Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriyeli ve Afgan sığınmacılara ilişkin olarak Avrupa Birliği ile 2016'da yapılan göç mutabakatına işaret ederek, "2016'da olduğu gibi, bizim oturup konuşup müzakere ederek bir mutabakata bağlamamız lazım. 'Ben istediğim gibi karar alırım, biraz para vereyim Türkiye mültecileri tutsun' anlayışı işlemez" dedi. Çavuşoğlu, Afganistan'dan yapılan tahliyelerle ilgili olarak da "Herhangi bir ülkenin tahliye edeceği Afganların ülkemizde belli bir süre de olsa kalması mümkün değil" açıklamasını yaptı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Türkiye'ye çalışma ziyareti düzenleyen Hollanda Dışişleri Bakanı Sigrid Kaag, yaptıkları görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi.
Çavuşoğlu, mülteci meselesiyle ilgili olarak şunları söyledi:
"2016'da 18 Mart'ta AB ile göç konusunda mutabakat yaptık. Türkiye olarak biz üzerimize düşeni yaptık, Avrupa ülkelerine giden göçmen sayısı yüzde 95 oranında azaldı. AB kendi yükümlülüklerini yerine getiremedi. Buna bürokrasi deyin, ülkeler arasındaki farklı tutumlar deyin, ki bugün daha iyi değil bu tutumlar... Bu mutabakatın güncellenmesi konusunda hemfikir kaldık. Daha sonra biz göç mutabakatının güncellenmesi konusunda düşüncelerimizi ve önerilerimizi AB'ye ilettik. AB, bir yıl geçmesine rağmen bize dönüş yapmadı. AB şöyle düşünüyordu; 'Şu an Covid var, insanlar hareket edemez.' Biz daha sonra ısrarla bunu hatırlatınca, AB tek taraflı bir karar aldı, 'Türkiye'ye 3 milyar Euro verelim' diye, bu yalnızca bir karar.
"Biraz para vereyim 'Türkiye mültecileri tutsun' anlayışı işlemez"
2016'da olduğu gibi, bizim oturup konuşup müzakere ederek bir mutabakata bağlamamız lazım. 'Ben istediğim gibi karar alırım, biraz para vereyim Türkiye mültecileri tutsun anlayışı işlemez.
Yunanistan'ın o mutabakata göre geri döndürdüğü kişiler arasında ayrım yapmadık; Afgan, Suriyeli... Buna karşılık bire bir formülü dediğimiz, AB ülkeleri de Türkiye'deki Suriyelileri AB ülkelerine yerleştirecekti. O konuda dürüst olalım, biz 2 bin kişiyi geri aldık, AB 20 bin kişiden Suriyeliyi yerleştirdi, tamamen haklarını yemeyelim. Afganlar konusunda ise 'Biz para veriyoruz Afganları ülkede tutun' anlayışı olursa, böyle bir iş birliği olmaz.
"Göçmen mutabakatını güncellememiz lazım"
Bu Afganların yarın Afganistan'da güvenliği ve istikrarı tesis edilirse güvenli bir şekilde geri gönderilmesi dahil, Suriyelilerin güvenli şekilde ülkesine gönderilmesi dahil birçok konuyu kapsayacak şekilde bu mutabakatı güncellememiz lazım. Bu AB içinde sorunsa, Türkiye içinde de sorun. Özellikle ırkçı kesimler ya da muhalefet sırf iktidarı yıpratmak için kullanıyor; sonuçta sosyal, siyasi bir sorun. Basit formül ya da anlayışlarla 'Biz para veririz bu iş çözülür' anlayışından Avrupa Birliği'nin vazgeçmesi lazım. Gerçekçi çözümler üretmemiz lazım, Afganistan'da yaşayan Afganlara ve komşu ülkelerde yapacağımız Afganlara dahil düşüncelerimizi ilettiğimiz halde olumlu bir adım göremedik."
"Ülkemizde Afganların geçici de olsa barınmasına hayır dedik başından beri"
(Afganistan'dan tahliyeler) Vatandaşlarımızı ve bizden tahliye isteyen farklı ülkelerin vatandaşlarını ülkemize getirdik. Havaalanında askerlerimiz varken, büyükelçiliğimiz de oradaydı. Birçok ülkenin tahliyesine yardım yaptık. Fakat farklı ülkelerin, daha önce Türkiye'de de bazı haberler çıktı, o ülkeler yalanladığı halde bizim muhalefet iktidarı suçlayıcı ithamlarda bulundu, Türkiye olarak biz göçmen konusunda ahlaki ve insani sorumluluğumuzu fazlasıyla yerine getirdik. Herhangi bir ülkenin tahliye edeceği Afganların ülkemizde belli bir süre de kalması mümkün değil. Bize böyle bir teklif gelmedi Hollanda'dan, gelse de kabul etmeyeceğimizi söylüyoruz. Uçakların menzilleri farklı olabilir, havalimanını transit için kullanabilirler, bu konuda destek veririz. Ama gerek inceleme, vize ya da başka bir sebeple ülkemizde Afganların geçici de olsa barınmasına hayır dedik başından beri. Bize başından beri de böyle bir teklif gelmedi, Hollanda'dan da gelmedi...