“Hiçbir başarı, kaybedilen aklın, ahlakın, ailenin, adaletin yerini dolduramaz” sözleriyle başlayan Dilipak, “Bu cinsiyet eşitliği, İstanbul sözleşmesi ve aile ilgili diğer düzenlemelerin birçoğu başımızın belası. Tek başına bile, bu mesele, AK Parti’nin dibe vurması için yeter de artar bile” dedi.
Sözlerinin devamında, “Savaş, terör, darbe girişimi, ekonomik kriz, gelir geçer ama, söylüyorum bu konu gündemden düşmez” diyen Dilipak, eski Başbakan ve eski ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ın siyasi hayatım pahasına da olsa çıkaracağım’ diyerek ortaya koyduğu 4306 sayılı sekiz yıllık kesintisiz öğretim yasasını hatırlatarak bunun ANAP’ın sonu olduğunu dile getirdi. “Diğer konulardan bağımsız olarak bu aile, adalet, eğitim gençlik politikalarının her biri tek başına AK Parti için aynı sonucu doğurabilir” ifadelerini kullanan Dilipak AKP’ye “halka inatlaşmama” çağrısında bulundu, “Seçim sonuçları itibarı ile seçmenin sandıkta verdiği mesaj hâlâ tam olarak alınmadığı, anlaşılmadığı görülüyor. Söz verilen değişim hâlâ gerçekleşmiş değil” dedi.
Dilipak yazısını şöyle noktaladı:
“Eğer akletmez, kulağımıza hoş gelen kolay çözümler ve kurtarıcı liderler peşinde koşmaya devam edecek olursak varacağınız yeri söyleyeyim: Pişmanlık ve acı. Biz kendimizi değiştirmeden Allah bizi değiştirmeyecek. Yanlış işlerin ve kişilerin peşinde koşanlar kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşarlar aslında. Dikkat edelim. İnsanı yaşatalım ki devlet de yaşasın. İnsanlık ölmesin ki, insan yaşasın! Ailenin felaketine yol açan düzenlemelerden vazgeçin, toplumu bu fitneye yönlendiren kişi ve kurumlarla bağınızı kesin. Zalimlere yardım etmeyin ki, sonra ateş size de dokunmasın.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.