak Parti'ye, Erdoğan'a. O mücadelede çetin bir şeye kalkıştım. İmar rantlarına, faiz rantlarına neşter atacaktım.

* Siyaset ile mafya arasındaki bağları koparmak için yasa getirecektim. Tüm bu adımlara karşı karşımda bir çete örgütlendi parti içinde; artık itiraf ediyorum, Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak, o dönem Cumhurbaşkanı'nın koordinasyonuyla bana kumpas kurdular. O kumpasın hesabını verecekler. Ve ben yalnız bırakıldım.

* Ben başbakanken Mehmet Ağar sahnede miydi? Yoktu. Nasıl girdi sahneye. Efkan Ala İçişleri Bakanıyken Mehmet Ağar, eski kadrolarıyla 90’lı yılların kadrolarıyla biz devredeyiz havasında dolaşabiliyor muydu? Nasıl girdi? Süleyman Soylu kendisi Mehmet Ağar’ın sistem içerisine girmesine vesile oldu.

* Kurtlar sofrasında şu an düşen düşene. Şimdi hepsinin yaptığı şu ‘ben düştüysem onu da aşağı indireyim ki o düşerse belki o yenir.’ Kurtlar sofrasında kimin yem olacağının kavgası bu. Bakıyor ki Süleyman Soylu kendi düşüyor, Mehmet Ağar’ı aşağı çekiyor.

* Mehmet Ağar inerken, mafya diyerek Süleyman Soylu’yu aşağıya çekiyor. Bu devlete verilen en büyük zarardır. Kimse devletin arkasına saklanmasın. Devleti yerle bir ettiler. İçeride de itibarını yerle bir ettiler, dünyada da yerle bir ettiler. Açsınlar uluslararası basının manşetlerini, ‘bir mafya lideri, Türk devletini çökertiyor’ diyor.

“YILDIRIM, SOYLU VE ALBAYRAK BİR İKTİDAR MÜCADELESİNE GİRDİLER”

* Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak bir iktidar mücadelesine girdiler. Soylu’nun açıklamalarına bakıldığında çıkan tablo şu; anlaşılan Berat Albayrak’a karşı verdiği mücadelede Süleyman Soylu bir dönem Sedat Peker’i kullandı, Sedat Peker bunu söylüyor zaten.

* Sonra bu suç ortaklığından çıkabilmek için Sedat Peker’in suç ortağı ilan etti. Sedat Peker de ‘biz seninle ortaktık, Berat Albayrak’a karşı niye şimdi bunu yapıyorsun?’ diye meydan okuyor. Bu ilişkiler öyle bir şeydir ki şu parmağınızı verirsiniz eliniz gider, elinizi verirsiniz kolunuz gider, kolunuzu verirsiniz yüreğiniz gider.

* Bunları yüreği kalmadı. Çok üzülerek söylüyorum Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına, demokrasimiz adına yaşanan şey rezalettir. Kimse devletin arkasına saklanmasın. ‘Devlet benim’ diyen Louis 17 yüzyılda kaldı.

“HULUSİ AKAR’IN DA  EFKAN ALA’NIN DA KONUŞMA VAKTİDİR”

* Soylu bakın ne yapıyor? Mehmet Ağar’a yaptığı ithamlar geçmişini hatırlatıyor ama terörle mücadele bağlamında bu mücadeleyi biz verdik. Şu anda aynı zamanda  Hulusi Akar’a, Efkan Ala’ya, Sayın MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a da örtülü mesajlar göndermeye çalışıyor.

* Terörle mücadelenin en sert dönemini 23 Temmuz 2015’ten Mayıs 2016’ya kadar biz kimle verdik? Bütün gece yarısı toplantılarında  Genelkurmay Başkanı olarak Hulusi Akar vardı, İçişleri Bakanı olarak Efkan Ala vardı ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan vardı.

* Hakan Fidan halen bir devlet görevlisi onun konuşması doğru da değil, ama şu anda Hulusi Akar’ın da  Efkan Ala’nın da konuşma vaktidir. Şunu konuşacaklar ‘bizim verdiğimiz mücadelede hiçbir zaman HDP’ye anayasa tartışması olmadığı gibi o terörle mücadelede Kuzey Suriye’de bir devlet kurulmasını engellemek için biz o mücadeleyi verdik ve bir başbakanımız Sayın Davutoğlu’dur’ demeleri lazım tarihi kayıt için.

* Bu onların bana borcudur, millete borcudur, tarihe borcudur. Çıkacaklar ve konuşacaklar. Yoksa Davutoğlu Kuzey Suriye’de terör devletine izin verecekmiş. Bu aynı zamanda Cumhurbaşkanına hakarettir, Cumhurbaşkanını itham altına almaktır.

“MEHMETÇİK’LE ALANDAYKEN O BANA KUMPAS KURMAKLA MEŞGULDÜ”

* Cumhurbaşkanı bütün  Milli Güvenlik Kurulu toplantılarına başkanlık yaptı. Hiç kimse terörle mücadele mirasının üzerine oturmasın. Süleyman Soylu’nun hakkı değil. Ben başbakanlığı devrettiğimde Türkiye’de bir tek sokakta bariyer, hendek, barikat kalmamıştı. Terörün ana damarları kesilmişti.

* Peki o arada ne yapıyordu Süleyman Soylu. Terörle mücadelede ben Silopi’deyken, Varto’dakyken, Sur’dakyen, Van’dakyen, Şanlıurfa’dakyen Ceylanpınar’dayken o benim arkamda 3-5 kişiyle kumpas kuruyordu.

* Kendi başbakanına kumpas kurarak, ben terörle mücadeleyi o yetkilerle yürütürken, Mehmetçik’le alandayken o bana kumpas kurmakla meşguldü.