Sanatçı Derya Baykal, Türkiye'de yaşanan hayat pahalılığını Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin'e değerlendirdi.
"Herkes çok haklı. Ben de herkes kadar çok etkileniyorum hem de çok! Şeker hastasıyım ve pandemi sürecinde ben de çalışamadım. Sonuçta kemer sıkıyoruz. Mesela bir şey pişiriyorsam çocuklarıma götürüyorum, onlar yapınca ben alıyorum. Mutfağı küçülttüm" diyen Baykal, şöyle devam etti:
"Daha ekonomik yaşıyorum. Zaten sebze ağırlıklı besleniyorum. Önceliğimiz zaten Pera’nın iyi beslenmesi. Kızım Ferhan süt yapacak gıdalar tüketiyor, anne sütü çok önemli. Her şeyi daha ekonomik daha az yapıyorum. Yemekleri atmıyorum asla. Çok yaptıysam hemen dondurucuya atıyorum. Ekmek israfına çok kızıyorum, görüyorsunuz halk ekmekteki kuyrukları insanlar zordayken atmak ne kadar merhametsizce."
'EVDE BİR MÜCVER, BİR KEK YAPIP RESTORANA SATMAK AYIP DEĞİL'
Baykal, "Hayatınızı kısıtladınız mı hiç bu süreçte?" sorusuna, "Bir sürü şeyi kaldırdım tabii ki. Mesela yatılı kadın çalıştırmıyorum artık. Daha küçük bir hayata geçtim. Her gün çocuklara gidip geliyordum, ben de onlara yakın taşındım ve böylelikle benzinden de tasarruf ettim. Her yere yürüyerek gidiyorum. Bir atölyem var ve oradaki harcamaları azalttık. Pandemide kapalıydık ama maaşlar sigortalar ödendi. İnsanları mağdur etmedim şükür ki. Yoğurdu bile evde yapacağız, abur cuburdan kaçacağız. Evde bir mücver, bir kek yapıp da bir restorana satmak hiç ayıp değil. Girişimci olmanın yollarını bulacağız. Kaldı ki sosyal medya var artık ve bize bu imkanı veriyor" yanıtını verdi.
'ÇOK PARASIZ KALDIM'
13 yaşından beri mücadele verdiğini belirten Baykal, "Ben çok zorluklar geçirdim, çok parasız kaldım. Yine parasız kalırsam çıkarım pazara limon satarım, hiç de ayıp değil. Güç, kendine inanmaktır" ifadesini kullandı.