Barış Terkoğlu yazısında,"Ebru Gündeş’in evlerinin tüm duvarlarına 'Benimle evlenir misin' yazarak teklif yaptığını okuduğumuz 'romantik adam', davada Gündeş sorulunca 'Ben ve Ebru Hanım’la ilgili haberlerin yüzde 99’u yalandı' dedi. Yine de Ebru Gündeş, Serdar Ortaç’ın vefasızlığına kızmakta haklı.
Ama Ortaç’ın Zarrab’ı bir türlü anlayamaması da temelsiz değil. 2012’de magazin figürü, 2014’te FETÖ savaşçısı, 2016’da ABD’de Türkiye’nin esiri, 2018’de Türkiye’ye tezgâh kuran bir vatan haini. Günel ile Ebru’yu, FETÖ ile AKP’yi, Türkiye ile ABD’yi hatta Amerika cezaevlerini birbirine düşürdü. Esad-Esed-Esad dönüşümü gibi; İranlı Reza Zarrab-Türk Rıza Sarraf-sonunda hain Reza Zarrab yazıldı." ifadesini kullandı.
Terkoğlu yazısında şunları kaydetti:
Türkiye, İran’ın “Zarrab’ları aradan çıkaralım” teklifini kabul etseydi ya da Zarrab’ın itiraf ettiği kirli işlerini kendi ellerimizle yargılasaydık, ne onu tanıyacak ne de FETÖ’cüler veya Amerikalı savcılar onun üzerinden bir operasyon yapabilecekti. Ne de rüşvet almadığını herkesin kabul ettiği Halkbank yöneticisi Hakan Atilla başkalarının yerine günah keçisi ilan edilip bu kadar çile çekecekti.
Serdar Ortaç açmasa hatırlamayacaktık ama Türk Lirası’nın pul olması, daha da fakirleşmemiz, ekonomimizin itibar kaybetmesi, hatta “bize bir swift” arayışımız da bile Zarrab’ın ve suç ortaklarının parmağı var. Onu kuşkusuz en iyi Hakan Atilla’nın avukatı Rocco anlattı. “Her şeyin onun için bir fiyatı vardır."
Yazının devamı için TIKLAYIN