Röportaj: Canan Danyıldız / Posta
İzmirlisiniz ve müthiş tutan ‘Okyanus’ ve ‘Canavar’ şarkılarının da sahibisiniz... 15 yaşından beri müzik piyasasındayım. Bir türlü olmuyordu ama 30 yaşında, şu an istediğim yerdeyim.
Hem çok iddialı hem de sabırlı bir karakteriniz var galiba...
Eskiden, “Bakkal şarkıları yapıyor” dendiği zaman çok üzülüyordum. Şimdi sabırlıyım, çünkü opera yüksek lisansı yaptım. Caz, arabesk, Türk Sanat Müziği söyledim. Şimdi de harmanlıyorum. Zamanla beni anlayacaklar.
Her zaman böyle soğuk musunuz?
Mesafeliyim. Bazen istemesem de karşımdakinin yüzüne gülmem gerekiyor, zorlanıyorum. Ama asla yıkılmayan bir sinir sistemim var. Otokontrolüm çok yüksek.
NE YAPMAMAM GEREKTİĞİNİ EBRU GÜNDEŞ’TEN ÖĞRENDİM
‘Okyanus’ ve ‘Canavar’ şarkıları 250 milyon kez dinlenmiş!
Evet, piyasaya yüksek bir yerden girmeyi istedim, o yüzden yıllarca bekledim. Başarılı bir iş çıkarmak kolay değil. Sonraki şarkılar da aynı ivmeyi alacak mı diye düşünmek çok stresli.
İlk şarkı milyon kez tıklanınca, takla falan attınız mı?
Sevgilim Asil’le (Gök) şarkıları birlikte yapıyoruz. 2-3 saatte 10 bin tıklamayı görünce ağlayıp zıplamaya başladık. Unutamıyorum!
Artık sizi milyonlar tanıyor, özgürlüğünüz kısıtlanmaya başladı mı?
Biraz. En basiti, günlük hayatımda makyaj yapmayı sevmiyorum ama gazeteciler o halinizi çekiyor. Ünlü olmak kolay değilmiş. Dışarıdan “Şöyleler böyleler” diye sallaması kolaymış.
Ebru Gündeş’e vokal de yapmışsınız...
Dört yıl Ebru Hanım’ın arkasında vokal yaptım. Belki o da öyle mesafeli olduğu için dört yıl çalışabildik. Çok samimiydik, “Benim ojelerim daha güzel” şakası yapacak kadar.
Ondan ne öğrendiniz?
En çok ne yapmamam gerektiğini öğrendim. Ben daha çok gözlemlerim. Nerede nasıl davranmam gerektiğini bilirim.
Hırslı mısınız?
Çok! Eskiden daha hırslıydım ama şimdi kimseye zarar vermeyecek şekilde bunu kullanmaya çalışıyorum. Ama kinci değilimdir.
KENDİ KENDİME KALINCA ANIRARAK AĞLARIM
Şarkılarınızdaki gibi güçlü bir kadın mısınız?
Tam tersi, çok naifimdir. Eskiden daha duygusaldım, zamanla biraz sertleştim. Aşk acısı çekerim, sürünürüm ama belli etmem. Çift karakterli gibiyim. Dışarıdan beni çok iyi görürsün ama kendi kendime kalınca yıkılırım, anırarak ağlarım. Öyle ağlayıp sahneye çıktığım çok olmuştur.
Evlilik ve çocuk planı var mı?
Evlilik teklifi almadım, alma gibi bir hayalim de yok. “İzmirliyim” deyince herkes çok rahat bir ailem var diye düşünüyor. Ama sevgilim Asil (Gök), resmi bir şey olmadan babamla tanışamaz, bahsetmem.
Bu cici, uslu kız hali sıkıcı değil mi? Ne zaman hanımefendi çizginizden çıkacaksınız?
(Gülüyoruz) Yok ya, fevri değilim! Ayrıca sevmediğim şeyler hakkında güzel konuşmam. Uslu kız gibi davranmaya çalışmıyorum, bu benim.
Kulis kaprisleriniz var mı?
Hiç yok! Su, peçete ve varsa kahve. Ama bazen işleri bağlayan aracılar benim adıma öyle isteklerde bulunuyor ki...
Sahnede tuhaf olaylarla karşılaşıyor musunuz?
Sahnedeyken bir kadın benden mikrofonu istedi. Sevgilisine evlenme teklif etti, “Yahu emin misin, yapma etme” dedim ama dinletemedim. Bir erkeğe evlenme teklifi...
“Asla yapmam” dediğiniz ne var?
Karşımda bir çift varsa, şarkı söylerken asla adama bakmam, kadına söylerim. Taciz de yaşadım, sıkıntılar da çektim. Anlatamayacağım şeyler...
Çok para teklif etseler tek kişiye şarkı söyler misiniz?
Tek kişiye özel şarkı söylemem. Kimsenin malı değilim, kimse beni satın alamaz!