Yeni Özgür Politika gazetesi için bir yazı kaleme alan Demirtaş, AKP’nin bir yandan Kürt kentlerinde tanklar eşliğinde katliam yapmaya devam ettiğini, vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırmaya çalıştığını, diğer yandan da HDP’yi anayasa uzlaşma komisyonuna davet ettiğini yazdı.
Yazısında AKP’nin, yeni anayasa yapma derdinde olmadığını savunan Demirtaş, şöyle devam etti: “Erdoğan’ı başkan yapmanın peşindeler. Türkiye demokrasisi öz yönetim direnişlerinin başarısına bağlı hale gelmiştir. AKP faşizmi bu sayede yani demokrasi gücüyle frenlenmeye çalışılmaktadır. Bu durum objektif olarak Abdullah Gül’ün önünü de açıyor.”
‘Gül, AKP’nin katliamlarına ne diyecek’
Erdoğan karşısında farklı bir çıkış arayışında olan Gül ve ekibinin süreç içerisinde demokratik bir çıkış yapıp, yapamayacağını sorgulayan Demirtaş şöyle yazdı: “Fakat siyasi duruşlarında bir fark görüp görmeyeceğimizin ölçüsü Kürt sorununa yaklaşımda ortaya çıkacaktır. 2010 sonrasında Ortadoğu’da halk direnişleri gelişirken, dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ‘Liderler halkın taleplerini dikkate almadığı zaman, bunu halklar kendileri yaparlar!’ demişti. Kürt halkı şu anda bunu yapıyor. Gül buna ne diyecek? AKP kurucu üyeliğinden çıkarılan Gül, AKP’nin katliamcı politikalarına ne kadar onay veriyor? Bu soruya vereceği yanıt Gül ve ekibinin geleceğini belirleyecektir. Yeni bir siyasi çizgi ve yeni bir parti kuruluşuna öncülük yapacaksa Gül ve ekibi için en önemli fark Kürt halkına ve öz yönetim hakkına yaklaşım konusunda olabilir. Bu farkı ortaya koymadan Gül ve ekibinin Erdoğan karşısında şansı yoktur.”
Bu durumda başkanlık sistemine geçilse dahi ilk başkanın ‘Kürt düşmanı’ Erdoğan olamayacağını savunan Demirtaş, demokratik çözümün muhatabı olabilecekse Gül’ün ilk başkan olmak için Kürtlerden destek alabileceğini ima etti.