Deniz, idam edilmeseydi bugün 74 yaşında olacaktı. Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun (THKO) kurucu üyelerinden olan Deniz Gezmiş, 1971'de 12 Mart Muhtırasının ardından yakalanarak yargılandı ve idama mahkûm edildi. Gemiş, 6 Mayıs 1972'de Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'la birlikte aynı gün idam edildi.
Türk Marksist-Leninist devrimci, öğrenci lideri ve siyasî aktivist, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)'nun kurucu üyesi Deniz Gezmiş kimdir?
DENİZ GEZMİŞ KİMDİR?
Deniz Gezmiş, 28 Şubat 1947'de Ankara'nın Ayaş ilçesinde doğdu. Dedeleri Rize'nin İkizdere ilçesine bağlı Cimil köyündendi. Babası Ilıca (Aziziye), Erzurum nüfusuna kayıtlı ilköğretim müfettişi Cemil Gezmiş, annesi ise Erzurum'un Tortum ilçesinden ilkokul öğretmeni Mukaddes Gezmiş'ti.
Ailenin üç erkek çocuğundan ikincisiydi. Ağabeyi Bora Gezmiş (d. 1944), hukuk fakültesinden ayrılıp bankacılık yapmıştı. Kardeşi Hamdi Gezmiş (1952-2020) ise mâlî müşavirdi. Deniz Gezmiş, ilk ve orta öğrenimini Sivas'ta, liseyi İstanbul'da Haydarpaşa Lisesi'nde okudu. Henüz lise öğrencisiyken sol düşünceyle tanıştı ve kendini dönemin eylemleri içinde buldu.
Deniz Gezmiş'in lise yılları, görseli renklendiren: @Narodnayavolya2
SİYASİ HAYATI
11 Ekim 1965'te Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) Üsküdar ilçe başkanlığına üye oldu. İlk gözaltısını 15 Ağustos - 31 Ağustos 1966 tarihleri arasında Ankara'dan İstanbul'a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin Taksim Anıtı'na çelenk koymaları sırasında işçileri destekleyen ve TÜRK-İŞ yöneticilerini protesto eden gösteri sırasında yaşadı.
6 Temmuz 1966 tarihinde girdiği üniversite sınavında hem Fen Fakültesini hem de Hukuk Fakültesini kazandı. Babası, Deniz'in Fen Fakültesine gitmesini istedi. Deniz, babasının isteğini geri çevirmeyerek Fen Fakültesine gitmeyi kabul etti. Fakat daha sonra fikir değiştirerek Hukuk Fakültesine kaydını yaptırdı. 7 Kasım 1966'da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi.
Ardından 19 Ocak 1967'de Türkiye Millî Talebe Federasyonu (TMTF) binasının yedd-i emine verilmesi sırasında çıkan olaylarda yakalandı ve bir gün sonra iki arkadaşıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
22 Kasım 1967'de öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs Mitingi sırasında Aşık İhsani ile birlikte ABD bayrağını yaktıkları gerekçesi ile gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan Deniz Gezmiş, Hukuk Fakültesi'nde birlikte okuduğu arkadaşlarıyla birlikte 30 Ocak 1968'de "Devrimci Hukukçular Örgütü"nü kurdu.
7 Mart 1968'de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşma yapan Devlet Bakanı Seyfi Öztürk'ü protesto ettiği için tutuklandı. 2 Mayıs'a kadar tutuklu kalan Gezmiş, 30 Mayıs'ta 6. Filo'yu protesto ettiği için yargılandı ve beraat etti.
ÖĞRENCİ LİDERİ HALİNE GELDİ
Öğrenci eylemleri içinde etkinliği giderek artan Deniz Gezmiş, 12 Haziran 1968'de İstanbul Üniversitesinin işgal edilmesinde önderlik etti. İşgal Konseyi adına İ.Ü. Senatosu ile Baltalimanı'nda yapılan görüşmelere katılan öğrenci heyetinin içinde yer aldı; öğrenci haklarının elde edilip işgalin sona erdirilmesinde etkili oldu. İşgalden kısa bir süre sonra İstanbul'a gelen 6. Filo'yu protesto eylemlerinde yer alan Gezmiş, 30 Temmuz 1968'de bu eylemlerden dolayı tutuklandı ve 20 Eylül 1968'de serbest bırakıldı.
13 Haziran 1968 tarihli Cumhuriyet Gazetesi
Bütün bu olaylardan sonra öğrenci hareketinin efsanevi lideri haline geldi. TİP içinde yoğunlaşarak ayrılıklara ve tartışmalara yol açan ideolojik sorunlarda "Millî Demokratik Devrim" grubunun görüşlerini benimseyen Deniz Gezmiş, bu görüşün özellikle devrimci öğrenciler arasında yayılmasında etkili oldu.
Ekim 1968'de eylemlerde birlikte olduğu Cihan Alptekin, Mustafa İlker Gürkan, Mustafa Lütfi Kıyıcı, Devran Seymen, Cevat Ercişli, M. Mehdi Beşpınar, Selahattin Okur, Saim Kurul ve Ömer Erim Süerkan'la birlikte Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)'ni kurdu. 1 Kasım 1968'de TMGT (Türkiye Millî Gençlik Teşkilatı), AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB'ün başlattığı Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal Yürüyüşü'nü düzenledi.
Ardından 28 Kasım 1968'de ABD büyükelçisi Kommer'in gelişi sırasında Yeşilköy Havaalanı'nda düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle tutuklandı ve 17 Aralık 1968'de serbest bırakıldı. Oya Sencer'in "Türkiye'de İşçi Sınıfı'nın Doğuşu ve Yapısı" konulu doktora tezinin Üniversite Profesörler Kurulu tarafından iki kez reddedilmesi üzerine, öğrenciler olayı protesto ettiler. Bu protestonun başında Deniz Gezmiş vardı. 27 Aralık 1968 tarihinde polisler tarafından tutuklanacakken ellerinden kurtuldu ve İzmir'e gitti. Bir hafta sonra tutuklu olan arkadaşı Celal Doğan'ın evindeyken baskın sonucu yakalandı. 22 Şubat 1969'da serbest bırakıldı.
HENÜZ 25 YAŞINDA İKEN İDAM EDİLDİ
12 Mart Muhtırası olduktan üç gün sonra yani 15 Mart 1971'de bir motosiklette Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan, diğer motosiklette ise Sinan Cemgil yola çıktılar. Sinan Cemgil daha sonra yol ayrımından Nurhak'a doğru yol aldı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ile birlikte Sivas'a gitmekteyken motosikletleri bozuldu. Bir ihbar sonucu polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerini kaybettiler.
Aslan, o esnada Elmalı'da iken Gezmiş, 16 Mart 1971 Salı günü Sivas'ın Gemerek ilçesinde etrafı sarılarak yakalandı ve Kayseri'ye getirildi ve Kayseri valisi Abdullah Asım İğneciler'in karşısına çıkarıldı. Buradan Ankara'ya zamanın İçişleri Bakanı Haldun Menteşeoğlu'nun makamına götürüldü.
Deniz Gezmiş'in 1971'de yakalandıktan sonra Ankara Emniyeti'ne ve İçişleri Bakanlığı'na getirilirken çekilmiş fotoğrafı. (Erol Olgundemir tarafından yayımlanan fotoğraflar reklendirme sanatçısı Enver Gezmiş tarafından renklendirildi)
Mahkemesi 16 Temmuz 1971 günü Altındağ Veteriner Okulu binasında Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 no'lu Mahkemesi'nde başlayıp 9 Ekim 1971 günü bitti. Deniz ve arkadaşları, 16 Temmuz 1971'de başlayan THKO-1 Davası'nda TCK'nin 146. maddesini ihlâl ettiği gerekçesiyle 9 Ekim 1971'de 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı.
Erol Olgundemir tarafından yayımlanan fotoğraflar reklendirme sanatçısı Enver Gezmiş tarafından renklendirildi
İNÖNÜ VE ECEVİT ‘HAYIR’, DEMİREL ‘EVET’ DEDİ
İdam cezaları o zamanlar senato tarafından onaylanmak zorundaydı. İsmet İnönü "siyasî suçlar idamla cezalandırılmamalıdır" diyerek Bülent Ecevit ile birlikte ret oyu kullandı. AP Genel Başkanı Süleyman Demirel ise infazdan yana oy kullanır.