Diyanet İşleri Başkanlığı, ‘âlâ’ kelimesinin Allah’ın yüceliğini temsil ettiğini ve Allah’ın sıfatlarından birisi olduğunu belirterek, bu kelimenin alkollü bir içki türünde marka olarak kullanılmasının dinen uygun olmadığını öne sürmüştü. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu çerçevede, ürettiği bir rakıya "Âlâ" adını veren Mey İçki Sanayi ve Ticaret A.Ş. aleyhine dava açmıştı.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun görüşüne başvuruldu
İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2 yıl önce bir vatandaşın şikayetini haklı bularak açtığı davanın karar duruşması yapıldı. Duruşmaya, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın avukatı ile davalı Mey Alkollü İçecekler Sanayi ve Ticaret şirketinin avukatı katıldı. Dinen haram kılınan bir nesne için Allah’ın sıfatlarından birinin marka olarak kullanılmasının doğru olmadığını savunan Diyanet İşleri Başkanlığı, dava dilekçesine Din İşleri Yüksek Kurulu’nun görüşüne de yer verdi.
"Dinen uygun olmadığı değerlendirilmektedir"
Dilekçede yer alan ve 25 Ocak 2019 tarihinde hazırlandığı belirtilen Din İşleri Yüksek Kurulu’nun yazısında şöyle denildi:
"Bir alkollü içeceğe isim olarak verildiği belirtilen ‘âlâ' kelimesi, Arapça kökenli bir sözcüktür. Türkçede ‘iyi, pekiyi, yüksek, pek yüksek, pek güzel, nefis, enfes’ gibi anlamlara gelmektedir. Türkçede kullanılan 'Cenneti alâ' tabiri de cennetin en yüksek katı anlamına gelmektedir. Arapçada ‘a’la’ kelimesi ise Türkçedeki 'ala' telaffuzundan biraz daha farklı telaffuzla, 'daha yüksek, en yüksek, yüce, en üstte' gibi sözlük anlamlarıyla değişik kullanımlara sahiptir.
Kur'an-ı Kerim’de bu kelime, Allah’ın yüceliğini ifade eden bir sıfat olarak kullanıldığı gibi Musa Peygamber’in Firavun ve sihirbazları karşısındaki durumu ve gökyüzündeki yücelen ufku nitelemek için de kullanılmıştır. Allah-u Teala, Kur’an-ı Kerim’de içki ve türlerini 'şeytan işi, çirkin, kötü işler' kapsamında değerlendirmektedir. Bu kelime, Türkçede 'iyi, pekiyi' anlamında kullanılmış olsa da Cenab-ı Hakk’ın sıfatlarından biri olan A’la’yı çağrıştırmakta, Kur’an-ı Kerim’de sure ismi olarak geçmekte, gelenekte dini çağrışımda bulunmakta ve Allah’ın haram kıldığı bir nesneyi övme-yüceltme anlamı taşımaktadır. Söz konusu bu ismin bir içki türüne ad/marka olarak kullanılmasının dinen uygun olmadığı değerlendirilmektedir."
Din İşleri Yüksek Kurulu’nun, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın en yüksek karar ve danışma organı olduğunu dava dilekçesinde belirten Av. Selami Açan, “Kurul tarafından, söz konusu markanın dini değer içerdiği belirtilmiştir. Tüm bu sebeplerle tescil edilen 'Yeni Rakı Âlâ' markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istiyoruz” dedi.
Dava reddedildi
Duruşmada da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın avukatı, bir kez daha davanın kabulünü istedi. Davalı şirketin avukatı ise davanın reddini talep etti. Kararını açıklayan mahkeme, gerekçesini sonradan açıklamak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açtığı davayı reddetti.