4 yaşında oyunculuğa başlayan biri olarak kariyerinizde hangi noktadasınız?
Setlerde büyüdüm. Bu işi hayatım boyunca yapmaya karar verdiğim anda, bu alanda eğitimler almaya ve daha çok araştırmaya başladım. Bu mesleği yapmaya karar verdiğimdeki heyecanım, tutkum, öğrenme isteğim nasılsa, hala aynı duygular içerisindeyim. Hala her şeyin başındayım ve kat edecek çok yolum var.
Peki küçük yaşta bu mesleğe gönül vermenizle şu an daha iyi bir yerde olabilirdim diyor musunuz?
Şu an olabileceğim en iyi yerdeyim. Hayatta hiçbir zaman acelem olmadı ve hırsla hareket etmedim. Basamakları sağlam çıkmayı ve zemini sağlam yapmayı tercih edenlerdenim. Küçük yaşımdan beri birçok dizide, tiyatro oyununda oynadım ve bu işin okulunu okudum. Bunlar beni güçlendirdi ve donattı.
Oyunculuğa dair planlarınız, hayalleriniz neler?
O kadar çok hayalim ve planım var ki… Dizilerde, filmlerde ve oyunlarda oynamak istiyorum. Hayallerim arasında akademisyenlik de var. Planlarımın başında tiyatro yüksek lisansı yapmak var.
Aşk ve Mavi nasıl gidiyor?
Böyle bir işin parçası olduğumuz için, hem de seyircimizden böyle bir takdir gördüğümüz için ekip olarak çok mutluyuz. Kapadokya inanılmaz güzelliklere sahip bir yer. Atmosferi adeta büyülüyor. Set dışında bu şehrin güzelliklerini keşfediyorum.
Nasıl bir rolün hayalini kuruyorsunuz?
Çok dramatik, vefakar ve cefakar bir karakter çok isterim mesela, ya da tam tersi insanları çok güldürecek çok enerjik bir karakterle komedi de güzel olur.
Peki aşkınız için uğraşır ve ne olursa elde etmeye çalışır mısınız ?
Aşk dünyanın en karşı konulamaz duygusu. Eğer inandığım güvendiğim bir duygu ve bir insan varsa karşımda sonuna kadar giderim. Ancak zoraki ittire kaktıra bir ilişki yaşamak bana göre değil.
Tiyatroyu ve kamerayı ayırmam
Bu duygulara sahip misiniz?
Evet. Çok sevdiğim ve mutlu olduğum bir nişanlım var. Aşıksam hep sırıtırım. Olaylara hep pozitif yaklaşırım. Hayata ve insanlara karşı müthiş bir güven duygusu gelir.
Tiyatro mu dizi mi? Hangisi sizin için daha ön planda?
İkisi de benim için eşit. İkisine de aynı önem ve titizlikle yaklaşırım. Sahnede, yüzlerce insanın gözü üzerimde, ekranda ise milyonların. Hepsi benim için sonsuz kıymetli. Hepsi bizi izlemek için ya tiyatroya gelmişler, ya da televizyonu açıp kanal değiştirmeksizin bizi izlemişler. Ben tiyatroyu ve kamerayı ayıranlardan değilim. O an hangi karakterin içerisindeysem, sonuna kadar onun hakkını vermek için çalışırım.