Türkiye Süper Ligi'nin resmi yayıncısı Digiturk'ün ve çatı şirketi beIN Media Group CEO'su Yousef Al-Obaidly ve Digiturk Spor İçeriklerinden Sorumlu Grup Başkanı Saad Saleh Al-Hudaifi, Katar'ın Doha kentinde bulunan beIN Media Group'un merkez üssünde Türk gazetecilerle bir araya geldi.
Türkiye'deki operasyonları ve gelecek dönem çalışmaları hakkında bilgi veren Yousef Al-Obaidly, konuşmasına Türkiye'nin kendileri için öneminden bahsederek başladı.
beIN Media Group olarak 43 ülkede operasyonlarının olduğunu dile getiren Al-Obaidly, beIN Media Group'un dünyanın en büyük eğlence ve spor içerik sağlayıcılarından biri olduğunu aktardı.
Al-Obaidly, medya sektöründe ölçeğin önemli olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Yatırımlarımızda ölçeğe önem verdik ve büyük çaplı yatırımlar yaparak, dünyanın en büyük içerik portföyüne sahip medya kuruluşlarından biri haline geldik. Önümüzdeki dönemde de hedefimiz bu yatırımlara hızla devam etmek ve dünya medya sektörüne liderlik etmek. Spor içeriğine oldukça önem veriyoruz, şu an 15 milyar dolarlık spor içeriği portföyüne sahibiz ki bu dünyanın en büyüğü. Spor içeriğine yatırım yapıyoruz, Türkiye'deki yatırımımız da bu 15 milyar dolarlık portföyün bir parçası. Türkiye ile Katar’ın işbirliği çok önemli biz de bunu yatırım fırsatı olarak gördük ve Türkiye'ye yatırım yaptık. Digiturk çok potansiyeli olan bir şirket, Türkiye ekonomisinin potansiyeli Digiturk'ten daha yüksek. Bu iki potansiyeli gördük ve Türkiye'ye yatırım yaptık."
‘Türkiye'deki odak noktamız, müşteri deneyimini geliştirmek’
Al-Obaidly, Digiturk'ün potansiyelini maksimum seviyede ortaya çıkarabilmek için şirketi yeniden yapılandırdıklarını belirterek, bunun kendileri için önemli sorunlardan biri olduğunu anlattı.
Türkiye'deki odak noktalarının, müşteri deneyimini geliştirmek olduğunu aktaran Al-Obaidly, Türkiye'deki müşterileri ile aralarında kaliteye dayalı güven ilişkisi yaratma amacında olduklarını, bu çerçevede kaliteye ciddi yatırım yaptıklarını söyledi.
Al-Obaidly, Lig Tv'yi beIN Sports'a dönüştürürken teknolojik altyapıya da önemli yatırımlar yaptıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Digiturk bizden önce de hep inovasyonlarla anılan bir şirket oldu. Bizim de amacımız müşterilerin taleplerine, onların ihtiyaçlarına odaklanmak. Bu stratejimiz kapsamında 2020 yılında internet servis sağlayıcı hizmeti de sunmaya başlayacağız. Digiturk aboneleri hem kaliteli içeriğe sahip olacak hem tv kanallarını izleyecek, aynı zamanda da internet hizmetini de Digiturk'ten alabilecekler. Digiturk'e yatırım yaptığımız gün 3 yıllık bir yol haritamız vardı. 2020 yılı bu 3 yıllık yol haritamız kapsamında çok önemli bir yıl. Bu yol haritası çerçevesinde en kaliteli eğlence ve spor içeriği sunmak için yatırımlarımıza devam ediyoruz. "
‘beIN CONNECT'in içerik kalitesini artırmaya devam edeceğiz’
beIN CONNECT'in içerik kalitesini artırmaya devam edeceklerini bildiren Al-Obaidly, "Hali hazırda Digiturk, stüdyo programları, belgeseller gibi orijinal içerikler üreten bir şirket, buraya bir de Türk dizileri gibi yerli içerikleri ekleyeceğiz. Böylece beIN CONNECT'in eğlence içeriğini daha da zenginleştireceğiz" diye konuştu.
Al-Obaidly, Türkiye'nin ev sahipliği yapacağı Şampiyonlar Ligi finalini anımsattı.
Final maçını, içinde helikopterli kameraların da olduğu 45 adet 4K kamera ile kendilerinin yayınlayacağını aktaran Al-Obaidly, Türkiye'nin yayıncılık tarafındaki yetenek ve kapasitesini dünyaya göstermek amacında olduklarını dile getirdi.
Al-Obaidly, futbolun tüm dünyada çok önemli bir içerik olduğuna dikkati çekerek, "Futbol yatırımlarımıza devam edeceğiz. Ayrıca Türkiye Süper Ligi'nin uluslararası bilinirliğini artırmak için de çalışmayı sürdüreceğiz. Şu an Türkiye Süper Ligi'ni 110 ülkede yayınlıyoruz, Türk futboluna katkı sağlamaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
‘Korsan yayın, önümüzdeki en önemli sorunlardan biri’
Digiturk ve beIN Media Group CEO'su Yousef Al-Obaidly, korsan yayının kendileri için en önemli sorunlardan biri olduğuna dikkati çekerek, fikri mülkiyet hakkının korunmasının önemli olduğunu dile getirdi.
Korsanla ciddi şekilde mücadele edilmesi gerektiğini beilirten Al-Obaidly, ortaya çıkan kayıplardan, devletin, yayıncı kuruluşun, kulüplerin zarar gördüğünü anlattı.
Yousef Al-Obaidly, "Telif haklarının, tüm paydaşların iş birliği ile korunması gerektiğini düşünüyoruz. Korsan spor içeriği ile mücadele etmek için, hızlı ve birlikte hareket etmek, önlemler almak lazım. Biz bunun için dünyada ve Türkiye'de en üst düzeyde mücadele ediyoruz. Tüm paydaşların desteğine ihtiyacımız var. Bu, bizim işimizin çok önemli bir parçası, bu yüzden bizim için bir öncelik" değerlendirmesinde bulundu.
‘Türkiye'ye ve Digiturk'e katkı sağlamaya devam edeceğiz’
Toplantı sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yousef Al-Obaidly, Türkiye'ye yaptıkları yatırımlara yönelik soru karşısında, Türkiye'ye ve Digiturk'e katkı sağlamaya devam edeceklerini söyledi.
Al-Obaidly, Türkiye'ye şu ana kadar çok fazla yatırım yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"3 yılda Digitürk'e 2 milyar dolardan fazla yatırım yaptık. Öncelikle bir vizyonunuz, stratejiniz olmalı ve bu stratejiyi uygulayacak kaynaklarınız olmalı. Biz de uluslararası bir şirket olarak Türkiye'deki yatırımımıza böyle bakıyoruz. Bir vizyonumuz var Türkiye'ye geldik, bir stratejimiz var onu uyguluyoruz ve bunu yapabilecek sermaye gücüne de sahibiz.
Dolayısıyla Türkiye'ye yatırım yapmaya devam edeceğiz ancak bu yatırımımızın geri dönüşünü henüz alabilmiş değiliz, fakat bu ikinci planda. Biz bir risk sermayesi şirketi değiliz. Yatırım yapıp bunun kısa vadede karşılığını alıp çıkan bir şirket değiliz, uzun vadeli bir yatırımcıyız, Türkiye'ye de bu vizyon kapsamında geldik, uzun vadeli bir yatırımcı olarak geldik ve yatırım yapmaya devam edeceğiz. 43 ülkede faaliyet gösteren bir şirketiz, Türkiye faaliyet gösterdiğimiz ülkelerden biri."
‘Bu yıldan itibaren Digitürk, yeniden büyümeye geçen bir şirkete dönüştü’
Al-Obaidly, Digiturk'te uyguladıkları yeniden yapılandırma stratejisinin ilk somut sonuçlarını bu yıl almaya başladıklarını vurgulayarak, ilk 2 yılda getiri sağlayamayan, büyümesi durgunlaşmış bir şirket olan Digiturk'ün bu yıldan itibaren Digitürk'ün yeniden büyümeye geçen bir şirkete dönüştüğünü söyledi.
Digitürk'ün ne zaman kara geçeceği, ya da kaybetmeye devam ederse Türkiye'den çıkmayı düşünüp düşünmediklerinin sorulması üzerine Al-Obaidly, "Kısa zamanda kar edebilir hale gelmeyi umut ediyoruz ama maalesef tam tarih veremem. Uzun vadeli bir bakış açısına sahibiz, çalışmaya devam edeceğiz. En kısa zamanda kara geçmeyi istiyoruz. Bizim bakış açımız uzun vadeli, acelemiz yok. Asıl amacımız kısa vadede çok para kazanmak değil, sürdürülebilir gelir yaratan bir yapı kurmak" yanıtını verdi.
‘Sadece işim gereği değil, kişisel olarak da Türk futbolunu yakından takip ediyorum’
İçeriğin kalitesinin kendileri için çok önemli olduğuna dikkati çeken Al-Obaidly, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İçeriğin değerinin korunması önemli. Daha fazla izlenmesi için, daha duygusal içerikler, fanatikçe yorumlar yapılan programlar hazırlarsak, belki daha fazla izleniriz ama biz bunu yapmayız. Rekabet edilmeli ama centilmenlikten şaşılmamalı. Türk futbolu ile ben yakından ilgileniyorum.
Sadece işim gereği değil, kişisel olarak da Türk futbolunu yakından takip ediyorum. Ne olursa olsun, programımız ister izlensin izlenmesin, Türk futboluna saygı duyacağız, tarafsızlığımızdan hiç bir şekilde taviz vermeyeceğiz. Ekranlarımızda da insanları birbirine düşüren yorum ve içeriklere izin vermeyeceğiz."
‘Perez bir gün benden Real Madrid'in kaybettiği bir maçın tekrarını yayınlamamamızı istedi’
Futbolun tüm dünyada duygusal yanı fazla olan bir spor olduğunu dile getiren Al-Obaidly, bu duygusallığın Türkiye'de biraz daha fazla olduğunu söyledi.
Al-Obaidly, "Taraftarlar Türkiye'de biraz daha tutkulu ama dünyada da böyle. Örneğin Real Madrid Başkanı Florentino Perez bir gün benden Real Madrid'in kaybettiği bir maçın tekrarını yayınlamamamızı istedi. Ondan bile böyle bir talep geldi ama biz tarafsızlığımızdan taviz vermedik, yayın politikamızı kesinlikle değiştirmedik çünkü biz içeriğe saygı duyuyoruz ve onun kalitesine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Türk futboluna ilişkin görüşleri sorulan Al-Obaidly, "Potansiyel çok yüksek, çok daha fazla yükselebiliriz ama bundan daha aşağı düşmeyiz, bundan daha kötü olamaz zaten. Önümüzde sadece yükselme imkanı var, daha fazla düşme ihtimali yok" şeklinde yanıt verdi.
Türkiye'de bir takım satın almayı düşünüp düşünmediği sorusu karşısında ise Al-Obaidly, "Paris Saint-Germain FC'nin sahibi beIN değil, Katar Spor'a Yatırım Fonu (QSI). O, bir yatırım yapabilir ama şu an UEFA'nın Avrupa Kupaları'nda mücadele eden iki farklı takımın sahibinin aynı olmasını engelleyen ciddi düzenlemeler var" dedi.
Al-Obaidly, toplantının ardından gazetecilere merkez stüdyoları gezdirdi ve yapılan yayınlar hakkında bilgi verdi.