Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, ilk cemrenin havaya düştüğünü belirterek, “Cemre 'kor ateş' demektir aslında. Yakan-yok eden değil, ısıtan; keşke bir Cemre de yüreğimize düşse!" Liberallerin bahar bayramı ve solcuların İşçi Bayramı ile aynı gün: 1 Mayıs. Türkçülük bayramı 3 Mayıs... Mayıs ayı da cins bir ay! Niye 'mayıs' demişlerse. Türkçe’de 'hayvan pisliği'ne verilir bu isim." ifadesini kullandı.
Dilipak, "İngilizce 'may'dan mülhem olsa gerek. Roma’nın bereket tanrısı ile birlikte anılan Yunan tanrıçası Maia’ya atfedilir. Roma tanrısı Agustus’tan sonra bir de Yunan tanrıçasıya adanan bir ayımız var. Bir erkek, bir dişi tanrı. Erkek olan aynı zamanda imparator.. E, mayıs ayına başlarken 'kraliçemizi' selamlamadan olmaz. Sonra işin 'bereket'i kalmaz." düşüncesini dile getirdi.
Dilipak, "Aslında ellerinden gelse 'Ramazan Bayramı’nı 'Şeker Bayramı' yapacaklardı. 'Kurban Bayramı'nı da aynı akıl 'Kebap Bayramı'na dönüştürürdü herhalde. Batıda özellikle Katolikler ve Protestanlar bu işi büyük ölçüde başardılar. Ya Pagan günlerini dini bir kılıfla yeniden ihya ettiler ya da dini günleri karnavala, festivale dönüştürdüler. Bunun en tipik örneklerinden biri de Santa Claus! İsevi İncil hafızı, bir Cola firması tarafından 1927’de, bir reklam kampanyasına malzeme yapıldı ve dini bir kişilik, Nordik Pagan bir efsaneye dönüştürülüp, 'Noel baba' adı ile yılbaşı pazarında seküler bir tüketim maskotu oldu.Kendi değerlerimize sahip çıkalım. Din, tarih, gelenek hepsi yerli yerinde dursun. Bazı değerler oyun ve eğlenceye dönüştürülerek içi boşaltılmasın." görüşünü savundu.