İşte Demet Şener’in açıklamaları:
“Güvenin bittiği yerde her şey biter. Güven en önemli şeydir. Yeni hayatıma alıştım, bekarlık güzelmiş. Kızgınlıklar geçiyor ama insan düşünüyor 'Neden böyle oldu?' diye. Yaşananların sorumlusu İbrahim'dir. Ben hiçbir zaman kişisel algılamadım bunu. Karşı tarafla ilgisi var.
Evliliğin getirdiği sorumluluklarda dört dörtlüktüm. Her zaman İbrahim’in ve çocuklarımın yanındaydım. Bu beni ilgilendirir. Hayatta başımıza gelen hiçbir şeyin bizimle alakası yok. Boşandıktan sonra çocuklarla görüşmek için kapıya kadar geliyor. Sadece 'Merhaba' diyorum.
“Aldatıldığımı hiç anlamadım”
Ben başıma bir şey gelmeden önlem almam. Yemin ederim aldatıldığımı hiç anlamadım. Hep yanımdaydı, profesyonel olmuş yani... Karşı taraf çok güzel oynadı. Yakın çevremiz evdeki yaşamı bildikleri için en yakınlarım da konduramadı. Tavırları değişmiyorsa ben nasıl hissedebilirim!
Aldatıldığımı ortaya çıkaran dosyaları evime bir şoför getirdi. O an 'ailem yıkılacak' dedim. İbrahim hep inkar etti.
Çocuklarıma boşanma sürecinde 'babanız beni aldatıyor' demedim tabi ki… Bir sene yumuşak bir geçiş yaptım. Ama bir sene sonunda her türlü gerçeği onların anlayabileceği dilde anlattım. Her ailenin dinamiği farklı. Ben çocuklarıma 1 yaşından beri hiç yalan söylemedim.
Ama şimdi daha mutlular. Hayatım boyunca özgür ruhlu büyüdüm. Rahmetli babam ileri görüşlü bir adamdı. Burnun düşse almayacaksın, ayaklarının üzerinde duracaksın diyerek yetiştirdi. Güçlüydüm.
Evlilik sürecinde Türkiye'de her şeyinize dikkat etmeniz gerek. Bir dönem evliyken dikkat ettim. Şimdi kimseye hesap vermiyorum kusura bakmayın ama bekarlık çok güzelmiş.
'Vah vah neleri kaybettim' sorusunu duymadım da hissediyorum. Kendisini tanırım. Barışmak için çok şey yaptı ama kabul etmedim. İbrahim hayatımın merkezindeydi ama maalesef öyle değilmiş. Şimdiki hayatım da çocuklarım ve çocuklarım.
İbrahim olaylardan sonra hemen evden gitmedi. 1,5 ay sürdü gitmesi. Annemle yukarıda yatak odasına kitliyorduk kendimizi.”