Podyumların en gözde mankeni. Didem Soydan, ne istediğini bilen, özgün ve zeki birisi. Uluslararası işlere imza atan güzel modelle keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Alışık olduğumuzdan farklı, sıradışı bir modelsiniz? Bu duruşunuz sektörde avantaj mı?
Bu sektörde 12 senedir çalışıyorum, galiba dezavantaj olmadı. Ben mesleğe başladım ilk günden beri çok koşturuyorum.
İlk yıllarda dövmenizi sorun edenler oldu mu?
Tasarımcılar hep dövmem görünecek şekilde kıyafet veriyordu. Sanırım dikkat çekiyordu.
Modelliğe başlama hikayeniz enterasan, mağazada çalışırken ünlü bir modacı sizi keşfediyor...
Aslında sanırım ilgi çekmesi için öyle yazmak istiyorlar ama çok da filmlik bir hikaye değil. Hayatım boyunca bu işe yabancı biri değildim. Ailemin işi dolayısıyla beş yaşına kadar İtalya’da yaşadım. Ailem tekstilci ve büyük markalarla çalışıyorlar. Kendimi bildim bileli yeni sezon kıyafetlerin arasındaydım. Bu yüzden hikaye yaratmak isteyenler öyle abartarak yazıyor.
Ünlü mankenlerin keşfedilme hikayesi gibi değil yani...
Bir anda köyden indim şehre olmadı yani. Üniversitede okurken işe ihtiyacım vardı. Hem çalıştım hem okudum. Bir mağazaya elemana ihtiyacınız var mı diye sordum ve orada çalışmaya başladım. Ama modellik aklımdaydı. Bu tesadüf olmasa da model olurdum.
Hep ne istediğini bilen biri mi oldunuz?
Çocukken bile böyleydim. Bunu giyeceğim, buraya gideceğim, bu arkadaşım olacak, hep belirledim. Bunun içinde kariyer planlaması da vardı.
Ülkemizde manken olmak zor bir iştir, hiç pişman olup, başka iş yapsaydım dediniz mi?
Hayatımda aldığım hiçbir karar, yaptığım hiçbir şey beni pişmanlığa uğratmadı.
Aslında ben daha çok yaptığınız işlere gelen eleştiriler ve yine aileniz açısından sordum..
Ailem çok ukala bir aile. Sanırım ben de biraz öyleyim. Biz bu tarz şeylere izin vermeyiz. İnanın yaptığım işten dolayı hiç üzüldüğüm bir an olmadı. Anneme gidip de, ‘kızın mankenlik yapıyormuş’ diye konuşamazsınız. O öyle bir enerji yarar ki, ancak onun izin verdiği ölçüde yorum yapabilirsiniz. İnsanlara ukala gelecek snoplukta bir aileyiz.
Yüz yüze ukala bir havanız yok!
Geçen gün bir markanın organizasyonunda basın içeri alınmıyordu. Bir arkadaşımız "İçeri alınmıyorsak bu röportajı sonlandırırız" dedi. Ben de "sonlandır" dedim. Gidiyorum diyene gel demem. Tavrım nettir, bu netlik ukalalık olarak algılanabilir.
PİŞMANLIK YAŞAMIYORUM
Yurtdışında çalışmalarınız olacak mı?
Yurtdışında bir modellik ajansıyla bir anlaşma yaptım. Bu ajansla imza atmam önemliydi. Bir çok ünlü derginin kapağı olmuş mankenlerin olduğu ve Fashion Week’lerde baya yer alan bir ajans. Bu şekilde koşturuyorum.