Abone Ol

Davutoğlu: AK Parti bir kişinin partisi değildir

Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olduktan sonra Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı’na taşıdığı ilk isim olan ve yeni parti kuracağı konuşulan Ahmet Davutoğlu, Erdoğan, hükûmet ve AKP'ye dönük olarak eleştiri ve tavsiyelerde bulundu.

Davutoğlu: AK Parti bir kişinin partisi değildir

Davutoğlu, AKP'nin bir kişinin partisi olmadığını söyleyerek, "Kimse bizi kitlelerin ruhundan ahlakından soyutlayamaz ve ayıramaz" ifadesini kullandı.

Elazığ Gönül Dostları Buluşması'nda konuşan Davutoğlu, 31 Mart'tan 23 Haziran'a giden süreçte AKP'nin beka eksenli söylem değişikliğini değerlendirdi. Davutoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin kaybedilmesinin nedenini, "Ak parti 800 bin oyla tekrar kaybetmişse, bunun sorumlusu eylemde söylemde ahlakta siyasi hayatta ciddi savrulmalara sebep olanlardır" olarak açıkladı.

Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

“Gönül dostlarına, birbirini gönülden seven, birbirini gönülden selamlayan, şanın, şöhretin, malın, mülkün değil de gönülü esas alan, gönülden selamlaşanlara büyük ihtiyaç var. Elazığ ziyaretimizin iki vesilesi var.”

“Türkiye’deki iç siyasetinde çok kritik eşiklerden geçtiğimiz bir dönemde bulunuyoruz. Çok daha fazla konuşmamız, birleşmemiz, halleşmemiz lazım. Bir muhasebe etmeliyiz. Krizler muhasebeyi bitirir. Muhasebeler, yüzleşmeler krizlerin nihai ilacıdır. Korkmadan, çekinmeden kimin ne diyeceğini düşünmeksizin birbirimizle konuşmak durumundayız. Bu çerçevede son dönemde Anadolu’nun değişik yerlerinde vatandaşlarımızla bir araya geliyorum. Bu bir muhasebe. Ama tek taraflı bir konuşma değil. Bu sizlerle, dostlarımızla halleşerek onlardan da Anadolu’nun, izzetin aziz vatandaşlarımızın kanaatlerini öğrenerek, mümkün olduğu kadar gelecek vizyonumuzu Anadolu’nun bağrından çıkan işaretlerle desteklemek, beslemek. Siyasi, sosyal hareketler sadece Ankara’nın ya da İstanbul’un kapalı kapılarında ortaya konamaz, onlarla şekillenmez, onlarla gelecek gelemez. Son dönemde karşı karşıya kaldığımız yeni meydan okumaların ilki olarak; hem Ankara’da İstanbul’da değişik vilayetlerimizde konunun uzmanı akademisyenlerle, siyasette beraber olduğumuz arkadaşlarımızla, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle yoğum bir çalışma içinde olduğumuz; hem de Anadolu’yu adım adım karış karış dolaşarak Anadolu’nun nabzını tutmaya çalışıyoruz.

Buna neden ihtiyaç hissediyoruz? Her şeyden önce bunu anlamamız lazım değerli arkadaşlar. Son üç yıl içinde gerek Türkiye’deki siyasi hareketler anlamında değişiklikler ve savrulmalar yaşadık. Rabbimiz bir sorunu çözme kuvveti vermiştir. Şimdi bizim yapmamız gereken biraz önce de söylediğimiz gibi cesaretle, ferasetle önümüzdeki meseleleri tartışmaktır. Ciddi savrulmalar dedim, evet, maalesef son üç yıl içinde hem siyasetin temeline oturan değerler anlamında, hem iç siyaset, siyasetin arkasındaki değerler anlamında, hem Ak Parti’nin kuruluş ilkeleri bağlamında bu kadroları iktidar yapan o ilkeler ve temelindeki savrulmalar anlamında çok ciddi değişimler ve bir anlamda odak kaymalarıyla karşı karşıyayız.

Onun için sizlerle istişare yapacağız. Sizleri dinlemek istiyorum. Ekonomimizde, hukuk yapımızda, siyasi devlet yapımızdaki her şeyi masaya yatırmak durumunda olduğumuz bir dönemden geçiriyoruz. Bir hükümet yönetim sistemi değişikliği yaşadık, son üç yıl içinde iki seçim, bir referandum yaşadık, tabii bir de genel seçim yaşadık. Bu seçimlerde kullanılan dil, üslup, söylem ve Türkiye’nin geleceği ile ilgili ortaya konamayan vizyonsuzluk hepimizi tedirgin etti."

"“Kimse bizi o kitlelerin ruhundan ahlakından soyutlayamaz ve ayıramaz."

"Hiçbir mevki beklentimiz olamaz."

"İstanbul seçimlerinde 800 bin oyla tekrar kaybetmişse, bunun sorumlusu eylemde söylemde ahlakta siyasi hayatta ciddi savrulmalara sebep olanlardır."

"Hiçbir niyetimi ve düşüncemi saklamadım."

"Bakınız partiler ve siyasi hareketler tavanda bölünmez. Tavanda bölünmüşse ciddi bir sıkıntı değildir. Bizim hareketimizde de 2 kez bölünme oldu ama eğer tabanda bir kayma varsa işte tehlikeli olan odur. Yüzde 15'lik kitle bir başka yere doğru gitmişse kimse bunu engelleyemez. 1 Kasım 2015'te biz Türkiye'de yüzde 49,5 oy aldık. Şimdi cumhur ittifakı olarak yüzde 44 oy aldılar. Yüzde 8 ile 10 oy oranında MHP'ninse AKP'nin oy oranı yüzde 34'lere çekilmiştir. Sorulması gereken soru ne yanlışlar yaptık ki parti bu banda geriledi ve bir kopuş yaşandı?"

"Bugün susma vakti değildir. Kapalı kapılar ardında konuştuğumuz kapı önlerinde gerçekleri susma vakti değildir. Ne yanlışlar yaptık ki bugün bu noktadayız? Yoksa şu veya bu kişinin bir partiden ayrılmasıyla o parti bölünmez. Tabanda büyük kitleler kopmaya başladıysa insanları neyle tehdit ederseniz edin o çözülüşü durduramazsınız."

"Gelin muhasebe yapalım. Bizim meselemiz parti isminden bağımsız olarak, çağdaş bir ülkede yaşamak."

"Yalvarıyorum gelin konuşalım."

"Vicdan açığı varsa bunu kapatmak mümkün değildir. Eğer 13 bin oyla kaybedilmiş bir seçimden sonra ülkede büyük ölçüde siyasi ve ekonomik tablo değişmemişse bunun sebebi milletin vicdanından kopuştur. Bizi eleştirenler düşünmek zorunda."

"Bir seçimde beka kaygısından bahsedip bu şekilde düşünmeyen herkesi terörist olarak itham ettikten sonra diğer seçimde İmralı'ya başvurmak milletin vicdanından kopuştur."

"Bu kopuşu çözmedikçe herhangi bir toparlanma olamaz."

"Yeni bir siyaset anlayışına ihtiyaç var."

"Adalet öylesine örselendi ki insanların hukuk sistemine güvenini sarsıyorlar."

"Adalet terazisi ölçer, ölçülmez."

"Adalet duygumuzu sarsacak her şey için ortak tavır alma vakti geldi."

"Ülkemiz çok yoğun bir ekonomik krizin içinde ciddi bir mücadele veriyor."

"Ekonomik sıkıntılarla karşılaşıyoruz 2008'de olduğu gibi."

"Ekonominin başında ekonomiden anlayan insanlar vardı; vizyon vardı."

"Fark şu; bugün koyduğunuz kuralın yarın değişmeyeceğini göstereceksiniz; israfa yol açmayacaksınız, şeffaf olacaksınız; ekonomiyi üstlenen kişilerin herkesle konuşan, açık bir anlayışla davranması lazım. yukarıdan bakan bir ekonomi anlayışıyla bu ekonominin içinden çıkamayız."

"Bizim AK partiye zarar vermeye çalıştığımızı söyleyenler, Siz bu hareketin içinde yokken biz bu davayı omuzlanmıştık."

"Devlet mimarisi kişilere siyasi parti görüşlerine göre inşa edilmez. Çarpık parlamenter sistemden çarpık bir sisteme Cumhurbaşkanlığı sistemi adı altında geçildi."

"Kardeşi kardeşe düşüren; Ecevit'le Erbakan'ı karşı karşıya getiren; Bazı çıkar çevreleri üzerinden bizleri karşı karşıya getiren bir anayasa yanlış."

"Cumhurbaşkanına düşüncelerimi 5 kez ilettim; bizim hesabımız doğru olanı söylemek. Neyi yanlış görüyorsam söyleyeceğim."

"Bizim hesabımız bir şekilde kendimizi ortaya koymak değil, doğru olanı söylemek."

"Sade bir vatandaş olarak size söz veriyorum neyi yanlış görüyorsam söyleyeceğim."

"Cumhurbaşkanı makamıyla genel başkanlık makamının birleştirilmesi hem cumhurbaşkanlığına hem de AK Parti'nin kurumsallaşmasına zarar vermiştir."


"Devlet işleriyle aile yapısı kesinlikle ayrılmalıdır. Birinci dereceden akraba olmamalıdır."

"Şeffaflık, siyaset yasası derhal çıkarılmalıdır."

"Görev değişikliği değil bir hal değişimi lazım."