Gazeteci Uğur Dündar, firari Sezgin Baran Korkmaz'ı arayıp 'maaşa bağlanan 12 gazetecinin kaydı bulunduğu' iddiasını sorduğunu; Korkmaz'ın kendisine, "12 kişi iddiası yalan; bende hiçbir gazetecinin kaydı yok. Sadece Veyis Ateş ile ilgili bir kayıt var ve Veyis Ateş bir kumpasçı ve şantajcıdır" dediğini aktardı.
Gazeteci Murat Ağırel, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in hakkında iddialarda bulunduğu Sezgin Baran Korkmaz'ın ses kaydında 12 gazetecinin isimlerini vererek, maaşa bağladığını öne sürmüştü.
Dündar, “Dünden beri Sezgin Baran Korkmaz'da 12 gazetecinin kaydı olduğuna dair çeşitli iddialar dile getiriliyor. Ben de Sezgin Baran Korkmaz'ı aradım. “Bunlar her kimlerse, avukatınız sizin adınıza savcılığa suç duyurusunda bulunabilir. Ayrıca siz de bir açıklamayla kimler yasa dışı, etik dışı, gazetecilik ve ahlakı dışı sizinle ilişkiye girdilerse bunları açıklamak ve ihbar etmek zorundasınız” dedim. Biraz önce bana bir mesaj gönderdi. ‘Bende hiçbir gazetecinin kaydı yok. Sadece Veyis Ateş ile ilgili bir kayıt var' dedi. ‘Veyis Ateş bir kumpasçı ve şantajcıdır' diyerek mesajını noktaladı” diye konuştu.
Dündar, Peker'le ilgili yaptığı haberi anlattı
Uğur Dündar, bugün organize suç örgütü liderliğinden hüküm giyen Sedat Peker'e yaptığı ifşaatlar nedeniyle teşekkür etmesinin ardından gelen tepkilere yanıt olarak, 2001 yılında Sedat Peker ile ilgili yaptığı bir haberin detaylarını ilk kez anlattı.
"Televizyonların hiçbiri yayınlayamadı"
Dündar, 2001 yılında Sedat Peker'in evine emniyet güçlerinin yıkım işlemi için girdiğini, kendisinin de haber için oraya ekip gönderdiğini şöyle anlattı:
“Bir gün sekreterim dedi ki, ‘Sizi emniyet müdür arıyor'. Konuştum. Emniyet Müdürü, ‘Sedat Peker'in Şile'de kısmen Hazine arazisine taşarak yaptığı bir arazi var. Belediye bu taşan kısmı yıkamıyor. Çevik gücümüzü verdik. Orası yıkıldı. Görüntüleri çektik. Televizyonların hiçbiri yayınlayamadı. Bu görüntüyü yayınlar mısınız' dedi. Bizden yardım istedi. Ben de dedim ki, ‘Bizim için önemli olan gerçektir. Muhabirlerimi göndereceğim. Gerçek sizin söylediğiniz gibiyse yayımlayacağız' dedim. Evet yıkım vardı. Biz de haberi yayımladık. Haberden sonra beni ne Sedat Peker, ne onun adına bir kişi, hiç kimse aramadı. “
"Türkiye'deki bütün yer altı dünyasıyla ilgili haberleri yaptım; biri tetikçi gönderdi"
“Ben bugüne kadar Türkiye'deki bütün yer altı dünyasıyla ilgili haberleri yaptım. İsmen bir kenara ayırdığım hiç kimse olmadı” diye devam eden Dündar, “Bir uyuşturucu kaçakçısı olan mafya hariç hiç kimseden tehdit almadım. O tehdit edene de pabuç bırakmadım. Benim üzerime gönderdiği tetikçi yakalandı” ifadelerini kullandı.
"Villasının Hazine'ye taşan kısmını çocuk parkı yapmış"
Dündar, daha sonra Şile'ye ailesiyle birlikte gittiği sırada, oğlunu gezdirdiği parkın Sedat Peker'in arazisinden parka çevirdiği, haberi yapılan bölge olduğunu öğrendiğini ve oradan hızla uzaklaştığını şöyle anlattı:
“Aradan geçen zamanda büyük oğlum 1,5 yaşındayken 2001 yılında tatilden döndük. Evde böcek ilaçlaması yapmıştık. Eşim hamileydi. Yakın bir yer olarak Şile aklıma geldi. Belediyeye telefon açıp, ‘Orada mafyaya ait olmayan bir otel varsa birkaç gece konaklayacağız' dedim. Belediye başkanından oteli aldım. Ben bir gün büyük oğlumu Şile'de parka götürdüm. Oraya gittiğimizde halka açık bir park olduğunu zannettim. Daha ileriye gitmek istediğimizde bir adam çıktı karşımıza. ‘Burası şahıs malı' dedi. Parkı ise halka açtıklarını söyledi. Sahibinin Sedat Peker olduğunu anladım. Haberini yaptığımız yer olduğunu anladım.
"Ben çocuğumun elimden tutup otele götürdüm. Eşime, ‘Topla bavulları, biz hemen gidiyoruz' dedim. Oradan bağırsam ‘Sedat Peker' diye. Eminim, ‘Buyurun Uğur bey' derdi. Belki oturur onun okuduğu kitapları tartışırdık."
Ben geçmişte Sedat Peker ile ilgili böyle bir haber yaptım. Ondan sonra da benim haberimi saygıyla karşıladı. Anladım ki sonra, yasalar çerçevesinde meseleyi halletmiş. Hazine'ye taşan kısmı çocuk parkı haline getirmiş. Orayı da halka açmış. Ondan sonra da satmış. Böyle bir macera da yaşadık. Bu detayıyla ilk kez anlatıyorum.”
Ne olmuştu?
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, SBK Holding'in sahibi iş insanı Sezgin Baran Korkmaz'a, "Senin hakkında tahkikat yapıldı, yurt dışına çık" dediğini iddia etti. Korkmaz'ın İçişleri Bakanlığı'na gittiği söyleyen Peker, "İçişleri Bakanı, Organize Suçlar Daire Başkanı'nı telefonla arayıp, hakkında 6 aydır dosya hazırlanan adamı İçişleri Bakanlığı'na çağırıyor ve görüşüyor ve yurtdışına çıkmasını söylüyor." dedi.