Hürriyet'ten Nuran Çakmakçı'nın haberine göre; “Doğa öğretmenleri gösterdikleri sabır ve fedakârlık nedeniyle yılın öğretmeni olmalı” mesajı veren Özeren, süreci şöyle anlattı:
“Doğa Koleji’ni İstanbul Teknik Üniversitesi aldı, İTÜ uhdesine girdi. Üniversitemiz 2023’te 250’nci yılını kutlayacak yüz binlerce mezunu olan bir yapı. Doğa Koleji’nin öğretmen, personel, öğrenci ve velileri artık bir sorun yaşamayacak. İTÜ kalitesi ve tecrübesiyle başarılarından konuşacağımız yıllarımız olacak. Huzur, mutluluk ve başarı vaat ediyoruz.
Doğa Koleji’nin ismine ilişkin şimdilik bir değişiklik düşünülmüyor. Özellikle matematik, fen konularında İTÜ yetkinliğinden büyük fayda görecekler. Bunun yanında yabancı dil konusunda ileri seviye bir yaklaşımla karşılaşacaklar. Yıllardır İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları’nı yönetiyoruz. Bu alanda büyük bir deneyime sahibiz.
Çocukların başarısının nasıl yükseldiğini, öğretmenlerin yetkinliklerinin nasıl arttığını, personelin dünyaya bakışının nasıl değişeceğini hep birlikte göreceğiz. Doğa’nın ismini değiştirmek istemiyoruz. İTÜ’nün himayesinde olduğunu söyleyebiliriz. Biz bunu kurumsal bir rol modeliyle oluşturmak istiyoruz.
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca buranın kurumsal temsilcisi olacak. Kurumun profesyonel çalışanları ne olursa olsun İTÜ’nün rektörü buranın kurucu temsilcisi. Ben de profesyonel yapının Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı üstleniyorum. Kolej, İTÜ ailesinin malı. Doğa da bu yolculukta bizimle yer alacak.
Toplam iki aya denk gelen maaşlar ödendi. Ama kalan maaşlar da çok kısa sürede hesaplara yatacak.
Teklif İTÜ'den gitti
Doğa Koleji öğretmenlerinin maaşlarını alamadığı, öğrencilerin eğitimden geri kalmaya başladığı duyulmaya başlayınca Doğa gibi büyük bir öğrenci kitlesine sahip güçlü ve kurumsal bir yapının üniversitemiz bünyesinde olması gerekir düşüncesiyle ilk teklif İTÜ’den gitti.
Bu süreçte Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük payı oldu. Kendisi, ‘İTÜ bu sorunu çözsün’ talimatını verdiğinde o gün bizim için süreç başladı. Kamuoyuna ‘Bize güvenin, süreci yönetiyoruz’ dedik. Ancak bu süreç en çok maaş alamayan öğretmen, personel ve velilerimizi üzdü.
Elbette bizleri de üzdü. Son dönemde öğretmenlerimizin yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle ciddi bir yıpranma, tahribat oluşmaya başlamış. Bankalarla konuşmaya başladık. Teknik yapıyı inceledik. Bankalar nezdinde borçları detaylandırdık.
Öğretmenler ve annelerin duruşu
Türk annelerinin öğretmenlerinin bu zorluk altında neler yapabileceğini, ne kadar fedakâr, ne kadar azimli güçlü duruşlar sergilediğini gördük. Dünyayı değiştirebilecek anneler gördük burada. Bu kararlılıkların altında, önlerinde hiçbir engel duramayacağını da gördük. Böyle kuvvetli bir irade bize güç verdi. Türk insanının, Türk kadınının bu özelliği ile bu zorlukları aşabildik.
1 milyar dolar yönetim
Özener İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği mezunu. Yüksek lisansını Gebze Teknik Üniversitesi’nde Elektronik Mühendisliği dalında yapmış: “Ben Unilever’de iş hayatına başladım. Daha sonra birçok şirkette görev aldım, 2007 yılında 1 milyar doları yöneten yönetim kurulu başkanıydım. Böyle yapılardan geliyorum. Bilişim dünyasında çalıştım. Zamanın ilkleri sayılabilecek birçok çalışma yaptım. Türkiye’ye ilk internet servis sağlayıcısıyım. Türkiye’de SAP yokken, ilk ben başlattım. Eğitim sektörüne İTÜ ile başladım. Hayatımın son 10 senesi eğitimin içinde geçti.”