Dede yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Alın size bir-iki örnek. Eski İstanbul İl Başkanı Selim Temurci. Erdoğan’ın ailesinin hedef alındığı konuşmaların yapıldığı yerde fotoğraf vermekten çekinmiyor artık. “Liderimin ailesi hedef alınırken, siyasi şantajla liderim teröre destek vermekle itham edilirken ben nasıl alkış tutarım” demiyor. O halde soralım. Özellikle FETÖ konusunda Erdoğan, ‘yanıltıldım’ dememiş miydi? Başkanı olduğu Köprü Grubu derneğinde “Profesör olacağıma Albay olsaydım daha çok hizmetim olurdu” diyen Osman Özsoy’a, terörist Gülen’in ABD’de kalması için referans mektubu yazan Mustafa Akyol’a plaket vermiş bir isimdir Selim Temurci. Vaktiyle FETÖ konusunda eğer lider yanıltılmışsa demek ki bu ismin de yanıltanlardan biri olduğu açık. Geri dönüp özür diledi mi Erdoğan’dan?
AK Parti’nin en kudretli koltuklarına oturmuş bir diğeri. Sadullah Ergin. Dalga geçer gibi “e-devletten kaydımı sildim” falan diye açıklamalar yapıyor. Yargıyı kendi elleriyle FETÖ’ye teslim ettiği çıktı ortaya. Lidere yapılmaya çalışılan yargısal darbe girişimi bu sayede oldu. Geri dönüp bir özür diledi mi Erdoğan’dan? PKK için, ‘silah bırakıp sınır dışına çıkacaklar’ diyerek çözüm sürecini başlatan Beşir Atalay. PKK’nın palazlanmasına yol açtığı için özür diledi mi Erdoğan’dan? Bugün İstanbul’un en büyük sosyolojik problemi haline dönüşen göçmenler konusunda “AB ile Kayseri pazarlığı yaptık” diyen Davutoğlu… vb... Farkındaysanız uzatmamak adına birer örnek koydum sadece. Yoksa liste uzun. Şimdi siyaseten hatalarının bedelini ödemek yerine bayrak açmayı tercih ediyorlar. Hiçbir şey olmamış gibi... İlginç...”