CNN Türk’te yayınlanan Cüneyt Özdemir ile 5N1K programında geçtiğimiz hafta yaşamını yitiren Mustafa Koç’u bu kez yakın arkadaşları; Arzuhan Doğan Yalçındağ, Ümit Boyner, Güler Sabancı, Cem Boyner, Fuat Güner ve Ayhan Sicimoğlu anlattı.
Ama bu hiç kolay olmadı, bir dostu, arkadaşı kaybetmenin o büyük acısı yüreklerinde, kelimeleri düğüm düğüm, gözleri yaşlıydı.
KARDEŞİM GİBİYDİ
“Mustafa benim kardeşim gibiydi.”diyen Boyner Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner sözlerini şöyle sürdürdü; “Hem çok yakın arkadaştık, hem TÜSİAD yüzünden birlikte de çalıştık.
Beraber çok seyahatlerimiz oldu, çocuklarımız birlikte büyüdü. Zaten onlar da çok yakın arkadaş oldular. O kadar çok anımız var ki herhangi bir tanesini anlatmak kolay değil.
Mustafa Koç'u Ümit Boyner Anlatıyor
Mustafa Koç'u Mustafa Koç yapan en önemli özellik büyük işadamları, bakanlar belli seviyeye gelmiş kişiler hep ulaşılmaz olabilirler, etraflarına öyle bir his verebilirler.
Mustafa her zaman çok kolay ulaşılan, herkesle onun dilinden konuşabilen, çocuklarla çocuk, gençlerle genç olabilen, yaşlılara karşı her zaman son derece hürmetkar, çok değişik, çok özel bir insandı.”
BERABER ASKERLİK YAPTIK
“Ciddi görünürdü, yakından tanımayanlar için baktığınızda ciddi bir ifadesi vardı ama son derece hassas bir insandı. Yokluğunu hissetmemek imkansız. Hayatımızı çok dolduran bir kişilikti Mustafa. Ben Tüsiad’ta görev yaparken Mustafa, Konsey Başkanıydı.
Cem Boyner, Mustafa Koç'u Anlatıyor
Dik durmanın önemli olduğu, gerçekten uzaklaşmamanın önemli olduğu dönemdi. Aramızda şakalaşırdık beraber askerlik yaptık diye.
O dönemde fikirlerimi açıkça ifade etmek, beğenilmeyen hoşa gitmeyen şeyleri ifade etmek konusunda bana çok destek oldu. Kendi fikirlerinin arkasında rahat duran, ama bunları ifade ederken de karşısındaki zorlamayan enterasan bir yapısı vardı. O özel dönemde iki arkadaş olarak daha da yakınlaştık. O zaman onun ne kadar güçlü bir karakter olduğunu ve güven veren insan olduğunu daha fazla takdir ettim. Arkadaşı olduğum için kendimi her zaman çok şanslı addettim.
YUFKA YÜREKLİYDİ
Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da göz yaşları arasında yakın dostu Mustafa Koç’u şöyle anlattı; “Çok sevdiğimiz bir arkadaşımız ve dostumuzdu.
Arzuhan Doğan Yalçındağ, Mustafa Koç'u anlattı
Yufka yürekli bir insandı. Onunla çok şey yaşadık, ailecek, çocuklarımız, seyahatlerimiz. Ama Mustafayla 8 sene Tüsiad tecrübemiz var, asker arkadaşı olduk derdi.
Çok vizyonerdi, olaylara çok geniş bir bakış açısıyla yaklaşırdı.
Türkiye'nin çok ihtiyacı olan kucaklayıcı bir yapısı vardı, toleranslıydı çok. Kendi duruşu çok netti olaylarda, ülkeyle ilgili meselelerde aynı fikirdeydik, belki o da bizi birbirimize yakınlaştırıp, iyi bir takım haline getirdi.
VİZYONER İYİ BİR LİDERDİ
Çok krizler atlattık, kendi durduğu noktadan taviz vermeden en aykırı düşünceleri bile dinlerdi sabırla, acaba bundan bir şey çıkarabilir miyiz diye bakardı. Hayata kalbiyle bağlı bir insandı, eşine çocuklarına bağlıydı. Ama kriz zamanlarında soğuk kanlı olduğunu ve aklıyla karar verdiğini gördüm. Çocuklarna düşkündü, eşini hem sever hem takdir ederdi. Türkiye çok şey kaybetti. Ülkesini çok seven bir insandı. Vizyoner ve iyi bir liderdi. Olayı geniş çaplı görmeye gayret ederdi. Güvenirdi ve yetki verirdi.
BENZER GÖREVİ PAYLAŞMANIN YAKINLIĞINI HİSSEDERDİK
5N1K’da Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın Mustafa Koç için yazdıkları da yayınlandı. “Benzer değerlere sahip ailelerden geliyoruz. O da ailesinde üçüncü kuşaktan göreve gelen en büyük torudu. Benim açımdan da benzer bir gelişme ve görev oldu. Birbirimize karşı benzer bir görevi, sorumluluğu paylaşıyor olmanın yakınlığını hissederdik. Mustafa benden daha önce, bayrağı Rahmi Bey'den devralarak 2003'te, yönetim kurulu başkanı oldu. 2004'te Sakıp Bey'in ardından başkan seçildiğimde de bizzat ziyaretime gelerek beni ilk tebrik edenlerdendi. Sonrasında da aramızdaki yakınlık devam etti.
ÇOĞU ZAMAN GÖRÜŞLERİMİZ AYNI YÖNDEYDİ
Türkiye'da Koç ve Sabancı isimleri çoğu zaman birlikte anılır. Önemli ekonomik ve sosyal konularda çoğu zaman aynı yönde görüşlerimiz olmuştur. Ülkemizin temel meselelerinde pozisyonlarımız ve şartların gerektirdiği biçimde, birlikte duruş sergilememiz gerektiren durumlarla çok karşılaştık. TÜSİAD ile ilgili meseleler gibi, çeşitli konularda hep istişare içinde olduk. Örneğin TÜSİAD'ın barış sürecine destek olmak adına Cizre'ye yaptığı ziyarete, beni davet etti uçağına ve birlikte gittik. Toplantıya beraber katıldık, çok benzer aynı yönde mesajlarımızı birlikte vardik. O dönemde bu duruş çok önemli etki yarattı.
İştekadınlar.com