2015 yılındaki konuşmasında Şenocak, özellikle vurguladığı noktanın, hilafetin tekrar gündeme gelmesi gerekliliği ve bu sürecin Türkiye liderliğinde gerçekleştirilmesi gerektiği olduğunu belirtti. İslam ülkelerinin, İttihadı İslam Teşkilatı çerçevesinde bir araya gelerek siyasi işbirliği içinde olmalarının, karşılarına çıkan tehditlere karşı koymaları ve içerdeki düzensiz yapıları düzeltmeleri için önemli olduğunu ifade etti.
Açıklamalarında Şenocak, söz konusu yapıyı dini bir hilafet kurumu olarak değil, Müslüman ülkelerin bir araya geldiği bir teşkilat olarak tanımladı. Bu teşkilatın, BM'deki gibi Müslüman ülkelerin bir araya gelmesiyle oluşturulabileceğini, bu ülkelerin karar ve siyasi mekanizmalarda söz sahibi olabileceğini belirtti. Aynı zamanda, bu birliğin bir dini hilafet değil, Müslüman ülkelerin bir arada olduğu bir yapı olması gerektiğini vurguladı.
Sosyal medyada tekrar gündeme gelen bu açıklama, Türkiye'de ve uluslararası alanda çeşitli yorumlara neden oldu. Şenocak'ın 'seküler hilafet' kavramını ortaya atması, din ve siyaset ilişkisi üzerine olan tartışmaları yeniden alevlendirdi. Ayrıca, bu açıklama, Türkiye'nin bölgesel ve küresel düzeydeki liderlik rolüne yönelik gelecekteki potansiyel adımları da ele alacak bir perspektif sunuyor.