Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ibadet özgürlüğünün ve mabet dokunulmazlığının korunmasının toplumsal barışa ve dünya barışına katkı sağlayacağını savunurken, "Geliniz kimse kimseye haksızlık yapmasın. Herkes hakkına razı olsun. Bu anlayışı her alanda hayata geçirirsek dünyada savaşlar, zulümler son bulur" dedi.
Diyanetten yapılan açıklamaya göre, Erbaş, Fransa'nın Strazburg kentindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Yunus Emre Camisinde Fransızca ve Türkçe hutbe irad etti, cuma namazı kıldırdı.
Erbaş, "İslam: Barış ve Esenlik Dini" temalı hutbesinde, İslam'ın adalet, rahmet, şefkat, merhamet, esenlik, huzur, güven, ilim, hikmet, irfan ve medeniyet dini olduğunu savundu.
İslam'ın dünya ve ahirette kurtuluşa ileten kutlu bir davet olduğunu ifade eden Erbaş, "İslam, huzur ve barış ortamının tüm dünyada egemen olması için gönderilmiştir. Bugün insanlığı kuşatan savaşların, bunalımların, umutsuzluğun, kötülüklerin ve acıların son bulması için İslam en büyük imkandır." ifadelerini kullandı.
İslam'a göre ırkı, rengi, inancı, coğrafyası ne olursa olsun, tüm insanların canı, aklı, inancı, malı ve neslinin dokunulmaz olduğunu vurgulayan Erbaş, "Dinimiz bizlere yaşadığımız toplumun bütün fertleriyle iyilik ve adalet esasına dayalı ilişkiler kurmamızı emreder. Barış ve esenlik içinde yaşamamızı tavsiye eder." açıklamasında bulundu.
"Bir insanın İslam ile tanışması, dünyadan ve dünyalıklardan daha hayırlıdır"
Allah'ın yarattığı dünyanın herkese yettiğini ifade eden Erbaş, "Geliniz kimse kimseye haksızlık yapmasın. Herkes hakkına razı olsun. Bu anlayışı her alanda hayata geçirirsek dünyada savaşlar, zulümler son bulur. Kadın, çocuk milyonlarca masum insan yurdundan, yuvasından ayrılarak başka diyarlara sığınmak zorunda kalmaz. Farklılıklar çatışma sebebi değil, zenginlik vesilesi olur. İbadet özgürlüğünün ve mabet dokunulmazlığının korunması, toplumsal barışa ve dünya barışına katkı sağlar." değerlendirmesinde bulundu.
Müslümanların tüm imkanlarıyla barış ve iyilik yolunda çalışması gerektiğini aktaran Erbaş, şunları kaydetti:
"Bize düşen İslam'ın emirlerine riayet etmek, tavsiyelerine hakkıyla uymaktır. İslam'ın yüce değerlerini ve güzelliklerini hayatımıza aktarmak, böylelikle İslam'ı en güzel şekilde temsil etmektir. Unutmayalım ki birçok insan İslam'ı, biz Müslümanların söz ve davranışlarına göre değerlendirmekte ve buna göre ya bizim yüzümüzden ondan uzaklaşmakta ya da bizim vesilemizle ona yakınlaşmaktadır. Ve yine unutmayalım ki güzel bir söz ve davranışımızdan dolayı bir insanın İslam ile tanışması, dünyadan ve dünyalıklardan daha hayırlıdır."