Domuz gribi yeniden hortladı, herkes korkuya kapıldı. Domuz gribi belirtileri nelerdir, nasıl tedavi edilir? İşte detaylar...
H1N1 virüsü olarak da bilinen domuz gribi salgını geri döndü. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, Adana'da hayatını kaybeden üç vatandaştan ikisinin domuz gribi dolayısıyla yaşamını kaybettiğini açıkladı. Yetkililer ölümlerin H1N1 virüsünden değil, virüsün tetiklediği hastalıklardan kaynakladığını açıklasa da domuz gribinin can almaya devam etmesi vatandaşları endişelendirmeye yetti. Diğer yandan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğu, Niğde'de domuz gribine yakalanan hastalar hakkında açıklamada bulundu. Müezzinoğlu "Bugün itibarıyla H1N1 teşhisiyle kaybettiğimiz vaka sayısı 8. Bunların 6'sı kronik hastalığı olan veya 65 yaş üzeri hastalarımız. Biri hamile anne, birinin ise sağlık sorunu yok. Son 10 gündür viral enfeksiyonda artış var. Kamuoyunun en çok duyarlı olması gereken hijyen, sağlıklı beslenme, istirahat, sulu gıdalar alınması, hastalık riski olan, kronik hastalar ve 65 yaşın üzerindekilerin aşılanması. Aşıları da ücretsiz temin ediyoruz" dedi. 2009 yılında gündeme gelen domuz gribi, bu açıklamaların ardından halkı telaşlandırırken, domuz gribi belirtileri ve domuz gribinden korunma yolları merak edilmeye başlandı. Haberimizde, domuz gribi belirtilerini, gribin nasıl bulaşabileceğini ve domuz gribinden korunma yollarını bulabilirsiniz.
DOMUZ GRİBİ NEDİR?
Domuz gribi, insanlarda mevsimsel gribe benzer şikayetlere yol açan viral bir hastalıktır. Kaynağı, A (H1N1) tipi virüstür. Bu yeni virüs; insan, domuz ve kuş virüslerinin karışımıdır. Domuz gribi denmesinin nedeni ise, domuzlar arasında görülen grip virüsüne benzemesidir.
DOMUZ GRİBİ NASIL BULAŞIR?
Domuz gribi, mevsimsel grip gibi, solunum (hava) yoluyla bulaşır. Hastalanan kişi; öksürürken ve hapşırırken havaya virüslü tükürük zerrecikleri yayılır. Hasta olmayan kişiler bu zerreciklerle temas ederse virüs onlara da bulaşır. Şöyle ki; kişi, grip virüsünün bulaşma oranının yüksek olduğu masa, sandalye gibi yüzeylere dokunduktan sonra ellerini, ağiz, göz ya da burnuna götürürse hastalık etkenini kendi vücuduna bulaştırmış olur. Bu yüzeylerde virüsün ne kadar süreyle canlı kalabileceğini ısı, nem oranı, yüzey niteliği gibi pek çok faktör etkiler. Ancak her ihtimale karşı, hasta kişinin temas ettiği yüzeylere dokunulmamalı, herhangi bir sebeple dokunulduysa eller mutlaka yıkanmalıdır.
Kuluçka süresi (virüsün vücuda girmesinden, hastalik belirtileri ortaya çikana kadarki süre) ne kadardır?
Domuz gribinin kuluçka süresi 1-7 gün arasında değişir.
Hastalanan kisi, hastaliğı ne kadar süreyle bulaştırabilir?
Erişkinler yaklaşık 7 gün, çocuklar ise 12 gün süreyle domuz gribi virüsü bulaştırabilirler.
DOMUZ GRİBİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Domuz gribinin belirtileri, mevsimsel grip belirtilerinden farklı değildir. Ateş, burun akıntısı ya da öksürük gibi solunum yolları bulguları, boğaz ağrısı, vücut ağrısı, baş ağrısı, halsizlik ve yorgunluk en sık görülen yakınmalardır. Seyrek olarak ishal ve kusma da görülebilir. Altta kronik hastaliklar gibi baska hastalıklari olan kişiler, mevsimsel gripte oldugu gibi domuz gribi için de risk grubu oluşturmakta ve hastalık bu kişilerde daha ağır seyretmektedir.
Çocuklarda ve yetiskinlerde domuz gribi belirtileri farklılık gösterir mi?
Genelde yoktur; ancak küçük çocuklarda dikkat edilmesi gereken ek belirti huzursuzluk, iştahsızlık ve uyku hali olarak görülebilir.
ACİL MÜDAHALE GEREKTİREN DOMUZ GRİBİ BELİRTİLERİ
Yetişkinlerde zor nefes almak veya nefes darlığı, bilinç bulanıklığı, sık ve uzun süreli kusma belirtilerinde acil müdahalede bulunmak gerekir. Çocuklarda müdahale gerektiren domuz gribi belirtileri ise hızlı veya zor nefes alma vücutta solgunluk ya da morarma, beslenememe, uyarılara cevapta azalma, uykuya meyil, huzursuzluk, ateşle beraber döküntü görülmesi
Domuz gribi ile mevsimsel grip arasindaki en belirgin fark nedir?
Aralarinda belirgin bir fark yoktur. İkisi de benzer virüsler ile gelişmektedir.
DOMUZ GRİBİ NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Bu hastalığın tanısı, burundan veya boğazdan alınan sürüntü örneğinden çalışılan testler ile konur.
Hangi durumlarda test önerilir?
Soğuk algınlığı belirtileri olanlardan hastaneye yatacak kadar ağır tablosu olanlar ile risk grubunda olanlara önerilir. Risk grubunda olanlar; gebeler, 2 yas altı bebekler, 65 yaş üstü yaşlılar ile, kronik bronko-pulmoner hastalık, kronik kardiyovasküler hastalik, kronik nörolojik hastalık, diyabet, kronik akciğer hastalığı (astımlılar dahil), karaciger yetmezligi, böbrek yetmezliği olanlar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler.
DOMUZ GRİBİ TEDAVİSİ
CDC, dört durumda profilaksi önermektedir. Bunlar, profilaksi verilecek kişinin risk grubunda olması, gerçek temas öyküsü olması, ilacın hastalık başlangıcından itibaren ilk 48 saatte verilmesi ve son olarak, profilaksinin 10 gün boyunca alınmasıdır. Bu dört koşul sağlanıyorsa profilaksi verilmeli, yoksa verilmemelidir. Profilaksi, aile içi veya yakın temas bulaşları içindir.
Uzun süreli profilaksi önerilmemektedir. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) hastalıktan korunma veya tedavisi için Tamiflu (oseltamivir) ya da Relenza (zanamivir) önermektedir. İzole edilen virüs üzerinde ABD ve Meksika'da yapılan deneylerde amantadine ve rimantadine'e karşı dayanıklı olduğu tespit edildi. Amerikalı uzmanlar 2009 Haziran ayının sonlarında aşının bulunmasına çok yaklaştıklarını açıkladılar.
Yapılan önemli hatalardan biri, doktorların grip düşündükleri herkese ilaç vermeleridir. DSÖ yüksek riskli gruplara erken tedavi önermektedir. Yani tedaviye ilk 48 saat içinde ve ideal olarak da ilk 24 saatte başlanması gerekmektedir. Örneğin bir gebe, iki yaş altı çocuk veya astımlı bir hasta geldiğinde test yapılmadan hemen ilaç başlanmalıdır. Gebelerde, sistemik etkisi nedeniyle oseltamivir daha uygundur. Ama hafif hastalığı olan ve risk taşımayan bir kişide, domuz gribi düşünülse bile ilaç verilmesi gerekmemektedir. Yani ilaca, hastanın durumuna ve riskine göre başlanmalıdır.
DOMUZ GRİBİNDEN KORUNMA YOLLARI
Hasta görünen, ateşli ve öksürüğü olan kişiler ile yakin temas etmek zorundaysanız (1 metre kadar yakınına gelinecekse) maske takın ve temastan sonra ellerinizi sabunlu su ile yıkayın. Ellerinizi sık sık su ve sabun ile yıkayın. Özellikle öksürdüğünüzde veya hapşırdiginizda mutlaka yikayin. Yikama olanagi yok ise alkol bazli el dezenfektanlari kullanin.
Öksürdügünüzde veya hapsirdiginizda agzinizi kagit mendil ile kapatin. Mendili çöp kutusuna atin. Ardindan ellerinizi yikayin. Ellerinizi gözünüze, burnunuza ve agziniza sürmeyin. Virüsün bu yolla yayildigini unutmayin. Eğer hasta iseniz evde kalın ve diğer kişilerle temasınızı sınırlandırın.
Soğuk algınlığı yaşayanlar ne tür önlemler almali?
Kendinizde soğuk algınlığı belirtileri hissettiğinizde hastaliginiz ile ilgili ailenizi ve iş yerinizi mutlaka bilgilendirin. Mümkün ise bulaştırma riskini en aza indirmek için evde kalın ve kalabalıktan, okuldan, işten uzak durun. Istirahat edin ve bol sıvı alıp, var olan yakınmalarınıza yönelik tedavi uygulayın. Boğaz ağrısı için pastil, yüksek ateş, baş ve genel vücut ağrısı için ateş düşürücü, ağri kesici alabilirsiniz.
Hapşırırken ve öksürürken ağzınızı ve burnunuzu tek kullanımlık mendillerle kapayın ve kullanılmış mendilleri uygun şekilde yok edin. Özellikle hapşırdıktan veya öksürdükten sonra, ellerinizi iyice yıkayın. Yakınmalarınız artar ve soluk alırken zorlanma da başlar ise en yakın sağlık merkezinin acil servisine başvurun. Mümkün ise önceden, hekiminiz ile temasa geçin ve bilgilendirin. Yolculuk sırasında ağzınızı ve burnunuzu maske ile kapatarak etrafa bulaştırma riskini azaltın. Yakınmalarınızda artış olursa hekiminiz ile irtibata geçiniz.
2009 YILI DOMUZ GRİBİ SALGINI
2009 domuz gribi salgını, grip virüsünün yeni bir şekli ile Nisan 2009 yılında yayılmaya başlayan bir salgındır. Virüsün bu yeni türüne genelde domuz gribi denilmesine karşılık, bazı otoriteler Meksika gribi, domuz merkezli grip , Kuzey Amerika Gribi ve H1N1 gribi de denilmektedir. Salgının Mart 2009'da başladığına inanılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından konulan yaygın hastalık kriterlerinin 5. fazına yerleştirilmesi 29 Nisan 2009'da gerçekleşmiştir. Dünyada salgınla ilgili son duruma, Sağlık Bakanlığı'nın web sitesinden güncel olarak ulaşılmaktadır. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü'nün web sitesi de devamlı güncellenmektedir.
Avrupa Komisyonu’nun sağlıktan sorumlu üyesi Androulla Vassiliou, Brüksel’de yaptığı açıklamada, bütün AB üyesi ülkelere tetikte olmaları tavsiyesinde bulundu: “Üye ülkeler, halkı bilgilendirmek, seyahat edenlere tavsiyelerde bulunmak ve gözetimi artırmak gibi bir dizi önlem aldı. Hastalıktan etkilenen bölgelerden gelenlere kılavuzluk konusunda görüş birliği sağlandı. Gelecek birkaç gün içinde üye ülkeler arasında tutarlı bir yaklaşım sağlayabilmek için ortak bir yol gösterici belge hazırlamayı planlıyoruz.”