Türkiye, Cumhuriyetimizin 96. yaşını kutlarken, 29 Ekim’i hazmedemeyenler de sahnede. Ahmet Davutoğlu kontrolündeki Karar Gazetesi yazarı Mehmet Doğan, Cumhuriyet'in ilanını hedef aldığı “Kemalist saldırganlık ve Cumhuriyet” başlıklı yazısında “Cumhuriyet’in ilanı bizden çok İngilizler için, dünya emperyalizmi için bir zaruretti” ifadelerini kullandı.
Doğan’ın yazısının satır başları şöyle:
“Kemalist (veya atatürkçü) olarak kendini tanımlayanların önemli bir kısmı okur yazarlığı orta okulda bırakmış, inkılap tarihinin mitolojik anlatımına iman ederek bugüne gelmişlerdir. Bu mitolojik malûmatı yanlışlayan bilgilerle karşılaştıklarında kimyaları bozuluyor ve doğru dürüst anlamaktansa saldırmak yolunu seçiyorlar…
Cumhuriyet’in ilanı bizden çok İngilizler için, dünya emperyalizmi için bir zaruretti. Osmanlı Devleti var oldukça emperyalist sistem İslâm’ın ana topraklarını keyfince kontrol edemezdi. İsrail’i coğrafyamıza bela edemezdi.
İngilizlerin çok erken dönemde, Milli Mücadele’nin neredeyse başlangıç safhasında çeşitli araçlarla mücadeleyi yürütenlere “cumhuriyet ilan edin, sizi destekleyelim” dediği biliniyor. Bunu daha önce kaynaklarıyla yazmıştık. İngilizlerin bu kolaylaştırıcı beyanları her defasında Mustafa Kemal Paşa tarafından reddedilmiştir.
1920-21’de Türkiye’de bulunan Amerikalı gazeteci Clarence K. Streit’a Mustafa Kemal Paşa, milli hakimiyet prensibi ile birlikte padişahlık ve halifeliğin devam edeceğini belirtmiştir, ki bu meşrutî bir yönetimdir. Millet hakimiyeti prensibi 1876’dan beri Osmanlı anayasasında yer almaktadır. Yani yeni icat bir şey de değildir.
1921’de böyle düşünen M. Kemal Paşa, neden sonra cumhuriyette karar kıldı? Bunun iç etkenlerden çok dış etkenlerle bağlı olduğu açıktır. Osmanlı Devleti’nin birçok ülkelerdeki 5-6 asırlık hukukundan vazgeçmenin ne anlama geldiğini Mustafa Kemal Paşa’nın bilmemesi, takdir etmemesi mümkün değildir. Süreç öyle gelişmiştir ki, sulh masasını kuran İngilizler, saltanat kaldırılmadan ve Vahidetdin İstanbul’dan götürülmeden masaya gelmemişlerdir.
Bizde “Lozan Konferansı” denilir. Biz öyle deriz de bu konferansın resmî adı Yakın Şark İşleri Konferansı’dır. Bu anlaşma Türkiye’nin sadece sınırlarını değil istikametini de tayin etmiştir. Cumhuriyetin darbe şeklinde ilan edilmesinin sebebi budur. Cumhuriyeti kuranlar başkent seçme hakkına bile sahip olamamıştır. Bir rejim değişikliği oylaması basit çoğunlukla olur mu? Mustafa Kemal Paşa Nutuk’da cumhuriyetin ilanı için birkaç kişi dışında kimseyi haberdar etmeyi gerekli görmediğini yazıyor. Ankara dışındaki milletvekilleri beklenmemiş, Ankara’da olup da farklı görüş sahibi olanların kapısına polis dikilmiştir.
Gerçeklerle yüzleşerek ancak gerçek cumhuriyetçi olabiliriz!”