BİRİNCİ Ergenekon Davası'nın 157. duruşmasında tanık olarak dinlenen İdris Arslan, ardından savcıların sorularını yanıtladı. Danıştay saldırısını azmettirdiği iddia edilen Salih Kurter'i tehdit edip etmediği sorulan Arslan, Salih Kurter'in kötü niyetli biri olmadığını, Kurter'in masum olduğuna inandığını söyledi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, İdris Arslan'a kızı Elif ile oğlu Alparslan arasındaki Danıştay saldırısı öncesi geçen mesaj trafiğini sordu. Metinlerin içeriği garip de olsa ilgilenmediğini söyleyen Arslan'a Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Oğlunuzla aranızın iyi olduğunu onunla ilgilendiğinizi söylüyordunuz. Neden merak etmediniz, niçin arayıp sormadınız?" diye sordu.
Baba Arslan "Oğlum liseye gitmiyor. Üniversiteye gidiyor. Ayrıca Alparslan sık sık kendi arar, gelirdi. Sormadım" diye yanıt verdi.
"VELİ KÜÇÜK İLE TANIŞTIĞINA DAİR BİLGİM YOK"
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in Veli Küçük, Muzaffer Tekin ile tanışıp tanışmadıklarını sorması üzerine Arslan, "Oğlumun arkadaşı Teoman'dan duyduğum kadarıyla Muzaffer Tekin ile Alparslan sosyal çevre vasıtasıyla tanışıyorlardı. Veli Küçük ile tanıştığına dair ise bir bilgim yok" dedi. Savcı Pekgüzel, Danıştay saldırısının ardından farklı farklı açıklamaları olduğunu ve bu konuya açıklık getirmesini istedi. Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalar ile Alparslan Arslan'ın bağlantısı olduğunu bilmediğini ifade eden Arslan, bu ruh haliyle konuştuğunu, ardından türbanlı domuz karikatürü nedeniyle "Oğlumu tahrik ettiler, tahriğin olduğu yerde taciz de vardır" şeklinde konuştuğunu söyledi.
"ABDULLAN ÖCALAN YÜZÜNDEN"
Kendisine yöneltilen bir sorunun ardından doğduğu köye yıllarca giremediğini anlatan İdris Arslan "Doğu Perinçek'in ziyaret ettiği Abdullah Öcalan yüzünden" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün "O şahsı ziyaret etmeyen kalmadı" diye konuştu. Savcıların sorularının ardından tutuklu sanıklardan İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, tanık İdris Arslan'a, İsmail Paker ismini kullanan İsmail Eksik ve eski Sarıyer Cumhuriyet Savcısı Ertaç Giray ile oğlu Alparslan Arslan arasında bir ilişki olup olmadığını sordu. İdris Arslan da bu konuda bir bilgisi olmadığını söyledi.
"ZİYARET DEĞİL RÖPORTAJ"
Perinçek, daha sonra da İdris Arslan'ın, "Doğu Perinçek'in ziyaret ettiği Abdullah Öcalan yüzünden" sözlerine bir açıklama getirmek istediğini söyledi. Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmediğinin altını çizen Perinçek, diğer gazetelerin genel yayın yönetmenleri gibi kendisinin de 2000'e Doğru Dergisi Genel Yayın Yönetmeni olarak Öcalan ile röportaj yaptığını belirtti.
"ÖCALAN İLE NE GÖRÜŞTÜYSEK HEPSİNİ SAYFALARCA YAZDIK"
Perinçek sözlerine şöyle devam etti:
"Abdullah Öcalan o dönemde Suriye'nin kontrolündeydi. Suriye de ABD'nin kontrolünde olmayan ve ABD'ye direnen bir ülkeydi. Biz, ABD'nin Irak'ın kuzeyinde bir kukla devlet kurma çabası içinde olduğunu tahlil ettik. Bunları Necdet Üruğ ve Necdet Öztorun ile de konuştum. Bu ortamda, ben röportajın dışına Türkiye vatanseverliği adına Abdullah Öcalan'ın ABD'nin eline düşmemesi için telkinde bulunmaya gittim. O zaman ne oldu? Suriye, elindeki Öcalan ve ABD'nin elindeki PKK. İki başlı bir yapı vardı. ABD o dönemde Öcalan'ı paketleyerek Türkiye'nin eline bir saatli bomba gibi verdi. Biz Abdullah Öcalan ile ne görüştüysek hepsini sayfalarca yazdık. Ben bu görüşme ile ilgili yazdığım kitabı da mahkemenize sundum. O röportaj sırasında çektiğimiz bütün fotoğrafları yayınladık."
"RÖPORTAJ'DAN PİŞMAN DEĞİLİM"
Yaptığı röportajdan hiçbir pişmanlığı olmadığını ve yanlış bir şey yapmadığını belirten Perinçek, "ABD ve MİT dışında Türkiye yurtseverliği adına yapılmış belki tek görüşmedir. Ya da iki üç görüşmeden biridir. Abdullah Gül, Abdullah Öcalan'ın 6 kat altındaki adamlarla Çankaya'da görüşüyor, Başbakan da 8 kat altındaki adamlarla görüşüyor. Bu da sonradan ortaya çıkıyor ve hiçbir yanlışlık yok. Ancak 'ABD hizmetine girme ve silahını bırak' diyerek Abdullah Öcalan ile bizim yaptığımız görüşme yanlış mı yani?" ifadesiyle ziyaret iddialarına ilişkin tepkisini ortaya koydu.
Duruşma, İdris Arslan'ın çapraz sorgusuyla devam ediyor.