Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 15 Temmuz 2016'da TSK içerisindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimden 1 gün önce (14 Temmuz 2016) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlarına "darbe girişiminin bilgisinin" verildiğini aktardı.
Perinçek, Rus filozof Prof. Aleksandr Dugin tarafından 14 Temmuz 2016 günü yalnız eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e değil Erdoğan’ın başdanışmanlarına da darbe girişimi bilgisinin verildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz akşamı darbe haberini eniştesinden aldığını söylemişti. Erdoğan, "Tabii burada bir istihbarat zaafı olduğu ne yazık ki ortada. Çünkü güçlü bir istihbarat maalesef olsaydı böyle bir imkân bu Fethullahçı terör örgütüne doğmazdı" demişti.
Ahval'den Eşref Aydoğmuş'a konuşan Perinçek'in açıklamalarının ilgili bölümü şöyle:
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve 15 Temmuz konularına gelmek istiyorum yavaş yavaş. ‘Orduda Perinçekçiler var’ deniliyor, doğru mu?
Hayır efendim, bu çok büyük bir yanlış. Amerikan gazeteleri bunu yazıyor. Alman gazeteleri yazıyor. Michael Rubin denen Pentagon’un ve CIA’nın eski şeflerinden olan zat sürekli olarak bunu işlemektedir.
TSK’da çok büyük temizlik oldu. TSK’nın FETÖ yargılamalarına gönderdiği çok önemli bir rapor var. O raporda verilen rakamlar şu; 30 bin general, subay, astsubay, askeri öğrenci ve askeri kurumlarda çalışan personel tasfiye edildi.
15 Temmuz’a gelirsek, bir açıklamanızda “Dugin bize Türk askerinin olağanüstü bir hareketlilik içinde olduğunu söyleyince bunu hükümete söylemesini belirttik. O da bize söylediklerini Ankara’ya gittiğinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e söyledi. Hükümetin, darbe teşebüsünden önce haberi vardı. Ben biliyorsam bunu MİT bilmez olur mu?” diyorsunuz.
İlk sorum; neden Melih Gökçek? İkincisi ise; MİT’in ve hükümetin önceden haberi olduysa neyi beklediler?
Bana bunu ilk söyleyen, bizim Genel Başkan Yardımcımız Emekli Jandarma Albayı Hasan Atilla Uğur. O gün Sayın Atilla Uğur’un Yeni Şafak gazetesiyle söyleşisi vardı.
Atilla Uğur bana şunu söyledi, ‘Yüksek Askeri Şura’ya (YAŞ) kadar, -YAŞ sanırım Temmuz’un sonunda toplanıyordu- bir FETÖ darbesi bekleniyor’ dedi.
‘Çünkü bunlar temizleniyorlar, artık ellerinde silah kalmayacak, onun için temizlenmeden önce böyle bir girişim hazırlığı içindeler.’ şeklinde bilgi verdi bana.
Ben de Sayın Atilla Uğur komutanımıza, öğleden sonra Yeni Şafak’la yapacağı söyleşide bunu onlara iletmesini rica ettim. O da Yeni Şafak röportajında bütün bu bilgiyi açıkladı. Kendilerine ayrıca ‘bunu hükümete de söyleyin’ dedi.
Yeni Şafak’a ilettiniz fakat hükümete, MİT’e iletmediniz mi?
Ama tabi Atilla Uğur’un bildiği bir şeyi, bilmiyorum yani MİT’in bilmemesi mümkün mü… Çünkü sonuç itibariyle bize kadar geldi bu bilgi...
İkincisi; Sayın Alexander Dugin bize 15 Temmuz’dan iki gün önce gelmişti. Bizim davetlimiz olarak geldi. Bu arada Cumhurbaşkanı danışmanlarıyla ve Melih Gökçek’le de randevusu vardı.
Başbakan Binali Yıldırım’la da görüşmesi oldu. O da bize ‘Türk ordusu içinde bir hareketlilik saptıyoruz’ dedi. Kendi ifadesiyle söylüyorum; ‘Rus devleti, Türk ordusu içinde bir hareketlilik saptıyor’ dedi.
Ben kendisinden AKP yöneticileriyle, hükümetle yaptığı görüşmelerde bu bilgiyi aktarmasını rica ettim. O da görüştükten sonra tekrar buluştuk ve bize bu bilgiyi hükümete söylediğini belirtti.
Dugin, 14 Temmuz günü yalnız Melih Gökçek’e değil Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanlarına da aktardı bu bilgiyi.
“14 Temmuz’da Erdoğan’ın Başdanışmanları ile görüştü Alexander Dugin” dediniz. Kimler bu başdanışmanlar?
Şimdi ben isimlerini söylemeyeyim, hepsini tam doğru olarak bilmiyorum. İki üç tane danışmanından resmi randevu aldı Dugin, resmi görüşme yaptı. Bunlar devletin kayıtlarında vardır.
Daha önemlisini söyleyeyim, biz 1 Temmuz’da darbeden 15 gün önce 400 bin adet Türkiye’de bildiri dağıttık. Bu bildirinin birinci maddesinde ABD’nin bir iktidar projesi içinde olduğunu, meşru olmayan yollardan bir iktidar girişiminde bulunduğunu bildiride açıkça yazdık